Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; Mahkemece, dava konusu edilen taşınmazların satışına karar verildikten sonra satış bedelinin taraflara tapu kayıtları ve mirasçılık belgesindeki payları oranında paylaştırılmasına karar vermekle yetinilmesi gerekirken,borçlu paydaşın payına düşen miktarın ... 1. İcra Müdürlüğünün 2008/3166 esas sayılı dosyasına yatırılmasına karar verilmesi doğru değil ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasında yarar görülmediğinden hüküm fıkrasının 3. bendinde yazılı olan "aynı zamanda borçlu olan davalı ... ya düşecek paranın ise 1. ... İcra Müdürlüğünün 2008/3166 esas sayılı dosyasına yatırılmasına,'' ibaresi çıkarılarak hükmün düzeltilmiş bu şekli ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK 438.maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın %011.38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 21.15....

    da kendini vekille temsil ettirdiğine göre davalı yararına da vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmemesi ve satış memurunun ismen belirtilmesi doğru değil ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi için hükmün bozularak yeniden yargılama yapılmasında yarar görülmediğinden, hüküm fıkrasına “kendisini vekille temsil ettiren davalı ... yararına 825 TL maktu vekalet ücretinin tapu kaydındaki ve mirasçılık belgesindeki payları oranında ortaklardan alınarak adı geçen davalıya verilmesine” ibaresinin eklenerek, hükmün 1. fıkrası son cümlesi ''satış memuru olarak adliye emekli yazı işleri müdürü ......

      in bu hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılmakla, temyiz isteminin 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE, II-) Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; a) Müştekinin kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanması hakkında, kemik kırığının hayat fonksiyonlarına olan etkisinin kaçıncı derecede olduğunu gösterir ve TCK'nın 86 ve 87. maddesinde öngörülen kriterlere uygun şekilde düzenlenmiş adli rapor aldırılmadan kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif olduğu belirtilerek eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, b) Sanığın 6545 sayılı Yasanın yürürlük tarihinden önce atılı suçu işlediği ve adli sicil belgesindeki kaydın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair hükme ait olduğu anlaşılmakla; adli sicil kaydındaki sabıkası hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına teşkil etmeyen sanığa, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde pişmanlık gösterip...

        Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 24/04/2014 tarihli raporunda ise sanığın 5237 sayılı TCK'nin 32/2. maddesi kapsamında akıl hastalığının bulunduğu belirtilmekle gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi amacıyla sanığın daha önce tedavi gördüğü kurumlardan teşhis ve tedaviyi gösteren hasta tabela müşahade kağıdı, epikriz gibi tüm belgelerin celp edilip dosyanın onaylı sureti ve bu belgelerle birlikte sanığın Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Dairesine sevki sureti ile 5237 sayılı TCK'nın 32. maddesi kapsamında işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı, söz konusu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığına dair rapor aldırıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2) Kabule göre; Sanığın 6545 sayılı yasanın yürürlük tarihinden önce atılı suçu işlediği ve adli sicil belgesindeki kaydın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair hükme ait olduğu anlaşılmakla...

          Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 05.01.2015 tarih 2015/2 Esas, 2015/1 Karar sayılı mirasçılık belgesindeki payları oranında davacı ... mirasçıları adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 23.01.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Davalı vekili, "World Pin Card"ın davacının belgesindeki istemlerin koruma kapsamına girmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalıya ait “World Pin Kart” adlı ürününün davacının tescilli faydalı modeline tecavüzünün bulunmadığı, davalı ürününün koruma kapsamına girmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 01.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              . … İstemin Özeti : Danıştay Üçüncü Dairesinin 03/03/2020 tarih ve E:2019/4157, K:2020/1209 sayılı kararının; ihtirazi kaydın ancak beyanname verme süresi içerisinde verilen beyannamelere konulabileceği, bu süre geçtikten sonra konulan ihtirazi kaydın beyanname üzerinden yapılan tahakkuka etkisinin olmadığı gibi dava açma hakkı da vermeyeceği ileri sürülerek düzeltilmesi istenmiştir. Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir. Tetkik Hakimi : … Düşüncesi : Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir....

                . … İstemin Özeti : Danıştay Üçüncü Dairesinin 03/03/2020 tarih ve E:2019/3044, K:2020/1208 sayılı kararının; ihtirazi kaydın ancak beyanname verme süresi içerisinde verilen beyannamelere konulabileceği, bu süre geçtikten sonra konulan ihtirazi kaydın beyanname üzerinden yapılan tahakkuka etkisinin olmadığı gibi dava açma hakkı da vermeyeceği ileri sürülerek düzeltilmesi istenmiştir. Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir. Tetkik Hakimi : … Düşüncesi : Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir....

                  Mahkemece, davanın kabulüne, davalılar adına pay satışı yoluyla oluşan kaydın iptaliyle veraset belgesindeki paylar oranında ... mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu 407, 672, 1127, 1988 ve 2557 parseller, 17.10.1967 tarihinde kadastro yoluyla ... adına tescil edilmiş, 15.06.2005 tarihinde yapılan pay devri ve intikaller nedeniyle ...mirasçıları adına elbirliği mülkiyeti şeklinde tescil edilmiş, mirasçılardan ...., .... ve Şevket Atay payları 15.06.2005 tarihinde pay devri yoluyla davalılardan... ve ... adına tescil edilmiştir. Dava; 743 sayılı TMK.nun 612/son (4721 sayılı TMK.nun m.677) maddesi uyarınca miras payının devrine dayalı pay iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, taşınmazlar üzerindeki ... ...ve ... payının 1970 yılında haricen miras bırakan ...’e satıldığını ileri sürerek istekte bulunmuştur....

                    Mahkemece, davacı tarafından delil olarak ileri sürülen mirasçılık belgesindeki murislerin ... oğlu ...(... ) olduğu, iptali istenen mirasçılık belgesindeki murisin isminin ise Resul oğlu ... olarak geçtiği, adı geçenlerin farklı kişiler olduğu gerekçe gösterilerek, davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma hüküm vermeye yeterli olmadığı gibi dosyada mevcut delillerin takdirinde de yanılgıya düşülmüştür. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 30.maddesi hükmünde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır. Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olup, hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Hakim, talepte bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır....

                      UYAP Entegrasyonu