Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(HMK m.26/1) Somut olaya gelince; DSİ’nin 16.04.2015 tarihli cevabi yazısında geçit hakkı kurulması için bilirkişilerce tespit edilen tüm alternatiflerin 4 Eylül Barajı’nın isale hattı üzerinden geçtiği, geçit hakkı kurulması durumunda mevcut isale hattının uygun sanat yapıları ile korunmasının gerektiği belirtilmiş, bunun üzerine mahkemece mevcut isale hattı korunarak geçit hakkı kurulmasının ne şekilde mümkün olduğu konusunda inşaat bilirkişisinden 28.05.2015 tarihli rapor aldırılmıştır. Anılan bilirkişi raporunda; “1) Dava konusu geçit hakkının kurulması için önerilen alternatiflerin 4 Eylül Barajının isale hattının üzerinden geçmesi nedeniyle mevcut isale hattı üç kesitli betonarmeden yapılma yol geçiş yapısı ile korunmalıdır. 2) Geçit hakkının kurulacağı yerde yapılacak olan üç kesitli betonarme geçiş yapısı mevcut trafik yükünü isale hattına aktarmalıdır....

    97,10 m2'lik kısımdan geçit hakkı tesis edilmiştir....

    Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün "irtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Mahkemece davanın kabulüne ve davacı taşınmaz yararına davalılara ait taşınmazlardan geçit hakkı kurulmasına karar verilmiş ancak bu geçit hakkının tapuda özel sütununa tesciline dair bir karar verilmemiştir. Bu yönün gözden kaçırılmış olması doğru görülmemiş ise de, belirtilen husus bozmayı ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

      Aleyhine geçit kurulmasına karar verilen her iki taşınmazın tam bedeli tespit edilmiş ve bu bedelin yarısının daha önce yararına geçit kurulan 1202 parsel maliki Turan'a ödenmesine karar verilmiş, aleyhine geçit kurulan 242 ve 1181 parsel maliki lehine geçit bedeline hükmedilmemiştir. Depo edilen bedel hükümden sonra 21.5.2003 tarihinde davalı Turan'a ödenmiştir. Halbuki açıklanan ilke uyarınca, daha önce lehine geçit kurulan 1202 sayılı parsel malikine bir bedel ödenmesinin gerekmediği, aleyhine geçit kurulan 242 ve 1181 sayılı parsel malikine ise bu taşınmazlardan geçit yeri olarak belirlenen kısımların hesaplanan tam değerinden 2000 yılında kurulan geçit için ödenen miktarın indirilmesi sonucu elde edilecek miktarın ödenmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir....

        Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.” hükmü gereği koruma altına alındığından hukuka aykırı kararın bozulmasını, yasal şartların bulunmadığı ve yol olduğu halde davacının talep ettiği geçit hakkının kabulüne karar vermesi garabet bir mahkeme kararının oluşmasına ve insanların mülkiyet hakkının elinden alınmasına neden olduğundan bozulmasını, keşif esnasında dinlenen tanıklar ve köy muhtarının beyanlarında davacının haksız olduğunu, evine ulaşan köy yolunun olduğu halde davalılara zarar vermek kasdıyla keyfi olarak geçit hakkı istediğini, beyanlar karşısında davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, MK 747 maddesine göre geçit hakkı talebinde bulunulması için mutlak geçit ihtiyacının olması gerektiğini, birçok Yargıtay kararında bu tür davalarda aleyhine geçit hakkı tesis edilecek taşınmazın kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmaması gerektiği halde tanzim edilen hukuka aykırı raporda uygulanması gereken yol olarak dikili bitkileri yok ettiğini belirterek, ilk...

        Mahkemece davacı parseli yararına davalıya ait taşınmaz üzerinden 7 metre genişliğinde, 34,60 m2 uzunluğunda, 242,20 m2’lik kısımdan geçit ... tesisine karar verilmiş, hüküm davalı temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak, özellikle tarım alanların nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit ... tesisine karar vermek gerekir. Bu miktarı aşan bir yol verilecekse bunun gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanunu’nun 748/3. maddesi uyarınca tapu siciline kaydı gerekir. Somut olaya gelince; davacının 46 parsel sayılı taşınmazı yararına davalıya ait 48 parsel üzerinden 3 metre geçit genişliği yeterlidir....

          Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit davalarında uygulanacak kesintisizlik ilkesi gereğince lehine geçit hakkı kurulan taşınmazdan itibaren genel yola ulaşıncaya kadar geçit hakkı kurulması gerekir. Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir....

            bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyacı veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı ya da geçit yetersizliği denilmektedir....

              Oysa, zorunlu geçit hakkının genel yola kadar kesintisiz olarak kurulması şarttır. Hukuken genel yol sayılmayan bir yola bağlantı kurulması yasanın amacına uygun düşmez. Kurulacak geçit, daha önce bir başka parsel lehine geçit hakkı tesis edilen yerden ana yola ulaşıyorsa bu parseller de geçit güzergahına dahil edilerek ana yola kesintisiz olarak bağlantı sağlanmalıdır. Ancak bu şekilde kurulan geçit ile daha önce üzerinden geçit hakkı tesis edilen taşınmazlara ek külfet yükleneceğinden ve bu taşınmazların maliklerine daha önce geçit bedeli ödendiğinden getirilen ek külfet nedeniyle bu davada da mahkemece takdir edilecek uygun bir miktarda geçit bedelinin ödenmesine karar verilmelidir. Mahkemece tüm bu hususlar gözardı edilerek geçit hakkının kesintisiz olarak kurulmaması ve ek külfet karşılığı ödenmesi gereken bedelin de önceki geçit hakkı lehtarına ödenmesine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün belirtilen nedenlerle bozulması gerekmiştir....

                HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : None KARAR NO : 2021/2279 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ALACA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/155 ESAS, DERDEST DOSYA DAVA KONUSU : Geçit Hakkı KARAR : Alaca Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/155 Esas sayılı derdest olan dava dosyasında verilen geçit hakkı talepli davada verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılarak, itirazlarının kabulüne karar verilmesini, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Çorum İli Alaca ilçesi Kızkaraca Mah. 501 ada 495 sayılı parsel üzerine kurulan geçit irtifakının terkini yahut mahkemece tespit edilecek daha uygun bir güzergah üzerinde zorunlu geçit irtifakı tesisini talep etmiştir. SAVUNMA :Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat yapılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu