WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve değer kaybı bedelinin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte tahsili ve yargıtama giderleriyle vekalat ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Davalı vekilince, Dairemiz kararının maddi hataya dayandığı gerekçesi ile ortadan kaldırılması istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04/02/1959 tarihli ve 1957/13 esas, 1959/5 karar sayılı ile 09/05/1960 tarihli ve 1960/21 esas, 1960/9 karar sayılı kararlarında açıklandığı üzere, Yargıtay’ca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtay’ın hatalı kararından dönülmesi mümkündür. Somut uyuşmazlıkta, davacının, alt işveren işçisi olarak, davalı ...’na ait işyerinde çalıştığı anlaşılmakta olup, mahkemece karar gerekçesinde asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayalı olduğu açıklanmıştır. Ne var ki, dosya kapsamına göre, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulmadığı veya muvazaaya dayalı olduğu hususu ispat edilememiştir. Bu halde, muvazaaya ilişkin karar gerekçesi hatalıdır....

      Somut olayda; Mahkeme tarafından genel muvazaaya göre değerlendirme yapılarak hüküm kurulmuş ise de, davacının dava dilekçesinin konu kısmında talebini genel muvazaaya, açıklama kısmında ise muris muvazaasına dayandırdığı, talebin bu haliyle açık olmadığı anlaşıldığından, Mahkemece HMK'nın 31.maddesi gereğince davacı tarafa süre verilerek, talebinin genel muvazaaya mı, yoksa muris muvazaasına mı dayandığı hususunda açıklama yapmasının istenmesi, daha sonra davacının talebine göre, talep genel muvazaaya dayanıyor ise, murisin tüm mirasçılarının davada yer alması ve genel ispat kuralları göz önüne alınarak değerlendirme yapılması gerektiği hususlarının değerlendirilerek işlem yapılması gerekirken, yukarıda belirtildiği şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Kabule göre de; davacının dava konusu etttiği hisselerin ve bunun kâr payının dava tarihi itibariyle değerinin tespit edilmesi gerekirken bunun yapılmadan karar verilmesinin de dosya kapsamına uygun olmadığı anlaşılmıştır....

      TL olduğu, aracın makul tamir süresinin ise 5 iş günü olduğu, aynı vasıftaki aracın kiralanması için gerekli olan bedel ve davacının aracını kullanamadığı döneme ilişkin olarak bakım giderleri, amortisman vs. gibi tasarruf ettiği miktarlar da düşülmek suretiyle araç mahrumiyet bedelinin-ikame araç bedelinin kaza tarihi itibariyle ... TL olduğu (...x...=...TL) davalı sürücünün kusur oranı gözetildiğinde değer kaybına ilişkin zararının ... TL, ikame araç bedeli zararının ise ... TL olduğu, davalı sigorta tarafından dava öncesinde davacıya ... TL değer kaybı ödemesi yapıldığından davacının talep edebileceği değer kaybı zararının ... TL, ikame araç bedeli zararının ise ... TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür....

        Mahkemece; davalı borçlunun Ankara 28 İcra Müdürlüğünün 2010/758 sayılı takip dosyasında asıl alacak 9.767,28 TL, işlemiş faiz 60,00 TL olmak üzere toplam 9.827,28 TL’ye ilişkin itirazının iptaline, asıl alacak 9.767,28 TL’ye icra takip tarihi olan 19/01/2010 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, kabul edilen 9.827,28 TL üzerinden % 40 oranında icra inkar tazminat tutarı olan 3.930,91 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, BK.nun 355 ve devamı maddelerinde (TBK md.470 vd.) düzenlenen eser sözleşmesine dayalı araç tamir bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Tarafların araç tamiri hususunda anlaştıkları ve davalı iş sahibinin davacı yükleniciye iş bedelinin 2.500TL'sini ödediği hususunda herhangi bir ihtilafın bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır....

          HD'nin kaldırma kararı, hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre; davacı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı davalıya ait araç sürücüsünün meydana gelen kaza sonrasında olay yerini terk ettiği iddiasıyla ZMMS Genel Şartları B.4-f maddesi gereğince, üçüncü kişiye ödediği hasar bedelinin rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının itirazı ile durması üzerine itirazın iptali talebiyle eldeki davanın açıldığı, davacı ile davalı arasında tanzim edilen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının 25/07/2017 tanzim tarihli olduğu ve rücu şartlarının belirlenmesinde 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının nazara alınması gerektiği, Sigorta Genel Şartlarından Sigortanın, sigortalıya rücu hakkının "B.4....

            Bu bağlamda, açılan davanın halefiyete dayalı haksız fiilden kaynaklı olduğu, sigortaya dayalı olmadığı, davalının gerçek kişi olduğu ve tacir sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla somut uyuşmazlığa bakma görevi genel mahkemelere aittir. Göreve ilişkin kurallar dava şartı olduğundan ve mahkemece yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gerektiğinden uyuşmazlığa bakma görevinin mahkememize ait olmadığı, genel mahkemeler olan Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu anlaşılmakla 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir....

              Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Somut olayda, dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılmıştır. Bu tür davalarda, dava devam ederken borcun ödenmiş olması halinde dava konusuz kalacaktır. Somut olayda; davalı borçlu, Ankara 23. İcra Müdürlüğü 2016/2946 sayılı dosyasına dava konusu borcu ödemiştir....

                Yükleniciden bağımsız bölüm satın alan ... tarafından yüklenici ..., arsa sahibi ... ve 3.şahıs Kadir aleyhine Kumluca Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/395 Esasına kayden açılan davada 3 nolu bağımsız bölümün şahsi hakka ve muvazaaya dayalı olarak Kadir adına olan tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin davalılardan tahsili talep edilmiştir. İş bu dava 04.04.2002 tarihli kararla HUMK’nun 45. maddesi uyarınca fiili ve hukuki irtibat nedeniyle asıl dava dosyasıyla birleştirilmiş ve yargılama sürecinde tefrik kararı verilmemiştir. Birleştirilmiş olsa dahi müstakil dava niteliğini muhafaza ettiğinden açılıp birleşen bu dava hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar vermesi gerekirken tarafların karar başlığında gösterilmemesi ve bu dava ile ilgili herhangi bir hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir....

                  ile diğer sorumlulardan talep edebileceğinin kabulü gerektiği, davalı Abdullah'ın araç sürücüsü ve haksız fiil faili ile araç işleteni olarak ikame araç bedeli ile bakiye değer kaybına ilişkin zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, kazaya sebebiyet veren ......

                    UYAP Entegrasyonu