WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. Somut olayda; davalı işveren ile davacı arasında yapılan sözleşmelerde ve ekindeki tutanaklarda davacının çalışmasına ilişkin ilk kaydın 05.04.2005 tarihinde başladığı ve çalışmaya ilişkin en son kaydın 26.12.2009 tarihli olduğu, hükme esas alınan işçilik alacağı dosyasında da davacının 05.04.2005-26.12.2009 tarihleri arasında çalıştığının tespit edildiği hususları gözetilmeksizin, davacının 01.03.2005 tarihinden itibaren çalıştığına hükmedilmesi isabetsiz bulunmuştur....

    A.Ş'ye ait iken, gerçeğe aykırı pay devir belgesine ve/veya sahtelikle elde edilmiş temsil yetkisi kullanılarak yapılan pay devirlerine dayandığını, bu nedenle pay defterinin düzeltilmesi gerektiğini, ... A.Ş'ne ait 2016/7 Tertip nama yazılı senet fotokopisi üzerinde yapılan incelemede devir beyanının yani cironun sahte olduğunun 3 ayrı grafolojik raporla ortaya konulduğunu, ayrıca ... A.Ş'nin temsil yetkisinin sahte devir beyanı ile ele geçiren iradenin , kendi ibraz ettiği %5'lik sahte cirolu senede ek olarak , "şirketin %95'lik hissesi için pay devir beyanı içeren senetler ibraz edildiğinden bahisle " gerçeğe aykırı pay defteri kaydı tutulduğunu tespit edildiğini, ... A.Ş'nin %100'lük hisselerinin ... ...'na aidiyetine karar verilip bunun pay defterine tescilini konu alan davanın .... ASliye Ticaret Mahkemesinin 2022/......

      Ancak somut olayda, davacı vekilince dava konusu ... ada 16 no'lu parsel hakkında belediye tarafından yapılan ıslah imar planı uygulanmasında, dava dışı ...,... lehine ipotek tesisi amacıyla işlem yapıldığını, fakat bu işlemin tapu müdürlüğünce sehven mülkiyet hakkı olarak tescil edildiği belirtilerek, hatalı kaydın gerçeğe uygun şekilde düzeltilmesi talep edilmektedir. Buna göre eldeki dava, çekişmesiz yargı işlerinden sayılan düzeltim davası niteliğinde olmayıp, kayıt lehdarlarının da davada taraf olarak yer alması gereken ve taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkında doğrudan değişikliğe yol açabilecek nitelikteki yolsuz işlemin iptali ile tescil davası olduğundan, uyuşmazlığın dava tarihine göre HMK.'nun 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince İzmir 13....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Gerçeğe aykırı bilirkişilik yapma Hüküm : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Gerçeğe aykırı bilirkişilik yaptıkları iddia edilen sanıkların raporlarındaki hakim havalelerine göre suç tarihlerinin "28.06.2005, 15.07.2005, 18.07.2005, 15.10.2008, 07.11.2008, 18.12.2008" yerine "2005-2008 yılları" olarak gösterilmesi mahalinde düzeltilmesi mümkün maddi hata kabul edilmiştir. Yapılan yargılama sonunda sanıklara yüklenen suçların unsurlarının oluşmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA, 01.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Ancak, sözkonusu yanlış kaydın düzeltilmesi, soybağı davaları ile değil açılacak kayıt düzeltme davası sonucunda gerçekleşecek (MK m. 39) ve bu dava her türlü delil ile ispat edilebilecektir. Gerçek annenin tespit edilmesi sonrasında ise babalık karinesine dayalı olarak babanın belirlenmesi mümkündür. TMK hükümlerine göre soybağının reddi davası ancak babalık karinesi kapsamında yer alan, dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soybağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma sözkonusu olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması sözkonusu olmadığı için böyle bir duruma çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığını tespitine yönelik olarak açılacak dava, soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır....

            ın gerçek annesinin ... olup, ... olmadığı ile gerçek babasının da ... olmadığına ilişkin talep bir bütün olarak gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olduğundan, sözkonusu talepler bakımından dava 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına Nüfus Müdürlüğü temsilcisinin katılımıyla asliye hukuk mahkemesinde bakılır. Yukarıda gösterilen açıklamalar dikkate alındığında; Mahkemece, ...'...

              Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK'nin 11.02.1998. tarihli ve 2-87/77 E-K sayılı kararı). Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur (HGK'nin 30.01.2008 gün 2008 tarihli ve 2-36-47 E-K sayılı kararı). Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; davacı ... ile davalı ...'...

                Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davalının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi davası olup bu davada resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. Davacının, davalı ...'...

                  Hukuk Dairesi'nin 15/01/2018 tarih, 2017/8713 esas ve 2018/418 karar sayılı içtihadı) Buna göre yukarıda açıklanan ilkeler karşısında dava, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibarettir. Bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçeleri ile dosyanın yetkili ve görevli Mersin Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine dair karar verildiği görülmüştür. Mersin 2....

                  nın mirasçısı olduğu anlaşıldığından davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Somut olayda; davacı, dava konusu 4, 179 ve 340 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında “... ...” şeklindeki kaydın “... ...”, “ ... oğlu ... ...” şeklindeki kaydın “... ... oğlu ... ...”, “ ... oğlu ... ...” şeklindeki kaydın “... ... oğlu ... ...”, “ ... oğlu ... ...” şeklindeki kaydın “... ... oğlu ... ...”, “ ... kızı ... ...” şeklindeki kaydın “... ... kızı ... ...”, “ ... kızı ... ...” şeklindeki kaydın “... ... kızı ... ... ”, “ ... kızı ... ...” şeklindeki kaydın “... ... kızı ... ...”, “ ... kızı ... ...” şeklindeki kaydın “... ... kızı ... ...”, “... kızı ... ...” şeklindeki kaydın “... ... kızı ... ...” olarak düzeltilmesini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu