- KARAR - Davacı vekili, ortağı olduğu davalı kooperatifin 05.06.2010 tarihli genel kurulunda yönetim ve denetim kurullarının ibrası için sunulan 31.12.2010 tarihli bilanço ve gelir gider tablosunun hileli ve ortakları yanıltmak için düzenlendiği iddiasıyla açtığı davanın muhalefet şerhi bulunmaması nedeniyle reddedildiğini, aynı hataların 10.06.2012 tarihli genel kuruldaki bilançoda da bulunduğunu, yönetim kurulunca muhalefetinin engellendiğini ileri sürerek, anılan genel kuruldaki yönetim ve denetim kurulunun ibrasına ilişkin genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, iddiaların yerinde olmadığını, bilanço ile gelir gider tablolarının süresinde ortakların incelenmesine sunulduğunu, genel kurul toplantısına katılarak söz almasının ve ret oyu kullanmasının muhalefet şerhi anlamına gelmediğini, önceki yıl bilançosunun hatalı olduğu varsayımı ile dava açıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/536 E. - 2018/1014 K. sayılı dosyasında davacı vekili; yönetim kurulu toplantısı yapılacağının müvekkili firma tarafından seçilen 2 yönetim kurulu üyesinden gizli saklı yapılmasının kanuna ve ana sözleşmeye aykırı olduğunu, dava konusu 19.01.2018 günlü yönetim kurulunda alınan kararları 16.02.2018 günü olağanüstü genel kurul yapılması, gündem tayini, genel kurul gündeminin yönetim kurulu seçilmesi ve bağımsız denetim yaptırılması gündemi olması zımmında ana sözleşmede yer alan önemli kararlardan olup olağanüstü genel kurul gündeminin B hissedar temsilcisi 2 yönetim kurulu üyesi olmadan tayin edilmesi, ana sözleşmenin yönetim kurulu ve süresi başlıklı ve 6 ıncı bendin altında sayılan ağırlaştırılmış nisapla kabul edilmesi gereken cümlelere aykırılık teşkil ettiğini, yönetim kurulu kararının görev süresi dolmuş olan üyeler tarafından alınamayacağı, kararda imzası bulunan ..., Berat Gözde Küçük ve ...'...
Ancak, Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş görüşü, yönetim kurulu üyelerinin genel kurul kararının alınmasında oy yasaklısı olduğu doğru ise de her bir yönetim kurulu üyesi için izin kararının ayrı ayrı oylanması yönündedir. Bu nedenle, uygulamada genelde yönetim kurulu üyelerinin tamamı için topluca bir oylama yapılsa da her bir yönetim kurulu üyesi yönünden şirketle işlem yapma veya rekabet yasağının kaldırılması kararının yeterli nisapla alınıp alınmadığının belirlenmesi gerekir. Bu durumda, bir yönetim kurulu üyesi kendisi ile ilgili kararın alınmasında oy hakkından yoksun ise de bu halde diğer yönetim kurulu üyesi ile ilgili oylamaya katılabilir (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi (27.06.2014)....
konu ara kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ara kararının kaldırılmasına ve davaya konu genel kurulu kararının yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/267 Esas KARAR NO : 2022/1049 DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) DAVA TARİHİ : 11/04/2022 KARAR TARİHİ : 29/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı asil dava dilekçesinde özetle: ... üyesi olduğunu, kooperatifin ... tarihli genel kurulda tasfiyesine karar verildiğini, tüm yönetim kurulu üyeleri hakkında ’zimmet’ suçundan Antalya ... Ağır Ceza Mahkemesi ... E. ve Görevi Kötüye Kullanma-1163 Sayılı yasaya Muhalefet Suçlarından dolayı ... Asliye Ceza Mahkemesi ......
in ve genel müdür yardımcısı olan diğer müvekkillerinin genel müdür yardımcılığından uzaklaştırılmasına karar verildiğini, müvekkilleri olmaksızın toplanan yönetim kurulunun 25.06.2012 tarihli kararıyla 19.07.2012 tarihli genel kurul toplantısına çağrı için karar alınarak belirtilen toplantıda yeni yönetim kurulu üyelerinin seçildiğini, alınan kararın iptali için Bakırköy 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/146 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, mahkemece, yönetim kurulu kararlarıyla genel kurul kararının iptaline karar verildiğini, verilen karar sonucu yönetim kurulunun usulsüz şekilde oluşması nedeniyle, iptali istenilen genel kurul için yapılan çağrının usulsüz olduğunu, bu nedenle toplantının batıl olduğunun tespitini istemiştir. Diğer yandan, aynı nedenlerle genel kurul toplantısının 2. maddesindeki finansal tabloların görüşülmesi, 3. maddesindeki yönetim kurulunun ibrası ve 5. maddedeki denetçi seçimine ilişkin genel kurul kararının iptali istenmiştir....
