in nüfus kaydının gerçeği yansıtmadığı, gerçek olan kaydın ... ve Nazik'ten olma 13.04.1928 doğumlu ...'in nüfus kaydı olduğu, davacının kayden babası 1924 doğumlu Sefer'in nüfus kaydının mükerrer olduğu iddiasi ile nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dava, gerçeğe aykırı oluşturulan (mükerrer kayıt iddiası) nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olup, kamu düzenine ilişkin olan bu tür davalarda, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği sonuçlara göre karar vermek zorundadır. Somut olayda mahkemece, sadece taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip, gerçek kayıt olduğu iddia edilen ... ve Nazik'ten olma 13.04.1928 doğumlu ... ile davacı ... arasında iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi yerine, eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
nın nüfus kaydının düzeltilmesi isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır. Dayanak belgelerindeki bilgilerin aile kütüklerine işlenmesi sırasında yapılmış bir maddî hata söz konusu değil ise, aile kütüğünün herhangi bir kaydında düzeltme veya değişiklik ancak mahkeme kararı ile yapılabilecektir. Nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet Savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. C....
Bu durumda, soybağı ihtilafı ortaya çıkmayacağından, açıklanan muhtevadaki davalar, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibaret kalacak ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanunun 36/1- a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olacaktır. Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “Babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “Soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir. (Yargıtay HGK 2013/354- 1554, 18....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Beyoğlu 3.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 19.04.2010 gün 2009/3977-2010/7692 sayılı, 18.Hukuk Dairesinin 02.03.2009 gün 2009/637-1935 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, 5490 sayılı Kanunun 36.maddesinden kaynaklanan gerçeğe aykırı beyanla oluşturulan nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 18.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 18.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 03.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı nüfus idaresi temsilcisi davacıların davalarını ispat etmesi gerektiğini beyan etmiştir. İlk Derece Mahkemesince “ anne adının silinip genetik anne adının yazılması ve kayden baba olan kişinin isminin silinmesi talepleri yönünden davanın “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olmakla birlikte, nüfus kaydına genetik baba isminin yazılması yönünden soybağı davası niteliğinde olduğu, bu durumda tüm talepler yönünden uyuşmazlığın, özel mahkeme olan aile mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerektiği “ gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Hükme karşı süresi içerisinde davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
İlki mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisi ise gerçek anne ve baba üzerine kayıt istemidir. Davada maddi olguları ileri sürmek taraflara, nitelendirmesi hakime aittir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacıların birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....
Numaralı Seher Urhan'ın her ne kadar nüfus kayıtlarında kardeşleri olarak görünse de Seher Urhan'ın amcası Hasan ile amcasının eşi Sallı Urhan'ın çocuğu olduğunu, Seher'in yanlışlıkla ana-baba adının yanlışlıkla kendi ana-baba adı ile nüfusa kaydının hatalı olması ve bu hatanın düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Tokat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, dava, her ne kadar kayden anne ve baba olan kişilerin isim ve soyisminin silinmesi, gerçek anne ve babanın nüfus kayıtlarına eklenilmesi talepleri yönünden “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” istemli olarak açılmış ise de gerçekte nüfus kaydına genetik babanın isim ve soyisminin yazılması yönünden soybağı davası niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. Bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu açıktır. Hâl böyle olunca; mahkemece davacı tarafından açılan davanın nüfus kayıt düzeltim davası olarak kabul edilmesi gerektiği ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde yer verilen kayıt düzeltme davalarının, nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülüp karara bağlanması hükmü gereği davaya nüfus müdürlüğünün de katılımıyla taraf teşkilinin sağlanması gerekmektedir....
Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle mevcut kaydın düzeltilmesi olup böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmeyeceğinden davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğindedir ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....
nun gerçeğe aykırı beyanla oluşturulan nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Mahkeme kararının davacılar ... ve ...'ya tebliğine dair herhangi bir belge veya kayda dosyada rastlanılamamıştır. Karar tebliğ edilmiş ise belgesinin dosyasına konulması ya da kayıtlara göre tarihinin saptanarak bildirilmesi, edilmemiş ise, tebliği ile temyiz süresi beklenmesinden, 2- ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/537, 2001/111 ve 2005/81 ile ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1956/103 esas sayılı dosyalarının mahkemelerinden getirtilerek bu dosyaya konulmasından, Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....