Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dolayısıyla lehine geçit hakkı istenilen taşınmazın ana yola ulaşabilecek mevcut kadastro yoluna cephesi olması ve paftasında gözüken zeminde mevcut olan yolun zirai tarım aracının geçebileceği emsal genişlik olan 2,5- 3 metrenin üzerinde olması nedeniyle geçit hakkı verilmesi mümkün değildir. Davacı ile diğer hissedarlar arasında dava konusu parselin fiilen taksim edilmesi sonucunda davacının kendine düşen kısım için geçit talebinde bulunduğu görülmektedir. Davacının talebinin geçit hakkı ile sağlanamayacağı ortadadır. Bu tür davalarda taşınmazlar leh ve aleyhine geçit kurulması gerekir. Bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar yerinde değildir....

Hukuk Dairesi’nin 30.04.2019 tarih 2016/11595 Esas, 2019/3783 Karar sayılı ilamı) Somut olayımıza gelince; dosya arasında mevcut tapu kaydına göre Burdur ili Bucak ilçesi Elsazı köyü 139 ada 9 parsel sayılı taşınmaz tarla niteliği ve 7.827,78 m2 yüzölçümü ile tapuda kayıtlı olup davacının taşınmazın paydaşları arasında bulunduğu, ilk derece mahkemesince mahallinde yapılan keşif, gözlem ve bilirkişi raporuna göre davacıya ait taşınmazın çevresinin orman arazisi ile çevrili olduğu, bilirkişi raporunda belirlenen geçit güzergahının tapulama harici alan ve orman alanından geçerek, 139 ada 14 ve 139 ada 12 parsel sayılı taşınmazları iki parçaya ayırarak genel yola ulaştığı, dava dilekçesi, bilirkişi raporu ve istinaf dilekçesi kapsamına göre davacının belirtilen geçit güzergahı üzerinden geçit hakkı tesisine karar verilmesini talep ettiği, ancak yukarıda da belirtildiği üzere orman niteliğindeki veya tapulama harici taşınmazlar üzerinden davacı taşınmazı yararına geçit hakkı tesis edilerek...

Dosya kapsamında alınan fen bilirkişi raporunda lehine geçit hakkı talep edilen parsel ile aleyhine geçit hakkı tesisi istenilen parselleri ile kadastro yollarını gösterir pafta sureti ile zeminde gerekli incelemelerin yapıldığı, davacının ana yola ulaşması için iki alternatif tespit edildiği, 15.12.2020 tarihli fen bilirkişisi raporu ile tespit edildiği üzere 2. alternatif güzergah hattında çeşme ve havuz bulunduğu, ilk alternatif güzergahın ise davacının fiili olarak 533 parsel sayılı taşınmaza ulaşımını sağladığı güzergah olduğu gözetilerek mahkememizce birinci alternatifte belirtilen parsel üzerinde geçit hakkı kurulmasının menfaat dengesine uygun olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir....

Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....

Hükmü, davalılardan ... ile ... temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalılardan ... ile ...’nın diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı kurulması davalarında amaç, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanmasıdır. Bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmaz kesintisiz olarak genel yola bağlanmalıdır. Buna uygulamada “kesintisizlik ilkesi” denilir....

    Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.12.2011 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK'nin 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı vekili, 752 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, ana yola çıkışı için davalıya ait 751 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı tesisine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, geçit hakkının en kısa ve ekonomik yol seçilerek kurulması gerektiğinden davanın reddini savunmuştur....

        Yine mahkemece mahallinde yapılan keşifte ve dolayısıyla bilirkişi raporlarında lehine geçit hakkı tesisi istenen 110 ada 336 parsel sayılı taşınmazın aleyhine geçit hakkı tesisi istenen 337 parsel sayılı taşınmaz dışında kalan ve 336 parselin doğu ve güney sınırlarından taşınmaza ulaşacak şekilde mümkün olabilecek alternatif geçit güzergahlarının da hiç değerlendirilmediği anlaşılmaktadır....

        Mahkemece 211 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan geçit ve mecra hakkı tesisine karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 744 ve 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı ve mecra kurulması istemine ilişkindir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 19.07.2012 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, TMK'nın 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 42 ada 28 parsel sayılı taşınmazın ana yola bağlantısı bulunmadığını belirterek uygun bir bedel karşılığında davalı ...'a ait 17 parsel ile davalı ...'ya ait 18 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....

            UYAP Entegrasyonu