Toplantı çağrısı kanun veya ana sözleşmeye göre, yetkili organ veya kişiler tarafından pay sahiplerine ve/veya temsilcilerine yöneltilen ve genel kurul toplantısına çağrı ile bu toplantının yerini, zamanını, gündemini ve katılma koşullarını içeren ilan veya mektup şeklinde yazılı bir irade beyanı veya bildirimi olup, hukuken zorunludur. Bu genel açıklamalardan sonra somut olayda dönüldüğünde; davalı şirketin yönetim kurulu başkanının ..., yönetim kurulu üyelerinin..., ... ve ... olduğu, genel kurul toplantısının yapılmasına ilişkin yönetim kurulu kararının 15/01/2018 tarihinde alındığı, kararda yönetim kurulu başkanının imzasının bulunmadığı ve toplantıya katılmadığı, kararda ... (Y.K. Başkan Vekili), ... (Üye) ve ... (Üye) imzalarının bulunduğu, anılan yönetim kurulu kararının 9/01/2018 tarih ve 9498 sayılı TTSG'de ilan edildiği, toplantıya davet mektubunun pay sahiplerinden ..., ..., ...'a elden teslim edildiği, ... ile ...'...
Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve reddine karar verildiğini, 19/06/2014 tarihli genel kurulun batıl olduğunun tespiti için ... 1 Asliye ticaret Mahkemesinin ... esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve derdest olduğunu, bu davaya rağmen alınan genel kurul kararı ile seçilen yönetim kurulunun ve kurulca alınan tüm kararların butlanını talep etmekle, davacının güncel bir hukuki yararının bulunmadığını, Genel Kurul Kararının yok hükmünde olduğunun tespiti halinde buna dayalı olarak yönetim kurulu seçimi ve kurulca alınan kararlarında yok hükmünde sayılacağını belirterek derdestlik itirazında bulunmuş, yönetim kurulunun seçimine ilişkin genel kurul kararının ve yönetim kurulunca alınan kararların butlanı gerektirecek bir durumun bulunmadığını, davacının kendisinin katıldığı genel kurullar aleyhine yasal süre içinde dava açmayıp babasının vefatından sonra dava açtığını, ortaklık yapısına ilişkin itirazın yerinde olmadığını, davacının hissesi itibarıyla denetçi tayin edebilmesinin...
in 2020 yılı öncesinde şahsi hesaplarına aktarılan paralardan elde edilen gelirlerin tespit edilmesini talep ettiğini, ancak bu taleplerin reddedildiğini, sonuç olarak 31.08.2021 tarihli genel kurul kararında müvekkilin, bilgi alma ve inceleme hakkı dürüstlük kuralına aykırı olarak engellendiğini, Yönetim Kurulu üyesi ...’in ve şirket yetkilisi ...’in usulsüz işlemleri karşısında 2020 yılına ait Yönetim Kurulu faaliyet raporu, bilanço ve finansal tablolarının oy çokluğuyla onaylandığını, Yönetim Kurulu üyeleri oy çokluğuyla ibra edildiğini, bu kararların TTK m. 445 hükmü uyarınca kanuna, esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı nitelikte olup söz konusu genel kurul kararının iptali gerektiğini ileri sürerek davalı şirketin 31.08.2021 tarihli Genel Kurulu'nda alınan kararların iptaline ve bu kararların icrasının TTK m. 449 uyarınca geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
istinaf incelemesinde olduğunu, şirketin özkaynaklarının güçlendirilmesi için kar payı dağıtmayan şirketin yönetim kurulu üyeleri ve kendi ortaklarına % 40 zam yaptığını, borsada işlem gören halka açık şirketlerin 2020 yılı olağan genel kurul toplantılarında kamuya açıklanan genel kurul toplantı tutanaklarında yönetim kurulu üyelerine ödenen huzur hakkı rakamları 10.000 TL civarında iken yönetim kurulu üyelerine sağlanan mali hakların fahiş ve haksız olduğunu belirterek davanın kabulü ile davalı şirketin 30/06/2021 tarihli 2020 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararların butlanının tespiti ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....