Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....

Ziraat bilirkişinin 14/03/2022 havale tarihli raporunda, geçit hakkı güzergâhı için belirlenen yer-alan için 1.664,18- TL değer biçildiği görülerek, geçit hakkı için belirlenen 1.664,18- TL'nin davacı tarafça mahkememiz veznesine depo ettirilmiştir....

büyük zarar verdiğini belirterek dava süresince daha fazla hak kaybının yaşanmaması için tedbiren geçit hakkı tesisine ve yapılacak yargılama sonucunda davalılara ait taşınmazların mahkemece uygun görülecek bir kısmı üzerinden geçit hakkı tesisine karar verilmesini talep etmiştir....

parsel sayıl taşınmazı) ve Abdulmuttalip KAYA (121 ada 22 parsel ve patika yol devamındaki 121 ada 18 parsel sayılı taşınmazı) lehine GEÇİT HAKKI TESİSİNE VE TAPUYA TESCİLİNE, 3- Kurulan geçit hakkının TMK'nın 748/3 ve 1012....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/28 ESAS (ARA KARAR) DAVA KONUSU : GEÇİT HAKKI KURULMASI KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen 13/07/2023 tarihli ara karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin hissedar olduğu taşınmaza araç yolu vurulabilmesi için Sayca Köyü Manaroğlu Mevki, 134 ada 49 parselin malikleri davalılar T6 ve T3 taşınmazlarından ve Sayca Köyü, Manaroğlu Mevki, 148 ada 1 parselin maliki davalı T4 taşınmazından geçit hakkı tesisi yapılması gerektiğini, davaya konu araç yolunun geçit hakkının engelli vatandaşları olan müvekkili ve annesinin ihtiyaçlarını karşılamak için zorunlu olduğunu, geçit hakkının yola bağlantısı olmayan veya yola çıkmak için yeterli bir alanı bulunmayan taşınmaz malikinin, komşu taşınmaz maliklerinden birinin veya bir kaçının taşınmazı üzerinde mahkeme kararıyla bir...

Somut olayda; davacılar vekili geçit irtifakı kurulmasına karar verilmesini talep etmiş, ayrıca tedbiren geçit irtifakı kurulmasını istemiştir. Mahkeme ihtiyati tedbir istemini talep sonucunu elde edecek şekilde ihtiyati tedbir verilemez diyerek reddetmiştir. Davacılar vekili ara kararına karşı istinaf kanun yoluna yasal süresi içinde başvurmuş ve başka bir d.iş dosyasında davalı Deniz Öztaş aleyhine tedbiren geçit verildiğini savunur. Gerçekten çok zaruri olan durumlardan tedbiren geçit verilmesinin zaruri olduğu durumlar mevcut olabilir. Ancak dava konusu olayda böyle bir zaruretin mevcut olduğuna dair dava dosyasında bulgu mevcut değildir ve mahkemenin davanın ve uyuşmazlığın esasının halleder şekilde ihtiyati tedbir kararının verilemeyeceği yolundaki gerekçesi usul ve yasaya uygun nitelikte olduğundan davacılar vekilinin istinaf isteminin HMK 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddi gerektiği kanaatine dairemiz tarafından ulaşılmıştır....

    Mahkemece; "Davacılar vekili 16/09/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle dava konusu taşınmaza ilişkin müdahalenin menine karar verilmesini, bu mümkün olmadığı takdirde bu taşınmaz üzerinden geçit hakkı tesis edilmesini talep ve dava etmiştir. Davada hem müdahalenin meni hem de geçit hakkı talep edilmiş olması sebebiyle 20/09/2021 tarihli tensip tutanağıyla geçit hakkına ilişkin talep yeni bir esasa kaydedilerek dosyanın ayrılmasına karar verilmiş eldeki davada müdahalenin menine yönelik araştırma yapılmıştır. Davaya konu taşınmazın güncel tapu kayıtları incelendiğinde tek malik olarak davalı T4 olduğu görülmüştür. Davaya konu taşınmazda keşif icra edilmiş mahalli bilirkişiler ve tanıklar dinlenmişlerdir. Davaya konu alanların bedeli olarak 14.178,45 TL belirlenmiştir. Her ne kadar söz konusu yolun köy yolu olarak kullanıldığı belirtilmiş ise de davalının ortaklığın giderilmesi davası sonucunda davaya konu taşınmazı satın aldığı belirtilmiştir....

    Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....

    Mahkemece; "Mahkememizde görülmekte olan işbu dava geçit hakkı tesisi isteminden ibarettir. Davacı taşınmazının geçit hakkına ihtiyaç duyup duymadığı hususunda yapılan değerlendirmede; Davacı tarafında 290 ada 33 parsel sayılı taşınmaza dava dilekçesinde açıkça Pazar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/151 Esas sayılı dosyanın aleyhlerine kesinleşmesi ihtimaline karşı açtıklarını belirtmiştir. Mahkemece uygun geçit yeri saptanırken öncelikle taraf yararlarının gözetilmesi gerekir. Zira, geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....

    Dava, tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde geçit hakkı kurulması talebine ilişkindir. İDM tarafından kadastro önceki sebebe dayalı tapu iptal ve tescil davasının 3402 sayılı Kadastro Kanunun 12/3 maddesi gereğince hak düşürücü süre dolduğundan reddine, geçit hakkının da esastan reddine dair karar verilmiştir. Davacı tarafından geçit hakkının esastan reddine dair verilen karara yönelik olarak Dairemize istinaf itirazında bulunulduğundan sadece geçit hakkı davasına yönelik inceleme yapılmıştır. Yerel mahkemelerce verilen kararlar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulabilir. Ancak; yerel mahkeme tarafından kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 341/2. maddesinde; "Miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir," hükmü mevcuttur....

    UYAP Entegrasyonu