Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER, KABUL VE DEĞERLENDİRME : Dava, yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir. Davalı ............Ltd. A.ş.'ye ait sicil dosya arasına alınmış, tarafların gösterdikleri deliller toplanmıştır. Yokluğunun tespitine karar verilmesi istenilen davalı şirketin, 05/01/2021 tarih ve 2 nolu yönetim kurulu kararında özetle; davacı şirket tarafından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) 416. maddesi kapsamında çağrısız genel kurul yapılması, TTK’nın 411/2. maddesi uyarınca yapılacak genel kurul toplantısı gündemine, davalı şirket yönetim kurulu kararının 2. maddesinde yer alan gündem maddelerinin dahil edilmesi ve genel kurul toplantısı talebinin 7 gün içerisinde yerine getirmemesi halinde, TTK’dan doğan yasal hakların kullanılması belirlenmiştir....

    Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 25/09/2020 tarihli ek kararı ile verilen; 29/02/2020 tarihli genel kurul kararlarının icrasının geri bırakılmasına, 29/02/2020 tarihli genel kurulda yönetici olarak seçilen ..., ..., ..., ... ve ... yönetim kurulu üyeliklerinin ve davalı ... temsil ve ilzam yetkilerinin dava sonucuna kadar askıya alınmak sureti ile geçici olarak kaldırılmasına ve şirkete yönetim kayyımı atanmasına, ilişkin ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA, 3-Kayyım heyetinin görevine son verilmesine, kararın ticaret sicilinde tescil ve ilanına, tescil ve ilan masraflarının davacılar tarafından karşılanmasına, bu konuda gerekli işlemlerin ilk derece mahkemesince yapılmasına, 4-Gerekçeli kararın ölü davacı ......

      Genel kurul kararının yok hükmünde olduğu iddiasına gelince; tüzük değişikliği ve derneğin feshi ile ilgili olarak yapılacak genel kurul toplantısına dernek üyelerinin 2/3'ünün katılması zorunludur. Bu zorunluluk çoğunluk sağ lana maya rak ertelenen ikinci toplantıda aranmaz İse de, eldeki dava ertelenmiş bir toplantının iptali istemine ilişkin olmadığından yasanın amir hükmü gereğince derneğin 46 üyesinin 2/3'ünü oluşturan 31 üyenin katılımı İle genel kurulun toplanmış olması zorunludur. Oysa dava konusu genel kurula 26 üye katılmıştır. Yasanın amir hükmüne aykırı olarak toplantı nisabı oluşmadığından alınan genel kurul kararı da yok hükmündedir. Yukarıda açıklandığı üzere gerek yönetim kurulu, gerekse genel kurul kararı yok hükmünde olduğundan TMK'nın 83/son maddesine göre davanın 3 aylık hak düşürücü sürede açılması şartı gerekmemektedir....

        Davalı şirketin 30.09.2015 tarihinde yapılan 2014 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan 4 nolu kararın ''2014 yılı finansal tabloları, kar zarar ve diğer kapsamlı gelir tablosunun onaylanmasına'' ilişkin olduğu , dava konusu yapılan 5 nolu maddenin yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin olduğu ve ''yönetim kurulu üyesi ...'ın davacının 592 adet olumsuz oyuna karşılık 4499 adet olumlu oyla, yönetim kurulu üyesi ...'ın davacının 592 adet olumsuz oyuna karşılık 4736 adet olumlu oyla yönetim kurulu üyesi ...'...

          Gündemin 8 nolu kararı ile alınan kararın yönetim kurulu üyelerine TTK'nın 395 ve 396 ncı Maddelerinde belirtilen izinlerin verilmesine ilişkin olup karar katılanların oybirliğiyle alınmıştır.Yönetim kurulu üyelerinin şirketle işlem yapma ve rekabet yasağı bakımından şunları söylemek mümkündür. Şirketle işlem ve rekabet yasağının amacı çıkar çatışması halinde şirketi korumaktır. Anılan yasaklar mutlak nitelikte olmayıp genel kurulun izni halinde yönetim kurulu üyeleri bu yasaklardan muaf olurlar. Burada sorun yönetim kurulu üyesinin, ortaklıkla işlem yapmasını ve rekabet etmesini mümkün kılan genel kurul kararına katılabilip katılamayacağı ve kendi lehinde oy kullanabilip kullanamayacağıdır....

