WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın anne ve baba yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, dava dilekçesinde, nüfus kaydında davacının öz kardeşi olarak görünen ...'in, ... ve ... kızı olduğunu bildirerek ...'nın nüfus kaydının gerçeğe uygun olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyaya alınan nüfus kaydına göre, ..., ... ve ... oğlu ... ile 07.05.1993 tarihinde resmen evlenmiş ve evliliği halen devam etmektedir. Mahkemenin davayı kabul kararına göre Zeliha, aynı anne ve babadan olan kardeşi (öz kardeşi) ile evli hale gelmektedir....

    Yukarıda gösterilen açıklamalar dikkate alındığında; davacı vekilinin talebi bir bütün olarak gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur ve dava hak düşürücü süreye tabi değildir. Buna göre, Bölge Adliye Mahkemesince hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir....

      :Hüseyin” olarak, “Halime: Hasan” olan kaydın “....................: Hasan” olarak, “....................: Ali” olan kaydın “................: Ali” olarak, “Nuri: Hüseyin” olan kaydın “...................: Hüseyin” olarak, “M........:H.............” olan kaydın “M.. A..:Hüseyin” olarak düzeltilmesini istemişlerdir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, dava konusu 105 parsel sayılı taşınmazda “Halime” isimli kayıt maliki olmadığından, bu parseldeki “Halime” kaydının “.................: Hasan” olarak düzeltilmesi isteminin reddine, diğer isteklerin tapu kayıt maliklerinin davacıların mirasbırakanları olduğu, nüfus kayıtlarına uygun olarak tapu kayıtlarının düzeltilmesi gerektiği gerekçesi ile kabulüne karar verilmiştirKarar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...................'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

        Bu durumda, soybağı ihtilafı ortaya çıkmayacağından, açıklanan muhtevadaki davalar, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibaret kalacak ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanunun 36/1- a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olacaktır. Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir. (Yargıtay HGK 2013/354- 1554, 18....

        Dava, "...’nın idarece 00.00.1943 olarak tescil edilen ölüm tarihine ilişkin kaydın iptali ile adı geçenin gerçek ölüm tarihinin tespiti" talebine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu bakımdan hakim resen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir....

          Bu durumda, soybağı ihtilafı ortaya çıkmayacağından, açıklanan muhtevadaki davalar, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibaret kalacak ve görevli mahkeme, 5490 Sayılı Kanun'un 36/...-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olacaktır. Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “Babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “Soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 Sayılı Kanun'un ... maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir (Yargıtay HGK 2013/354- 1554, 18....

          Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77 sayılı kararı) Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir....

            İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davalı Ahmet Karavan vasisi T2 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; nüfus kayıt düzeltilmesi davasında davacının, baba hanesindeki adın düzeltilmesi talebi, soybağı davasının açılıp, Ahmet Karavan ile soybağı kurulup kurulamayacağına bakılması gerektiğini, Bu davanın neticesine göre, Asliye Hukuk Mahkemesinin de nüfus düzeltim davası açılması gerektiğini, Davacının talebi, nüfus kaydının düzeltilmesi davası ile, soybağının ortadan kalkması imkanı bulunmadığını, Babalık karınesinin çürütülmesi, soybağının reddi davası ile mümkün olduğunu, Bunun dışında baba ile çocuk arasında kurulan soybağının kaldırılmasına imkan bulunmadığını, her iki davanın birlikte görülmemesi gerektiğinden kararın kaldırılmasını, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava, mükerrer kaydın iptali talebine ilişkindir. Dava, 06/02/2019 tarihinde 11....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; açılan davanın nüfus kaydın düzeltilme davası olduğu halde mahkemece soy bağının reddi olarak nitelendirme yapılarak görevsizlik kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

            Bu durumda, soybağı ihtilafı ortaya çıkmayacağından, açıklanan muhtevadaki davalar, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibaret kalacak ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanunun 36/1- a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olacaktır. Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “Babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “Soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir (Yargıtay HGK 2013/354- 1554, 18. HD 2015/1360- 3281, 2015/1591- 4537)...." şeklindedir....

            UYAP Entegrasyonu