Mirasçılık belgesindeki payda ise 1008'dir. 25.07.2014 tarihli bilirkişi raporunda muris ...’in mirasçılık belgesindeki payda olan 1008 rakamı ile tapu kaydındaki pay ve payda olan 1956/14875 rakamları çoğaltılarak hisselendirilmiş ve mirasçılara düşecek paylar hesaplanarak Tablo-6'da gösterilmiştir. Bilirkişi raporundaki Tablo-6'da gösterilen hesaplamalarda veraset ilamına göre mirasçıların tamamının yer alıp almadığı ve hesaplanan pay ve paydanın eşit olup olmadığı noktasında denetiminin yapılarak rapordaki hesaplamaya göre infazı kabil bir hüküm kurulması gerekirken, mirasçılık belgesindeki paydanın tapu kaydındaki pay ve paydaya eşitlenmeden doğrudan mirasçılık belgesine göre kurulan hükmün infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Kurulan hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır....
Ancak; Suça sürüklenen çocuğun Suriye vatandaşı olduğu, Suriye'ye yönelik adli yardımlaşma taleplerine Dışişleri Bakanlığınca yapılacak bildirime kadar ara verilmesi karşısında, sanıkların resmi kimlik bilgilerinin diplomatik yazışmalarla belirlenemeyeceği sabit ise de; soruşturma makamınca suça sürüklenen çocuğun beyanı üzerine tespit edilen kimlik bilgileri ile, kolluk tarafından tespit edilecek parmak izlerinin ve fotoğraflarının Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne gönderilerek Geçici Koruma Yönetmeliğinin 21 ve 22. maddeleri uyarınca suça sürüklenen çocuğun Türkiye'ye kabul edilen yabancılardan olup olmadığının ve varsa yabancı kimlik numaraları ile adres kayıt sistemindeki kayıtların tespit edilmesi ile kimliğinin belirlenmesi; olumsuz cevap alınması halinde sanığın fotoğrafının karara yapıştırılması, parmak izlerinin ise usulüne uygun şekilde alınarak karara eklenmesi gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmek suretiyle, 5271 sayılı CMK’nın 209. maddesine aykırı...
İli ... ilçesi ... köyü 109 ada 92 parsel sayılı taşınmazda davalı ...’na ait 28/112 oranında hissenin tapu kaydının davacıların payı oranında iptali ile ... 1.Noterliği’nin 12.06.2014 tarih ve 05400 yevmiye numaralı mirasçılık belgesindeki miras payları oranında davacılar adına tesciline, kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına” cümlelerinin yazılmasına, Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kimlik Numaralı ...'ın,... 17/11/2008 doğumlu ... T.C. Kimlik Numaralı ...'ın ve ... 01/12/2010 doğumlu ... T.C. Kimlik Numaralı ...'ın ... T.C. Kimlik Numaralı davalı ...'da bulunan velayetlerinin değiştirilerek ... T.C. Kimlik Numaralı davacı anne ...'e verilmesine" 3. bent olarak ise; " Velayetleri davacı anneye bırakılan ortak çocuklar ile davalı baba ... arasında her ayın 1. ve 3. Cumartesi günü saat 10:00 dan takip eden Pazar günü saat 17:00'a kadar kişisel ilişki kurulmasına" cümlelerinin yazılmasına, hükmün bu bölümlerinin gösterilen sebeple DÜZELTİLEREK ONANMASINA, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.09.2017(Pzt.)...
Hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı idare vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, Türk Medeni Kanununun 1027. maddesi gereğince tapuda isim düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Tapuda kimlik bilgilerinin düzeltilmesinde amaç tapu malikinin kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarındaki kimlik bilgilerine uygun hale getirilmesidir. Malikin evlatlık olarak gelmiş bulunduğu son nüfu hanesinde "..." soyisminin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle malikin son nüfus kaydında yer almayan "..." soyisminin eklenmesi suretiyle düzeltme yapılması doğru görülmemiştir. Ayrıca, Tapu Sicil Tüzüğünün "Mülkiyet Hakkının Tescili" üst başlıklı 25. maddesinde malike ait hangi bilgilerin tapu kütüğüne yazılacağı bir bir sayılmış olup, bunların arasında malike ait doğum tarihi yer almamıştır....
