Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nispi geçit ihtiyacı yada geçit yetersizliği denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.Geçit ihtiyacı olan kişi davasını öncelikle taşınmazların mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun taşınmaz malikine karşı ve daha sonra bundan en az zarar görecek olana yöneltmelidir. Mahkemece uygun geçit yeri saptanırken öncelikle taraf yararlarının gözetilmesi gerekir. Zira, geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....
Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Somut olayda; dava konusu 117 ada 46 parsel lehine 117 ada 45 parsel aleyhine fenbilirkişisi tarafından düzenlenen 24.11.2015 tarihli rapor ve krokisinde A harfi ile gösterilen 491,91m2'lik 1. alternatif yoldan geçit hakkı kurulmasına karar verilmiş ise de aleyhine geçit kurulan 117 ada 45 parsel sayılı taşınmaz üçe bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğü bozularak geçit tesisine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Mahkemece, 621 ve 622 parsel sayılı taşınmazların maliki davacı lehine 619 parsel sayılı taşınmaz üzerinden fen bilirkişisinin 11.07.2011 tarihli bilirkişi rapor ve krokisinde yeşil ve mavi renkle 2. alternatif olarak gösterilen kısımdan geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir....
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile; hüküm sonucuna yeni bir bent olarak “Tapu Sicil Tüzüğünün 30. maddesi gereğince geçit hakkının aleyhine geçit hakkı tesis edilen 234 ada 29 parsel sayılı parselin kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 17.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Mahkemece bozma ilamına uyularak asıl ve birleştirilen davaların Maliye Hazinesi ve Orman idaresi yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kabulü ile 693 parsel lehine 694 ve 689 parselden geçit hakkı kurularak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalılar ... ve ... temyiz etmiştir. Geçit davalarında kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün "İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir....
Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün "İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Yukarıda açıklanan genel ilkeler ışığında somut olaya gelince; yararına geçit hakkı tesisi istenen 120 ada 3 parsel sayılı taşınmaz lehine 02.09.2013 tarihinde yapılan keşif sonucunda alınan 04.09.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda gösterildiği şekilde 120 ada 4 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı tesis edilmiş ise de 15.09.2013 tarihli ziraat ve mülk bilirkişisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda geçit bedeli olarak belirlenen 187,59 TL'nin depo edilmediği görülmüştür....
Mahkemece, 100, 120 ve 121 parseller lehine 122 ve 124 parsel numaralı taşınmazlardan geçit ... kurulmasına, davalı ... aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, 124 parsel numaralı taşınmaz maliki ... temyiz etmiştir. Dava, ... Medeni Kanununun 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit ... kurulması istemine ilişkindir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın ... ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit ... verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu ... ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir....
Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira, geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....
Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır....
Zorunlu geçit hakkı, mülkiyet hakkının kanundan doğan dolaylı bir sınırlaması olduğundan bu tür sınırlamalar, ancak mülkiyet hakkına konu taşınmazlar için söz konusu olabilir Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Geçit hakkı kurulması davalarında amaç, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanmasıdır. Bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmaz kesintisiz olarak genel yola bağlanmalıdır. Buna uygulamada “kesintisizlik ilkesi” denilir....