O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir.Ayrıca, bilindiği ve TMK’nın 565/4 maddesinde düzenlendiği üzere mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar tenkise tabidir....
Türk Medeni Kanunu'nun 571/1. maddesi ise “Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer. ” hükmünü amirdir. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup hakim tarafından yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınır. Tenkis (indirim) davası, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür....
-KARAR- Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, yapılan araştırma ile murisin bedensel yönden engelli olduğu, hukuki işlem ehliyetini etkileyecek şekilde murise ait bir rapor ibraz edilmediği gibi, mahkemece hastaneden sorulmasına rağmen, murisin hukuki işlem ehliyetini etkileyen bilgi ve belgeye ulaşılamadığı gözetilerek, ehliyetsizlik bakımından davanın reddinde isabetsizlik olmadığı gibi, 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere; Bir kimsenin mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazı hakkında, tapu sicil memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklamış olduğunun gerçekleşmesi halinde, saklı pay sahibi olsun ya da olmasın, miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar görünürdeki satış sözleşmesinin danışıklı (muvazaalı) olduğunu ve gizli bağış sözleşmesinin de biçim koşullarından yoksun...
Somut olayda olduğu gibi bedeli ödenerek "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanı sıra, karara yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik uygulama olanağı sağlanamayacağı Hukuk Genel Kurulu'nun 30/12/1992 tarihli 586/782 sayılı, 21/12/1994 tarihli 667/856 sayılı ve 11/10/1995 tarihli 1995/1-608 sayılı kararlarında da belirtilmiş olup, Dairenin yargısal uygulaması da bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır. Bu durumda tapu iptal ve tescil isteğinin dinlenmesine yasal olanak bulunmadığı gibi tenkis isteği de olmadığı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre, davacıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 0,90 TL. bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 21.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, yapılan temliki işlem ile davacının saklı payına tecavüz edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, 1933 doğumlu mirasbırakan Keziban İkier’in 16.02.2012 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı eşi Sadık ile dava dışı kardeşleri ve yeğenlerinin kaldığı, mirasbırakanın 1141 ada 68 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümünü, intifa hakkını üzerinde bırakarak çıplak mülkiyetinin tamamını, 28.08.1996 tarihinde bağış yolu ile davalıya temlik ettiği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 565/4. maddesi gereğince mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmaların tenkise tabi olduğu kuşkusuzdur. Bilindiği üzere; Tenkis (indirim) davası, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülmekte olan tenkis davası sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Davacılar; tarafların ortak miras bırakanları olan Zekiye'nin 06.02.1996 tarihinde vefat ettiğini, murisin sağlığında sahip olduğu ... köyünde bulunan 18 adet taşınmazını davalıların murisi olan ...'e satış yolu ile temlik ettiğini, gerçek iradesinin ise bağış olduğunu, ortada muvazaalı işlem olduğunu belirterek, muris tarafından ... 'e 29.07.1987 tarihinde yapılan satış işleminin muvazzaa nedeniyle iptaline, mirasın terekeye iadesine, davacılar adına miras payı oranında tesciline karar verilmesini talep etmişler; 24.01.2006 tarihli ıslah dilekçesi ile, temliklerin bağış yolu ile yapıldığını bu nedenle davalarını "tenkis davası" olarak ıslah ettiklerini beyan etmişlerdir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, ilk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine; ... Bölge Adliye Mahkemesi 16....
Çeşitli şekillerde ortaya çıkar; gerçekte bağış olan işlemi satım sözleşmesi gibi, gerçekte bağışlamasına karşın ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi. Bu durumda görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Miras bırakanın yaptığı temliki tasarruflardan zarar gören mirasçılar, tenkis davası ile birlikte kademeli olarak veya tenkis davası açtıktan sonra ayrı bir dilekçe ile muris muvazaası nedenine dayalı iptal ve tescil davası açabilirler (22.5.1987 tarih ve 4/5 sayılı İBK). Öte yandan, 1.4.1974 gün ve ½ sayılı İBK’nda sözü edilen muvazaa sebebine dayanan iptal davaları bir süreye tabi değildir....
Hukuk Dairesi'nin 2014/2903 Esas, 2015/11649 Karar sayılı ilamı) Bilindiği üzere, tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur....
ın miras payı oranında kabul kararı verilmesi gerekirken bu payın dışında kalan davalı üzerindeki bakiye 1/2 payın da muvazaalı olduğu benimsenerek kabul kapsamına alınmasının isabetsiz olduğu, iddiaya göre davalı üzerindeki 1/2 payın bedelinin miras bırakan tarafından ödenmesi ve sicil kaydının davalıya intikalinin sağlanması elden bağış (gizli bağış) niteliğinde olup, böylesi bir olguda 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunmadığı, koşullarının varlığı halinde, bir başka ifadeyle bedelinin miras bırakan tarafından ödendiğinin kanıtlanması durumunda bu temlikin tenkis hükümlerine tabi olacağı, öte yandan, davacılar Yiğit ve Elif'in miras bırakan Rafet'den önce ölen oğlu ...'den olan torunları oldukları, babaları ...'...