Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HD'nin kaldırma kararı, hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre; davacı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı davalıya ait araç sürücüsünün meydana gelen kaza sonrasında olay yerini terk ettiği iddiasıyla ZMMS Genel Şartları B.4-f maddesi gereğince, üçüncü kişiye ödediği hasar bedelinin rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının itirazı ile durması üzerine itirazın iptali talebiyle eldeki davanın açıldığı, davacı ile davalı arasında tanzim edilen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının 25/07/2017 tanzim tarihli olduğu ve rücu şartlarının belirlenmesinde 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının nazara alınması gerektiği, Sigorta Genel Şartlarından Sigortanın, sigortalıya rücu hakkının "B.4....

    Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Somut olayda, dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılmıştır. Bu tür davalarda, dava devam ederken borcun ödenmiş olması halinde dava konusuz kalacaktır. Somut olayda; davalı borçlu, Ankara 23. İcra Müdürlüğü 2016/2946 sayılı dosyasına dava konusu borcu ödemiştir....

      Yükleniciden bağımsız bölüm satın alan ... tarafından yüklenici ..., arsa sahibi ... ve 3.şahıs Kadir aleyhine Kumluca Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/395 Esasına kayden açılan davada 3 nolu bağımsız bölümün şahsi hakka ve muvazaaya dayalı olarak Kadir adına olan tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin davalılardan tahsili talep edilmiştir. İş bu dava 04.04.2002 tarihli kararla HUMK’nun 45. maddesi uyarınca fiili ve hukuki irtibat nedeniyle asıl dava dosyasıyla birleştirilmiş ve yargılama sürecinde tefrik kararı verilmemiştir. Birleştirilmiş olsa dahi müstakil dava niteliğini muhafaza ettiğinden açılıp birleşen bu dava hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar vermesi gerekirken tarafların karar başlığında gösterilmemesi ve bu dava ile ilgili herhangi bir hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil Dava, genel muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescili davasıdır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay ... Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 29/04/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Dosya kapsamına göre, mahkemenin belirtilen kararının Dairemizce muvazaa yönünden eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş ise de, temyiz incelemesinde, davacının daha önce muvazaa iddiasına dayalı olarak açtığı işe iade davaları sonucunda verilen kararların varlığının gözden kaçtığı ve dolayısıyla söz konusu kararlardaki muvazaa kabulünün, eldeki davada hüküm altına alman alacakların hesaplanmasına esas alman çalışma süresi bakımından kesin hüküm etkisinin değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Davacının, davalıya karşı daha önce muvazaa iddiasına dayalı olarak açtığı işe iade davasında verilen kararlarda, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayalı olduğu kabul edilmiştir....

            İş Mahkemesi'nin 26.06.2014 tarihli 2013/349 esas ve 2014/333 karar sayılı kararının, Dairemizce muvazaa yönünden eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş ise de, temyiz incelemesinde, davacının daha önce muvazaa iddiasına dayalı olarak açtığı işe iade davaları sonucunda verilen kararların varlığının gözden kaçtığı ve dolayısıyla söz konusu kararlardaki muvazaa kabulünün, eldeki davada hüküm altına alınan alacakların hesaplanmasına esas alınan çalışma süresi bakımından kesin hüküm etkisinin değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Davacının, davalıya karşı daha önce muvazaa iddiasına dayalı olarak açtığı işe iade davalarında ... İş Mahkemelerince verilen kararlarda, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayalı olduğu kabul edilmiştir....

              İş Mahkemesinin 26.06.2014 tarihli 2013/357 esas ve 2014/341 karar sayılı kararının, Dairemizce muvazaa yönünden eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş ise de, temyiz incelemesinde, davacının daha önce muvazaa iddiasına dayalı olarak açtığı işe iade davası sonucunda verilen kararın varlığının gözden kaçtığı ve dolayısıyla söz konusu kararlardaki muvazaa kabulünün, eldeki davada hüküm altına alınan alacakların hesaplanmasına esas alınan çalışma süresi bakımından kesin hüküm etkisinin değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Davacının, davalıya karşı daha önce muvazaa iddiasına dayalı olarak açtığı işe iade davasında ... İş Mahkemesince verilen kararda, asıl işveren-altişveren ilişkisinin muvazaaya dayalı olduğu kabul edilmiştir....

                İş Mahkemesi'nin 26.06.2014 tarihli 2013/350 esas ve 2014/334 sayılı kararının, Dairemizce muvazaa yönünden eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş ise de, temyiz incelemesinde, davacının daha önce muvazaa iddiasına dayalı olarak açtığı işe iade ve alacak davaları sonucunda verilen kararların varlığının gözden kaçtığı ve dolayısıyla söz konusu kararlardaki muvazaa kabulünün, eldeki davada hüküm altına alınan alacakların hesaplanmasına esas alınan çalışma süresi bakımından kesin hüküm etkisinin değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Davacının, davalıya karşı daha önce muvazaa iddiasına dayalı olarak açtığı işe iade ve alacak davalarında ... İş Mahkemelerince verilen kararlarda, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayalı olduğu kabul edilmiştir....

                  İş Mahkemesi'nin 21.05.2013 tarihli ... karar sayılı kararının, Dairemizce muvazaa yönünden eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş ise de, temyiz incelemesinde, davacının daha önce muvazaa iddiasına dayalı olarak açtığı işe iade davaları sonucunda verilen kararların varlığının gözden kaçtığı ve dolayısıyla söz konusu kararlardaki muvazaa kabulünün, eldeki davada hüküm altına alınan alacakların hesaplanmasına esas alınan çalışma süresi bakımından kesin hüküm etkisinin değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Davacının, davalıya karşı daha önce muvazaa iddiasına dayalı olarak açtığı tespit ve işe iade davaları sonucunda verilen kararlarda, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayalı olduğu kabul edilmiştir....

                    İş Mahkemesi'nin 01.10.2013 tarihli...karar sayılı kararının, Dairemizce muvazaa yönünden eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş ise de, temyiz incelemesinde, davacının daha önce muvazaa iddiasına dayalı olarak açtığı işe iade davası sonucunda verilen kararın varlığının gözden kaçtığı ve dolayısıyla söz konusu kararlardaki muvazaa kabulünün, eldeki davada hüküm altına alınan alacakların hesaplanmasına esas alınan çalışma süresi bakımından kesin hüküm etkisinin değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Davacının, davalıya karşı daha önce muvazaa iddiasına dayalı olarak açtığı tespit ve işe iade davaları sonucunda verilen kararlarda, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayalı olduğu kabul edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu