İlk derece mahkemesince, iptal tescil ve tenkis koşullarının oluşmadığı, mirasbırakanın paylaştırma amacıyla hareket ettiği, mal kaçırma iradesi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafça istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, dava konusu taşınmazın davalı ... tarafından 3. kişiden edinilen ½ payı yönünden muris muvazaasından söz edilemeyeceği gibi, gizli bağış iddiası ispatlanamadığından tenkis hükümlerinin de uygulanamayacağı, mirasbırakandan davalılara geçen ½ pay yönünden ise temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak anılan pay bakımından davanın kabulü yönünde yeniden hüküm kurulmuştur....
mümkün olmaması durumunda davacıya ait saklı pay gizli bağış işlemi ile aşıldığından, saklı payı aşan kısmın tenkisi ile, mahfuz hissenin müvekkilim adına tesciline, davacıya ait saklı payın miras nedeniyle istihkakına ve tenkisi ile davalılardan tahsiline, tenkis talebimizle ilgili olarak; dava gününden başlayarak kesin olarak keşifle ve bilirkişi aracılığıyla saptanan değere göre, saklı payı aşan ve tenkisi gereken tutara, yasal yıllık faiz uygulanarak dava tarihinden itibaren davalıdan alınmasına, dava konusu taşınmazın başkalarına devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ve ücret-i vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan babası ...in, dava konusu 43 ada 17 parsel sayılı taşınmazdaki yapıda bulunan payı ile ...’da sayfa 40, 42, 54, 642’de kayıtlı taşınmazlarını, kendisini miras hakkından mahrum bırakmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalı oğlu ...’e satış suretiyle temlik ettiğini; aşamalarda, mirasbırakan tarafından davalıya yapılan temliklerin muvazaalı ve bedelsiz olup 3. kişilerden edinilen taşınmazların ise satış bedellerinin mirasbırakan tarafından ödenmek suretiyle gizli bağış yapıldığını ileri sürerek dava konusu 17 parsel sayılı taşınmazdaki yapının 3/48 pay oranında, dava konusu sayfa 40, 42, 54, 642’de kayıtlı taşınmazların 3/24 pay oranında olmak üzere tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile adına tescilini, olmadığı taktirde tenkisini istemiştir....
O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir. Öte yandan, bilindiği ve 4721 sayılı TMK’nın 565/4. maddesinde düzenlendiği üzere mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar tenkise tabidir. Somut olaya gelince, dinlenilen davacı tanıkları mirasbırakan ...’ın temlikleri davacının saklı payını zedeleme kastı ile yaptığı yönünde bir beyanda bulunmamışlardır. Toplanan deliller yukarıdaki ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde, mirasbırakanın çekişmeli temlikleri saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı kanıtlanmış değildir....
Hukuk Dairesi'nin 2020/845 Esas, 2021/4880 Karar sayılı ilamı) Bilindiği üzere; tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur....
Tenkis davasının konusu murisin saklı payı zedeleyen bir veya birden fazla kazandırmalarıdır. Bir kimsenin karşılık almaksızın bir başkası yararına malvarlığı hak ve alacaklarından temin ettiği hukuki işlemlere kazandırma, bağış denir. Muris bu kazandırmaları ölüme bağlı tasarruf ile ya da sağlararası işlemlerle yapabilir. Tenkis davası mirasbırakanın malvarlığında tasarruf edilebilir kısmı aşkın kazandırmalarının tasarruf edilebilir orana indirilmesini temin eden önceye etkili yenilik doğurucu bir dava türüdür. TMK’nın 571. maddesine göre, tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten itibaren başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamenin açılma tarihinden, diğer tasarruflarda ise mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer. Bir yıllık süre, tenkis davası açmaya hakkı olan mirasçının saklı payına tecavüz edildiğini öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tenkis isteğine ilişkindir. 9.2. İlgili Hukuk 9.2.1.Bilindiği üzere; mirasçılık ve mirasın geçişi mirasbırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir (4722 s. Türk Medeni Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun m. 17). Mirasbırakan 1.1.2002 tarihinden önce ölmüşse 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin, 01.01.2002 tarihinden sonra ölmüşse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ilgili hükümlerinin uygulanması gerekir. Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır....
Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (Sabit Tenkis Oranı) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (TMK m.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmayacağından davalının tercihini kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz....
İlgili Hukuk 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği belirtilmiştir. 6.3. Değerlendirme Hükmüne uyulan ve (IV/2) numaralı paragrafta belirtilen bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (IV/3) numaralı paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.. V....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan ...’ın maliki bulunduğu 843 parsel sayılı taşınmazını bağış suretiyle davalıya temlik ettiğini, mirasbırakanın başka malvarlığı bulunmadığını,saklı paylarına tecavüz edildiğini ileri sürerek, bağış işleminin saklı payları oranında tenkisine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, yaşı itibariyle fiil ehliyetine haiz olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....