YİBK. da da belirtildiği gibi bir gayrimenkule sahip olmak ancak tapu kaydı ile mümkün olup şu halde tapuya kayıtlı olmayan bir gayrimenkulün zilyedinin o yerin sahibi ve maliki sayılmayacağından, komşu gayrimenkul sahibinden lüzumlu geçit hakkı isteyemeyeceği gibi tapuda kayıtlı olmayan geçit hakkına mevzu teşkil edecek gayrimenkulün zilyedine karşı bu hakkın istimal olunamayacağını, orman, mera gibi devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden geçit hakkı tanınması mümkün olmadığını, geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanacağını, uygulamada yola bağlantısı olmayana mutlak geçit ihtiyacı veya geçit yoksunluğu, yeterli ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın ise nispi geçit ihtiyacı veya geçit yetersizliği var denilmekte olduğunu, mahkemece uygun geçit yeri saptanırken öncelikle taraf yararlarının gözetilmesi gerektiğini, zira geçit hakkının taşınmazın mülkiyetini...
Mahkemece, davanın kabulü ile; 1017 ve 1018 parsel sayılı taşınmazlar lehine 1013 parsel sayılı taşınmazdan, fen bilirkişisi raporunda A harfi ile gösterilen yerden 4 metre eninde geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmişlerdir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur....
Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “Mutlak geçit ihtiyacı” veya “Geçit yoksunluğu”, ikincisine de “Nispi geçit ihtiyacı” ya da “Geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı kurulması davalarında amaç, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanmasıdır. Bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmaz kesintisiz olarak genel yola bağlanmalıdır. Buna uygulamada “kesintisizlik ilkesi” denilir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir....
YANIT: Davalı Samiye vekili cevap dilekçesinde özetle; 33 parselin hali hazırda yol olarak kullanıldığını, 33 ve 37 parsel mahiyetlerinin aynı kişi olduğunu, davalı taşınmazın da geçit hakkı tesisi halinde mülkiyet hakkının zedeleneceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/125 esas, 2023/186 karar sayılı dava dosyasında verilen geçit hakkı kurulması talebinin kabulüne karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının Çorum İli Merkez İlçesi Çanakçı Köyü Ok Mevki 145 Ada 57 Parselde bulunan tarla vasfındaki taşınmazın maliki olduğunu, davacıya ait tapu kayıt bilgileri belirtilen taşınmazın yanında bulunan taşınmazın davalıya ait olduğunu, geçit hakkının tesisi için en uygun alternatif davalıya ait olduğunu, davacının davalıya uygun tazminat karşılığında yol açılması için teklif götürdüğünü, davalının davacının bu isteğini reddettiğini, davacıya ait olan taşınmazda tespit edilecek daha uygun taşınmaz üzerinden tazminatsız veya uygun görülecek tazminat bedeli karşılığında geçit hakkı tesisine, mahkemece kurulacak geçit hakkının tapuya işlenmesine karar verilmesini, yargılama...
Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulur. Burada ihtiyaç sahibi taşınmazın malikleri değil, genel yolla bağlantısı olmayan taşınmazlardır. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 maddesi uyarınca tapu siciline kaydı da gereklidir. Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken ve bilirkişinin objektif kıstaslara göre hesapladığı bedelin geçit ihtiyacı içerisinde olan taşınmaz maliki tarafından aleyhine geçit kurulacak taşınmaz maliklerine ödenmek üzere hükümden önce depo ettirilmesi ve hükmün bundan sonra kurulması gerekir....
İstinaf Nedenleri: Davalı T3 vekili davacı lehine geçit hakkı için en uygun ve makul yolun 5 ve 7 nolu seçenekler olduğu, taşınmaz yüz ölçümleri dikkate alındığında en az zarara uğrayacak olan taşınmaz maliki 20412 ada 38 parsel sayılı taşınmaz maliki olduğu, davalı T3'un maliki olduğu taşınmazı aleyhine tedbiren de olsa bir geçit hakkının tesis edilmesi halinde küçük olan taşınmaz daha da küçüleceği, geriye kalan alanın ekonomik olarak değeri kalmayacağı, söz konusu tedbiren tesis edilen geçit hakkının davalı T3'un mülkiyet hakkının zedelenmesine yol açtığını, 15/10/2021 tarihli ara karar ile 5 nolu seçenek üzerinde verilen ihtiyati tedbir kararı sonrası güzergahta mesken ve depo yapıldığından bahisle tedbir kararın değiştirilerek davalı taşınmazından tedbiren geçit kurulmasının yerinde olmadığını, zira ara kararın davalı 22 parsel sayılı taşınmaz malikine tebliğ edildiğini, bu durumda yapılması gerekenin tedbirin değiştirilmesi değil tedbir kararına aykırılığın giderilmesi olması...
Bu açıklamalar ışığında lehine geçit hakkı tesis edilen taşınmaz malikinin vekilinin verdiği dilekçe açıklattırılıp feri ve asli müdahillik durumuna göre karar verilmelidir. Kamulaştırılan taşınmaz üzerindeki geçit hakkı yönünden ise; mahkemece yapılacak iş, geçit hakkı tesisinin taşınmazda meydana getireceği değer düşüklüğü yönünden ek rapor alınarak taşınmazın değerinin belirlenmesidir. Taşınmaz üzerinde tesis edilmiş olan geçit hakkı sahibine ayrıca bedel ödenmemelidir. Geçit hakkının halen kullanılıp kullanılamayacağı, kullanılamayacaksa taşınmaz maliklerinin açacağı "geçit hakkının terkini davası" işbu kamulaştırma davasını etkilememektedir. (Yargıtay 14. Hukuk Diresinin 2016/18044 E. 2020/6699 K. ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2020/2552 E. 2020/7352 K) Yukarıda açıklamalar ışığında esasa etkili eksiklikler giderilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kararın kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Alternatif olarak değerlendirilen geçit hakkının en uygun güzergah olduğu değerlendirilmiştir. Davalı Hazineye ait Seferihisar İlçesi, Kavakdere mahallesi 141 ada 15 parsel sayılı taşınmaz için belirlenen geçit bedeli mahkememiz veznesine depo edilmiştir , 64 parsel maliklerinin geçit hakkı bedeli talebi bulunmaması nedeniyle bu parsel yönünden depo kararı verilmemiştir. Bu eksikliğin giderilmesi üzerine davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalılar Mehmet Demirkanat ve T12 'nun maliki olduğu taşınmazlar aleyhine açılan davanın ise geçit hakkının bu parseller aleyhine kurulmaması nedeniyle reddine..." şeklinde karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı Maliye Hazinesi avukatı tarafından verilen 25.12.2019 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; "...Söz konusu dava Türk Medeni Kanununun 747.maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulmasına ilişkindir. Mahkemece uygun geçit yeri saptanırken öncelikle taraf yararlarının gözetilmesi gerekir....
Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira, geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....