hakkı tesisine karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olaya gelince, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; 118 nolu parselin geçit hakkı talebine bağlı olarak 115 ve 116 nolu parsellerin uygun olduğu ancak 116 nolu parselin fiili zeminde ekili olması ve 115 nolu parsele nazaran geçit hakkı için daha fazla m² kaplaması sebebi ile uygun olamayacağı 115 nolu parselin fiili zeminde yol olması ve geçit hakkı için daha az m² kaplaması ve geçit hakkının kanunlar çerçevesinde yola en yakın kısmının yapılan ölçüm sonucunda 2 nolu krokide (kırmızı boya ile gösterilen yer) gösterildiği şekilde 115 nolu parselin içerisinden 3 m genişliğinde toplam 39.82m² olarak geçit hakkı tesis edilebileceği düzenlenmiş, mahkemece 39.82 metrekare miktarında geçit hakkı tesis edilen alan dışında kalan yerlere davalılarca yapılan müdahalenin önlenmesine karar verilmiştir. Ne var ki dosya içerisinde yer alan ve hükme esas alınan rapor ve krokiler hüküm kurmaya elverişli ve yeterli değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02/08/2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27/11/2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, TMK'nin 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davacının maliki olduğu 7 ada 240 parsel sayılı taşınmazın yola çıkışının olmaması sebebi ile geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur....
Temyize tabi son hükmü veren Asliye Hukuk Mahkemesi ise; davacı parseli için zorunlu geçit ihtiyacını karşılayacak yol zeminlerinin dört ayrı parsel üzerinden geçmekte olduğu ve bunlardan her biri üzerindeki geçit zeminine gelecek bölmelerin değerleri nazara alındığında görevin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olmayacağını vurgulayarak, işin Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği hükme gerekçe yapılarak görevsizlik kararı verdiği anlaşılmaktadır. Geçit hakkı davalarında geçit yeri olarak belirlenen güzergahın davacı taşınmazından ana yola ulaşacak kısmına kadar olan bölümü uyuşmazlığın tamamını oluşturur. Bu uyuşmazlık bölünüp parçalanabilen bir uyuşmazlık olmayıp tekil bir uyuşmazlıktır....
İlçesi, Kürkçü köyü, 150 Ada, 13 Parsel sayılı taşınmaz üzerinde geçit hakkı tesisine, yönelik karar verilmiştir....
Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. TMK'nın 747/2. maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır....
Ancak mahkemece verilen hükümde aleyhine geçit hakkı tesisine karar verilen taşınmazlar dosya arasında mevcut tapu kaydına göre Antalya ili Kaş ilçesi Dirgenler Mahallesinde bulundukları halde Bezirgan Mahallesinde bulunan taşınmazlar aleyhine geçit hakkı tesis edilmiş olması doğru olmadığı gibi, aleyhine geçit hakkı tesis edilen taşınmazlar davalılar adına tam payla kayıtlı olup her bir parsel malikine düşen geçit hakkı bedeli bilirkişi raporu ile hesaplandığı halde paylı mülkiyete tabi tek bir taşınmaz aleyhine geçit hakkı tesis edilmişçesine davalılara ödenmesi gereken geçit bedelinin de davalılara payları oranında ödenmesine dair karar verilmesi de yerinde olmadığından hükmün infazında tereddüt yaratabilecek şekilde verilen kararın bu sebeple düzeltilmesi gerekir....
Dava; geçit hakkı istemine ilişkindir. Geçit hakkı tesisi davaları ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir. Türk Medeni Kanunu'nun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....
Mahkemece, davanın kabulü ile 844 sayılı parsel lehine, davalıya ait 845 sayılı parsel sayılı taşınmaz aleyhine, 3 metre eninde geçit hakkı tesisine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur....
Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....