WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK'nun 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK'nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK'nun 283/1,2. Maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....

araç ücreti ile yargılama giderlerinden sayılan ve Harçlar Kanununun 123/5.maddesi gereğince harç istisnası kapsamında olmayan 1.912,35 TL keşif harcı olarak sarf edilen toplamda 7.197,35 TL yargılama giderinin davalı Karayolları Genel Müdürlüğünden tahsili ile davacıya verilmesine, 7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı Karayolları Genel Müdürlüğünden tahsili ile davacıya verilmesine, 8-Davalı Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'ne verilmesine, 9-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlanmış ise de, davalı Karayolları Genel Müdürlüğünün tacir sıfatı bulunmadığı ve bu davalı yönünden arabuluculuğa başvurunun dava şartı arabuluculuk...

    A.Ş. arasındaki hukuki ilişkinin geçerli usulüne uygun bir asıl-alt işveren ilişkisi olarak tespit edildiği mahkeme kararı Yargıtay 22.Hukuk Dairesinin incelemesinden geçerek taraflar yönünden kesinleştiği anlaşılmış, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi olarak tespiti kısmının, muvazaaya dayalı olarak açılan Mahkememiz dosyası bakımından kesin delil, kesin hüküm ve davalı açısından usuli kazanılmış hak teşkil ettiği kanaatine varılmakla davacının bu kere muvazaaya dayalı alacak talebinde bulunamayacağı anlaşılmış; davacının dosyamızdaki muvazaalı asıl alt işveren ilişkisine dayalı olarak hesap yapılması ve muvazaaya dayalı alacak taleplerinin kesin delil, kesin hüküm ve usuli kazanılmış hak nedeniyle reddine karar verilerek ....” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

    HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Açılan davanın kabulü ile 18.300 TL araç hasar bedelinin ödeme tarihi olan 07.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.250,07.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 312,52.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 937,55‬.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL başvurma harcı ve 312,52.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 1.450,50.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00....

      Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK'nun 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK’nin 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK'nın 283/1. maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....

        nun 67/2.maddesi gereğince hesaplanan 3.065,83 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TBK 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesine dayalı araç tamir bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda işin yapılıp teslim edildiğini ve iş bedeline hak kazanıldığını kanıtlama yükü yükleniciye, iş bedelinin ödendiğini ispat külfeti ise iş sahibine düşer. Davacının genel kurallar içinde davalıya ait aracı tamir ettiğini kanıtlaması gerekir. ./.. -2- HMK'nun 266.maddesi gereğince; mahkeme, çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; Borçlar Kanunu 19. madde dayalı genel muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17.2.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Davalı alacaklı vekili, istihkak iddiasının muvazaaya dayalı olduğunu, haczin borçlu şirket yetkilisinin hazır bulunduğu sırada yapıldığını, haciz mahallinde borçluya ait evrak bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı borçluya Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, haciz sırasında borçlu yetkilisinin hazır bulunduğu haciz mahallinde borçluya ait evrak bulunduğu, 3.kişinin borcun doğumundan sonra haciz mahallinde faaliyet göstermeye başladığı, istihkak iddiasının muvazaaya dayalı olduğu gerekçesiyle davanın reddine, mahcuzların bedelinin % 40'ı oranındaki tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir....

              Karar sayılı 16/11/2022 tarihli kararında "Somut olayda, uyuşmazlık, 6102 sayılı TTK'nın 1472. (6762 sayılı TTK'nın 1301) maddesi uyarınca, dava dışı sigortalı ... ... adına kayıtlı ... plakalı aracın hasarlanması nedeniyle oluşan hasar bedelinin halefiyet ilişkisine dayalı olarak davalılardan rücuan tahsili talebine yöneliktir. Davacı sigorta şirketi, sigortalısı ... ... yerine geçerek dava açmıştır. Davacı şirketin halefi olduğu sigortalının tacir olduğuna dair dosyada bir delilin bulunmadığı, sigortalı aracın da hususi araç olduğu, anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerekir." şeklinde karar mevcut olup, yukarıda tespiti yapılan hususlar çerçevesinde mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

                zarara uğratılması ona karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğinde olduğu, ancak 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı işlem yapılması gerektiği, somut olayda davacının 17.5.2010 tarihli sözleşme gereğince davalı borçludan alacaklı olduğu, alacakla ilgili davacı ile davalılar arasında itilaf sözkonusu olmadığı, muvazaaya dayalı iptal davasında icra takibine geçilmesi ve aciz belgesi alınmasına gerek olmadığı halde, davacının borçlu hakkında yaptığı icra takibinin de kesinleştiği,davacı vekili borçlu tarafından annesine yapılan taşınmaz hisse satışının muvazaaya dayalı olması nedeniyle davalılar arasındaki alacaklılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapılan satışın BK'nun 18.maddesi gereğince tapu iptaline gerek olmaksızın İİK 283/1. maddesinin kıyasen uygulanarak iptal ve tescil olmaksızın taşınmazın haciz ve satışına karar...

                  UYAP Entegrasyonu