Emniyet Müdürlüğü yazı cevabına göre suça konu sürücü belgesinin 26.03.1981 yılında “b” sınıfı olarak sanık adına düzenlendiği, daha sonra 19.03.1982 tarihinde “e” sınıfına dönüştürüldüğü, ancak belge üzerindeki tarihte herhangi bir zayi başvurusu olmadığından işlem yapılmadığının belirtilmesi karşısında; suç tarihinde sanığın sürücü belgesi alma hakkının bulunup bulunmadığı ve sahte düzenlenen sürücü belgesindeki bilgilerin resmi makamlarca verilmiş sürücü belgesindeki bilgileri aynen taşıyıp taşımadığı hususları araştırılarak, sonucuna göre sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nun 211. maddesi kapsamında "gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla resmi belgede sahtecilik" niteliğinde olup olmadığının takdir ve değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Yasaya aykırı, 3- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş...
Bu sebeple, hüküm fıkrasında yer alan “Davanın kabulüne, fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 331.46 m2 yüzölçümündeki taşınmazın ... oğlu ... ... terekesi adına tapuya tesciline” cümlesi kaldırılarak; bunun yerine, “Davanın kabulüne, fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 331.46 m2 yüzölçümündeki taşınmazın dosya arasında yer alan 19/09/2006 tarih, 2006/451- 380 sayılı veraset belgesindeki payları oranında ... oğlu ... ... mirasçıları adına tapuya tesciline” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 24/05/2012 günü oybirliği ile karar verildi....
Sanığın emniyet görevlilerinin kendisini durdurarak kimlik sormaları üzerine, görevli memurlara tamamen sahte oluşturulmuş ve iğfal kabiliyeti olduğu tespit edilen kendi fotoğrafı yapıştırılmış ancak ... adına düzenlenmiş, AI 134073 seri numaralı B sınıfı ... belgesini sunduğu iddia ve kabul olunmuştur. 2. Dosyada aslı bulunan adli emanetin 2014/8808 sırasında kayıtlı ... belgesi mahkeme tarafından getirilip incelenmiş ... belgesindeki kimlik bilgilerinin ...'ya ait olduğu ancak üzerindeki fotoğrafın dosyadaki bir örneği bulunan müştekiye ait ... belgesindeki fotoğraf ile aynı olmadığı, fotoğrafın üzerinde soğuk damga izi bulunduğu, bir ehliyette bulunması gereken, tarih, No:, veriliş yeri, T.C kimlik no, sınıfı, nüfusa kayıtlı olduğu yer, kan gurubu düzenleyen görevlinin sicili, belge sahibinin imzasının bulunduğu, sahteciliğin ilk bakışta kolaylıkla fark edilemeyecek nitelikte olduğunun tespit edildiği zapta geçirilmiştir. 3....
ın Suriye vatandaşı olduğu ve kendi beyanına göre kimlik bilgilerinin tespit edilmiş olduğunun anlaşılması, bu aşamada Suriye'ye yönelik adli yardımlaşma taleplerine Dışişleri Bakanlığınca yapılacak bildirime kadar ara verilmesi karşısında, sanığın resmi kimlik bilgilerinin diplomatik yazışmalarla belirlenemeyeceği sabit ise de; soruşturma makamınca sanığın beyanı üzerine tespit edilen kimlik bilgileri ile, sanığın kolluk tarafından tespit edilen parmak izlerinin ve fotoğraflarının Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne gönderilerek Geçici Koruma Yönetmeliğinin 21 ve 22'nci maddeleri uyarınca sanıkların Türkiye'ye kabul edilen yabancılardan olup olmadığının ve varsa yabancı kimlik numaraları ile adres kayıt sistemindeki kayıtları tespit edilmesi, şayet kimliğinin bu şekilde belirlenmesinin mümkün olmaması halinde ise bu kez sanığın fotoğrafı karara yapıştırılmak, parmak izlerinin ise usulune uygun şekilde alınarak karara eklenmesi suretiyle hükümlülüğe karar verilmesi gerekirken, sanığın kimlik...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: 5237 sayılı TCK.nın 268/1. maddesinde düzenlenen başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun oluşabilmesi için işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılarak soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin kimlik bilgileri verilen mağdur hakkında yapılmasına neden olunması gerekir....