Bu muvazaa türünün bünyesinde iki farklı sözleşmenin yer alması nedeniyle nisbi muvazaa niteliğindedir. Çeşitli şekillerde ortaya çıkar; gerçekte bağış olan işlemi satım sözleşmesi gibi, gerçekte bağışlamasına karşın ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi. Bu durumda görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Miras bırakanın yaptığı temliki tasarruflardan zarar gören mirasçılar, tenkis davası ile birlikte kademeli olarak veya tenkis davası açtıktan sonra ayrı bir dilekçe ile muris muvazaası nedenine dayalı iptal ve tescil davası açabilirler (22.5.1987 tarih ve 4/5 sayılı İBK)....
nun ölüm tarihinin 30.11.2005 olduğunu, murisin sahip olduğu tek taşınmazını 15.02.2001 tarihinde davalıya hibe ettiğini, taşınmazın diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla devredildiğini, bu nedenle taşınmazın tapu kaydının iptali ile veraset ilamındaki hissesi oranında adına tesciline karar verilmesini, bu mümkün olmazsa tenkis talebinin kabul edilerek tapunun saklı payı oranında iptali veya keşifte çıkacak miktara göre şimdilik 6.000.000 T.L.nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini istemiştir. Davalı; murisin gerçek iradesi ile bağış yaptığını, tapu iptali tescil davasını kabul etmediğini; ancak, davacının tenkis davasını kabul ettiğini beyan etmiş, 28.06.2006 tarihli celsede tenkis davasını kabul ettiğini beyan ederek imzası ile tastik etmiş, daha sonra tenkis davasının da reddinin gerektiğini savunmuştur....
... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini, mümkün olmadığı takdirde saklı payları oranında tenkisini istemişlerdir.Davalı, iddianın aksine mirasbırakan tarafından oğlu ...’a yapılan bir satış olmadığını, çekişmeli taşınmazları ...’ın 3. kişilerden temlik aldığını, bu nedenle muris muvazaasına dayalı iptal ve tescil isteğinin kabul edilemeyeceğini, tenkis isteği yönünden 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, temliklerin önceden beri davacılar tarafından bilindiğini, mirabırakandan davacılara azımsanmayacak miktarda menkul ve gayrimenkul kaldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur....
O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir. TMK'nın 565.maddesi ile tenkise tabi kazandırmalar düzenlenmiş olup, 4. fıkrası "miras bırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar" tenkise tabidir, şeklinde düzenlenmiştir. Davaya konu bağış işleminin 2002 tarihinde yapıldığı, miras bırakan Ayşe Atıcı'nın 25/11/2009 tarihinde öldüğü gözetildiğinde yapılan bağış işleminin doğrudan tenkise tabi olmadığı, ancak saklı pay kuralını etkisiz kılmak amacıyla yapıldığı ispat edildiği takdirde tenkise tabi olduğu açıktır. İlk derece mahkemesince, asıl davacı tanıklarından ikisi birleşen davacı tanıklarından biri dinlenmeden karar verilmiştir....
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın parası mirasbırakan tarafından ödenmiş olsa da murisin doğrudan davalıya bir temlik yapmadığı, işlemin gizli bağış şeklinde gerçekleştirildiği, bu durumda 01/04/1974 tarih ve 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunmadığından davacıların tapu iptali tescil isteğinin reddine, terditli istek olan tenkis talebinin ise yapılan tasarrufla davacıların saklı paylarının zedelenmediği gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 16.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda da; mahkemece, gerekçeli kararda; ''miras bırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacı ile satış yaptığını ispat edemediğinden tapu iptaline yönelik davanın reddedildiği'' belirtttiği halde, ''miras bırakanın yapmış olduğu çekişme konusu kazandırmalarla davacının saklı payını tecavüz ettiği'' gerekçesi ile de tenkis isteğinin kabulüne karar verererek, gerekçesinde kendi içinde çelişkiye düşmüş olması da doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
(Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. 3.2.2.Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür....
Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık 4721 sayılı Kanun uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir....
Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde, tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (sabit tenkis oranı) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (TMK 564. md.) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse, bu kısımlar bağımsız bölüm halinde taraflar adına tescil edilmelidir. Eğer gizli bağış yoluyla taşınmaz alınmış ise, taşınmaz değil ödenen değer tenkise tabidir. Bu durumda, ödenen paranın mirasın açıldığı gündeki değerine, o günden karar gününe kadar geçen süre içindeki toptan eşya fiyat endeksleri ile bu süre içinde oluşan nitelik ve imar değişikliği gibi fiyata etkili özel unsurlar hakkaniyet kuralları çerçevesinde uygulanarak değeri hakim tarafından belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir....
a yapılan bağışlama işleminin ise saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacı ile yapıldığı gerekçesiyle dava konusu (eski 96 parsel) yeni 116 ada 23 parsel sayılı taşınmaz yönünden tenkis isteğinin kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1....