Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar ilk derece mahkemesince ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülen hususlar değerlendirilerek şikayet esastan incelenip ihalenin feshi isteminin esastan reddi ile ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına karar verilmiş ise de, davacı şirketin Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen adresine doğrudan satış ilanının tebliğe çıkartıldığı, çıkarılan ilk tebligatın bila tebliğ iade gelmesi üzerine, bu defa aynı adrese TK'nun 35. maddesine göre satış ilanının tebliğe çıkartıldığı ve 20/03/2019 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği, ihalenin 25/04/2019 tarihinde yapıldığı, ihalenin feshi davasının ihale tarihinden itibaren yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerektiği, ancak yedi günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra ihalenin feshi davasının açıldığı, davacı tarafça ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülen hususların, İİK'nun 134/7. maddesinde sayılan, "Satış ilanının tebliğ edilmemiş veya satılan malın...
Maddesinde belirtilen ve tadadi olarak sayılan ihalenin feshi nedenleri bulunmamaktadır. İhalenin feshi talebinin reddi isabetlidir.İhale bedeli muhammen bedelin üzerinde olmakla işin esasına girilmediğinden para cezasına hükmedilmemesi gerekirken para cezası verilmesi usulsüz olmakla davacının istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ihalenin feshi taleplerinin reddine, para cezasına hükmedilmemesine oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi yukarda açıklandığı üzere : 1- Davacının istinaf talebinin HMK nun 353(1)-b/2 maddesi gereğince kabulü ile İstanbul 24....
İhale bedelinin, ihale konusu malın tahmini değerinin üzerinde satılması halinde, kural olarak, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı sonucuna varılabilir. Ancak her ihalenin feshi isteminin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değildir. Örneğin, borçluya kıymet takdiri tebliğ edilmemiş veya borçlunun ihaleden önce süresi içinde usulüne uygun olarak ilgili hukuk mahkemesinde kıymet takdirine itiraz etmiş olması şartı ile malın tahmini değerinin düşük olduğu sebebiyle ihalenin feshi talep edilmiş ise, ihale bedelinin, tahmini bedelden yüksek bulunması, tek başına şikayetçinin ihale dolayısı ile zarara uğramadığını göstermeye yeterli değildir. İhalenin, Kanun'un emredici hükümlerine ve kamu düzenine aykırı olarak yapıldığı durumlarda, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte kişisel yararı olduğunu ispat edemese dahi, ihalenin feshine karar verilmesi gerekir. Bu hallerde ihalenin feshinde Kamu'nun da yararı bulunmaktadır....
Borçluya kıymet takdiri tebliğ edilmemiş veya borçlunun ihaleden önce süresi içinde usulüne uygun olarak kıymet takdirine itiraz etmiş olması şartı ile malın tahmini değerinin düşük olduğu sebebiyle ihalenin feshi talep edilmiş ise, ihale bedelinin, tahmini bedelden yüksek bulunması, tek başına şikayetçinin ihale dolayısı ile zarara uğramadığını göstermeye yeterli değildir. İhalenin, kanunun emredici hükümlerine ve kamu düzenine aykırı olarak yapıldığı durumlarda, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte kişisel yararı olduğunu ispat edemese dahi, ihalenin feshine karar verilmesi gerekir. Bu hallerde ihalenin feshinde kamunun da yararı bulunmaktadır. İİK'nun 134/2. maddesi, Borçlar Kanunu'nun 226. (TBK 281) maddesinde düzenlenen hukuka ve ahlaka aykırı yollara başvurularak ihalenin yapılması halinde, her ilgilinin ihalenin feshini isteyebileceğini düzenlemektedir....
Bu yasal düzenlemeler ve lehe değişiklik dikkate alınarak somut olay değerlendirildiğinde, ihalenin feshi taleplerinin yerinde olmadığı, re'sen yapılan incelemede başkaca feshi sebebi de bulunmadığı gerekçesi ile ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu görülmekte ise de; 7343 sayılı Kanun’la değişik İİK’nın 134/5-3. maddesi gereğince, ihalenin feshi isteminin kötü niyetle ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı ve Anayasa’nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi nazara alındığında, şikayetçi borçlu aleyhine hükmedilen para cezasının, ihale bedelinin %5’ine indirilmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. VI.KARAR 1-Şikayetçi borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 10....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı şirket yetkilisi dava dilekçesinde özetle; Tekirdağ İcra Müdürlüğünün 2020/2905 Talimat sayılı dosyası ile 28/04/2021 tarihinde yapılan ihalenin feshi gerektiğini, daha önce bankalar tarafından taşınmaza yapılan 4 eksper raporunda 650,00TL değer biçildiğini, yeniden gerçekçi bir değer biçilmesi gerektiğini, taşınmazın satıldığı bedelin eksper değerinin çok altında olduğunu ileri sürerek, ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; İhalenin feshi talebinin süresi içinde yapılmadığını, dava konusu ihale tarihinin 28/04/2021 olduğunu, dava dilekçesinin 25/05/2021 tarihinde sunulduğunu, öncelikle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, usulden reddine karar verilmemesi halinde esas hakkındaki savunmaları dikkate alınarak davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, "... Dava ihalenin feshi istemine ilişkindir....
İhalenin feshi talebinin reddine ilişkin ilamlar, İhale ihalenin feshi talebinin reddi kararının kesinleşmesiyle sonuçlarını doğurur. (İİK 134/5-6, 135 maddeleri gereğince taşınmazın ihale alıcısı 3. kişi adına tapuda tescili, taşınmazın boşaltılması, taşınmaz veya taşınırın teslimi ile ihale bedelinin alacaklıya ödenebilmesi gibi) Bu nedenle ihalenin feshi talebinin reddine ilişkin ilamlar ve feri'leri de kesinleşmeden takip konusu yapılamaz. Mahkemece şikayetin kabulüne karar vermek gerekirken şikayetin reddine karar vermek doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Bu hüküm gereğince şikayete konu ihalenin feshi talebine bakmaya yetkili mahkeme İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün bağlı bulunduğu İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 24.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçluya kıymet takdiri tebliğ edilmemiş veya borçlunun ihaleden önce süresi içinde usulüne uygun olarak kıymet takdirine itiraz etmiş olması şartı ile malın tahmini değerinin düşük olduğu sebebiyle ihalenin feshi talep edilmiş ise, ihale bedelinin, tahmini bedelden yüksek bulunması, tek başına şikayetçinin ihale dolayısı ile zarara uğramadığını göstermeye yeterli değildir. İhalenin, kanunun emredici hükümlerine ve kamu düzenine aykırı olarak yapıldığı durumlarda, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte kişisel yararı olduğunu ispat edemese dahi, ihalenin feshine karar verilmesi gerekir. Bu hallerde ihalenin feshinde kamunun da yararı bulunmaktadır. İİK'nun 134/2. maddesi, Borçlar Kanunu'nun 226. (TBK 281) maddesinde düzenlenen hukuka ve ahlaka aykırı yollara başvurularak ihalenin yapılması halinde, her ilgilinin ihalenin feshini isteyebileceğini düzenlemektedir....
Bu durumda, şikayetçi borçlu yönünden zarar unsuru gerçekleşmediğinden, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır. Davacının davasının usulden reddine, ihalenin feshi talebinin reddine, para cezasının verilmesine yer olmadığına'' karar verildiği görülmüştür....