"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın davacı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davacıların ... ve ... yönünden açtıkları davaların feragat nedeniyle reddi ile diğer davalılar ... ve ... yönünden ise ispatlanamayan davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'...
Davacı, miras bırakanı...’in, saklı payını ihlal etmek ve miras hakkından mahrum bırakmak amacıyla maliki olduğu 971 ve 2019 parsel sayılı taşınmazları davalı oğlu ...’a satış suretiyle temlik ettiğini, yine aynı amaçla 7260 parsel sayılı taşınmazın bedelini 3. kişiye bizzat ödemesine karşın davalı oğlu ... adına tescil ettirdiğini, davalı ...’ın 971 ve 2019 parsel sayılı taşınmazları 3. kişilere devrettiğini, davalıya yapılan satışların aslında bağış olduğunu ileri sürerek, çekişme konusu 971 ve 2019 parsel sayılı taşınmazlar yönünden saklı payı oranında tazminat ve diğer çekişme konusu 7260 parsel sayılı taşınmaz yönünden saklı payını ihlal eden miktarın tenkisi için şimdilik 100.000,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir....
Somut Olayda olduğu gibi bedeli ödenerek "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanı sıra, karara, yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı; Hukuk Genel Kurulunun 30.12.1992 tarih 586/782; 21.9.1994 tarih 248/538; 21.12.1994 tarih 667/856; 11.10.1995 tarih 1995/1-608 sayılı kararlarında belirtilmiş; Dairenin yargısal uygulaması bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır. Şu da ifade edilmelidir ki böylesi bir tasarruf koşullarının varlığı halinde ancak TMK.'nun 560 ilâ 571. maddeleri arasında öngörülen tenkis davasına konu oluşturur. Ne varki, davada tenkis isteği bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, mahkemenin ret kararı yukarıda açıklanan gerekçe ile sonucu itibariyle doğrudur....
Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (Sabit Tenkis Oranı) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (TMK m.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihinin kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz....
Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık 4721 sayılı Kanun uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/12/2021 NUMARASI : 2018/21 ESAS 2021/509 KARAR DAVA KONUSU : Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptal ve Tescil, Tenkis (Ölünceye Kadar Bakım Sözleşmesi ve Bağış) KARAR : İzmir 1....
O halde, gizli bağış niteliğindeki 1/2 pay yönünden bu tür kazandırmalarda 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı gibi tenkis de istenmediğinden bu pay yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, gizli pay yönünden açılan davanın reddine, diğer talepler bakımından karar kesinleşmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına ilişkin verilen karar Dairece bu kez; “bozma ilamına konu olmayan kısımlar bakımından hüküm kurulmadan, sadece bozma ilamında değinilen yönlerden hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, “gizli pay yönünden açılan davanın reddine” denilmek suretiyle hangi pay bakımından davanın reddedildiğinin açıkça belirtilmemesi ve yargılama giderleri bakımından da herhangi bir hüküm kurulmadan sonuca gidilmesi doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları Arif Dülger'in 1 parsel sayılı taşınmazın ½ hissesini gizli bağış, ½ hissesini de hibe yoluyla davalıya temlik ettiğini, murisin temlik tarihinde ehliyetsiz olduğunu ve temliklerin kızlardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı yapıldığını ileri sürerek, pay oranında iptal ve tescil istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, muris muvazaasının şartlarının oluşmadığı, gizli bağışın ispat edilemediği ayrıca murisin akıl sağlığının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiğinde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (sabit tenkis oranı) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olmayacağı (TMK..md.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir....
Tenkis (indirim) davası, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık 4721 sayılı Kanun uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir....