Anılan kararla miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların görünürdeki satış akdinin muvazaalı, gizli bağış sözleşmesinin ise yasada öngörülen biçim koşulunu taşımadığını ileri sürerek dava açabilicekleri ancak bağış suretiyle temlik edilen taşınmazlar bakımından anılan içtihadı birleştirme kararının uygulanamayacağı, bu taşınmazlar yönünden saklı pay sahibi mirasçıların tenkis isteğinde bulunabilecekleri açıktır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Asıl ve birleştirilen dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. 3.3. Değerlendirme 3.3.1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kök mirasbırakan ... ...'ın 08/07/1999 tarihinde ölümü ile mirasçısı olarak eşi ... ile kardeşi ...'ın kaldığı, ...'...
Somut olaya gelince, bağış tarihi ile murisin ölümü arasında bir seneden fazla süre geçtiği sabit olup; bu durumda, temlikin, mutlak tenkise tabi bir tasarruf niteliğinde bulunmadığı ve ancak; TMK'nın 565. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendi gereğince mirasbırakanın saklı pay kurallarını ihlal kastı ile hareket ettiğinin ispatlanması halinde tenkise tabi tutulacağı açıktır. Ne var ki, mahkemece, muris Timugan’ın bağış suretiyle yaptığı temlikte saklı pay kurallarını bertaraf etme kastının bulunup bulunmadığının belirlenmesi yönünden hükme yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur....
Temyiz Nedenleri Yargılama aşamasında mirasbırakanın taşınmazları, bedelini ödeyerek gizli bağış şeklinde davalılar adına tescil ettirdiğinin ortaya çıktığını, bunun üzerine tapu iptali ve tescil istemlerini devam ettirmeyerek mirasbırakanın davalılara yapmış olduğu kazandırmalardan davacının payına isabet eden bedelin tahsilini talep ettiklerini, davalıların istinaf dilekçesinde muris muvazaası veya tenkis davası açısından İlk Derece Mahkemesi kararına karşı herhangi bir itirazda bulunulmadığını, TMK'nın 508. maddesi uyarınca gizli bağış durumunda miras payına isabet eden bedelin talep edilebileceğini belirterek, verilen hükmün bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1....
Bunun yanı sıra, karara, yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı, Hukuk Genel Kurulunun 30.12.1992 tarih 586/782; 21.9.1994 tarih 248/538; 21.12.1994 tarih 667/856; 11.10.1995 tarih 1995/1-608 sayılı kararlarında belirtilmiş, Dairenin yargısal uygulaması bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır. Ancak gizli bağış şeklinde gerçekleştirilen işlem bulunduğu iddiası bakımından şartların mevcut olması halinde tenkis incelemesi yapılabileceği hususunda kuşku yoktur. 3.2.3.Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. 3.3....
Hal böyle olunca, feragat hakkında karar verip, bağış yolu ile temlik edilen taşınmazlar yönünden ise uygulamada kabul edilen tenkis kuralları çerçevesinde araştırma ve inceleme yapıp sonucu uyarınca karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı" gerekçesiyle bozulmuş olup, mahkemece bozmaya uyularak, davalı ... hakkındaki davanın feragat nedeniyle, tenkis davasının ise saklı pay ihlali bulunmadığından reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacıların temyiz itirazı yerinde değildir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı pay oranında açılan tapu-iptal tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237....
Davacı aynı taşınmaz hakkında 1.8.2005 tarihinde muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davası açmış olup, açmış olduğu bu dava gizli bağış iddiasıyla açılan davalarda muvazaa iddiasının dinlenemeyeceği gerekçesiyle reddedilmiş ve kesinleşmiştir. Davacı 16.7.2008 tarihinde bu defa tenkis davası açmıştır. Muris ...'un ölüm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 571. maddesine göre tenkis davası, saklı payın zedelendiğinin öğrenilmesinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılabilecektir. Davacının tenkis davasına konu sağlar arası tasarruf nedeniyle saklı payının zedelendiğini öğrendiği tarih muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil davasını açtığı tarih olan 1.8.2005 tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğinden tenkis davasının bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığı anlaşılmaktadır....
Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır....
Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesi ile tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, "… , mirasbırakan tarafından davalı ...’ya bağış suretiyle temlik edilen 1697 parseldeki ½ pay bakımından davalılardan ... temyiz isteğinde bulunmuştur. Somut olayda, davacılar kademeli olarak tenkis isteğinde de bulunduklarına göre, muris tarafından davalı ...’ya 1697 parsel sayılı taşınmazda bağış suretiyle temlik edilen ½ pay bakımından tenkis yönünden araştırma yapılmasında zorunluluk vardır....