            Uyuşmazlık davalı anonim şirketin 02/12/2017 tarihli genel kurul kararlarının yok hükmünde olup olmadığı, 22.01.2016 tarihli yönetim kurulu kararı ile şirkete TTK'nın 363. maddesi uyarınca yönetim kuruluna geçici atama yapılmasının ve daha sonra bu yönetim kurulunun dava konusu olağan genel kurul toplantı çağrısının usulsüz olup olmadığı, davacının ve diğer ortakların murislerinden gelen hisselerin elbirliği halinde mülkiyet hükümleri gereği usulüne uygun olarak genel kurulda temsil edilip edilmediği, genel kurulda alınan kararların butlanla malul olup olmadığı hususlarına ilişkindir. 6102 Sayılı TTK'nın 363. maddesinde; herhangi bir sebeple bir üyeliğin boşalması durumunda yönetim kurulunun, kanuni şartları haiz birini, geçici olarak yönetim kurulu üyeliğine seçip ilk genel kurulun onayına sunacağı, bu yolla seçilen üyenin, onaya sunulduğu genel kurul toplantısına kadar görev yapacağı ve onaylanması halinde selefinin süresini tamamlayacağı düzenlenmiştir....

              nın yönetim kurulu üyeliğine seçilmesinin kararın alındığı tarihten itibaren geçersiz olduğunun tespitinin zımnen iptal kararı kapsamında kalması karşısında "..........'nın genel kurul anında genel kurula katılma, seçilme hakkı bulunmadığından genel kurulda seçilmediğinin tespiti" yönündeki talep konusunda karar verilmesi de usulen mümkün görülmemiştir. Keza, yarışacak yönetim kurulu listelerinin genel kurula sunulması, genel kurulca müzakeresi ve oylama yapılması, buna göre genel kurul kararının tecelli etmesi, yönetim kurulu üyeliği seçim yetkisinin genel kurula ait olması gibi olgular nedeniyle "Yönetim kurulu asıl üyesi olarak ana sözleşmenin.........maddesine göre kendisinden sonra en çok oy alanın seçilmiş olduğunun tespiti" talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. B)Keza, davacılardan ............, .......... Kooperatifinin ......... tarihli genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyesi ve birlik temsilcisi olarak seçilmiş ise de; kayınvalidesi...........'...

                TTK'nın 449. maddesine göre genel kurul kararlarının iptali ve butlanı davası açıldığı taktirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra dava konusu kararların yürütmesinin geri bırakılmasına karar verebilir. Mahkemenin bu konudaki takdir hakkının nasıl kullanacağı konusunda, tamamlayıcı hukuk kuralı olarak HMK'nın 389 ve devamı maddelerinde yer verilen ihtiyati tedbirlere ilişkin hükümlerinden de yararlanılmalıdır....

                Sendika Ana Tüzüğünün “Şubelerin Yetki Alanları” başlıklı 57.maddesinde ise "Şube yetki alanları genel merkez yönetim kurulu tarafından belirlenir" hükmünü içermektedir. 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun genel kurulların görev ve yetkilerini düzenleyen 11. maddesinin 8. bendinde “Şube açma veya bu konuda yönetim kuruluna yetki verme, şubeleri birleştirme veya kapatma” konularında genel kurulun yetkili olduğunun hükme bağlanmış olması karşısında, genel kurul veya bu konuda yetki verdiği genel yönetim kurulu şube açma yetkisine sahiptir. O halde genel yönetim kurulu, genel kurulca verilen yetkiye dayanarak şube açabilecektir. Somut olayda sendika genel kurulu tarafından olağan genel kurulda, genel yönetim kuruluna “ Şubeler Açmak ” konusunda yetki ve görev verilmiştir. Genel Yönetim Kurulu da bu yetkiye dayanarak “... Bir Nolu Şube” adı ile yeni bir şube açmıştır. Karar bu yönüyle mevzuata uygun olmakla iptaline karar verilmesi hatalıdır....

                  Davacılar vekili her ne kadar davacı ortaklar adına 27.07.2021 tarihli Yönetim Kurulu toplantısı ve dolayısıyla toplantıda alınan Genel Kurul yapılmasına dair karar yok hükmünde olduğundan yapılmasına karar verilen 18.08.2021 tarihli Genel Kurul toplantısının yapılmasının durdurulmasını talep etmiş ise de bahsettiği Genel Kurul toplantısının yapılmasına karar verilen Yönetim Kurulu toplantısının geçersizliğinin tespitine karar verilmesini talep etmiş değildir ve Genel Kurulun yapılmasına dair Yönetim Kurulu toplantısı ve toplantıda alınan kararlar bu nedenle halen geçerli ve yürürlüktedir....

                    UYAP Entegrasyonu