İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; TTK'nın 598/2 hükmünün somut olayda uygulanmasının mümkün olmadığını, zira TTK 598/2 hükmünün, genel kurulca esas sermaye paylarının geçişine yönelik kararın halihazırda alınmış olması, ancak alınan bu karar ile tescil işleminin müdür tarafından yerine getirilmemesi, sürüncemede bırakılmasına ilişkin olduğunu, oysa somut olayda bu hükmün uygulanma olanağının bulunmadığını, çünkü alınmış ve tescile hazır bir genel kurul kararı bulunmadığını, işbu davanın da böyle bir kararın olmaması nedeniyle açıldığını, şirket ortaklığından ayrılmak isteyen müvekkilinin, pay devrine onay için bir genel kurul kararı alınmasını istediğini, bu nedenle davacının işbu davada hukuki yararının bulunduğunu, genel kurul kararı olmaksızın TTK 598/2 uyarınca müvekkili tarafından ticaret siciline başvuru yapılmasının da mümkün olmadığını, kaldı ki mahkeme kararı sonrasında ticaret sicil müdürlüğüne yaptıkları başvuruda, genel kurul kararı olmadığından ilgili...
Dava, kooperatifin eski yönetim kurulu üyesi olan davalının sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı vekiline dava açılması hususunda karar ve yetki alındığına dair genel kurul kararını sunmak üzere, 18.09.2015 tarihinde bir daha ki celseye kadar, yaklaşık 2,5 aylık kesin süre verilmiş ise de, verilen süre kooperatif genel kurulunun toplanması için makul nitelikte değildir. Bu durumda mahkemece, davacı vekilinin temyiz dilekçesi ekinde sunmuş olduğu 14.02.2016 tarihli genel kurul kararında sorumluluk davası açmak için karar alındığı dikkate alınıp taraf delilleri toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....
; TTK 449.maddesi uyarınca genel kurul kararının yürütülmesinin geri bırakılmasına ve genel kurul kararının yokluğunun tespiti ile alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 14/05/2024 YAZIM TARİHİ : 14/05/2024 Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 31/03/2023 tarih ve ... Esas, ......
Mahkemece iddia savunma ve dosya kapsamında; genel kurul çağrısının tebliğ edilmemesinin, bu genel kurul kararının iptalini gerektirmediği, iptali istenen genel kurulda toplantı yeter sayısının sağlanmış olduğu, kararların oybirliği ile alınmış olması nedeni ile sadece davacının oyunun bu genel kararlarını etkilemeyeceği bu nedenlerle genel kurul kararının iptaline ilişkin şartların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Dava, haklı nedenlerle limited şirket müdürünün azli istemine ilişkin olup, mahkemece, dava açıldıktan sonra alınan genel kurul kararında davalının yeniden müdür seçilmesine karar verildiği ve davacı tarafından genel kurul kararının iptali davası açıldığı, genel kurul tarihinden önceki döneme dair davalının temsil yetkisinin kaldırılması istemine dair davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. 6102 sayılı ... m. 622 gereğince bu kanunun anonim şirket genel kurul kararlarının butlanına ve iptaline ilişkin hükümlerin kıyas yoluyla limited şirketlere de uygulanacağı düzenlenmektedir. 6102 sayılı ... m. 450 maddesi gereğince genel kurul kararının iptaline ilişkin kesin hüküm geçmişse etkilidir. Fakat bu geçmişse etki şirket içi ilişkilerde ve bir de genel kurul kararının şirket ile üçüncü kişiler arasındaki hukuki ilişkinin unsuru veya geçerliliği şartı olduğu hallerde söz konusudur....
Davacılar vekili tarafından, Sendika tüzüğünde olağan genel kurulun dört yılda bir yapılacağının açıkça belirtilmesine karşın 5 ay önce yapılan genel kurulun ancak olağan üstü genel kurul olabileceğini, sendika yönetimi tarafından süresinden önce genel kurul yapılmasının tam kanunsuzluk olduğunu, bunun yaptırımı yokluk olduğundan dava açmakta hukuki yararları bulunduğunu, sendikanın şubelerinin kendi genel kurullarını yapmadan üst kurul delegeleri seçilmeden genel kurulun yapıldığını, İstanbul-1 ve İstanbul-2 Şubeleri ile 49 il başkanlığında seçilecek sayıda delege adayı çıkmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, genel kurulun 438 delege ile toplanması gerekirken sendika tüzüğündeki düzenleme yok sayılarak 260 delege ile toplanmasının tam kanunsuzluk olduğu şeklinde yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava, sendika genel kurulunun iptaline ilişkindir....
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 18/01/2023 YAZIM TARİHİ : 24/01/2023 Taraflar arasında görülen davada Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas - ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/840 KARAR NO : 2022/770 DAVA : Genel Kurula Çağrı ve Kayyım Tayini DAVA TARİHİ : 14/10/2022 KARAR TARİHİ : 18/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurula Çağrı ve Kayyım Tayini davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; müvekkili şirketin, davalı şirkette %30, ...'nın %35, ...'nun %35 hisse oranında hissedar olduğunu, ... ve ...'nun 05/03/2020 tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirketin müdürleri olarak tayin edildiklerini, yıllardır davalı şirketin herhangi bir genel kurul toplantısının yapılmadığı gibi bu hususta şirketin ortaklarına herhangi bir bilgi de verilmediğini, şirket müdürleri arasında yaşanan olumsuz vakıalar sebebiyle müdür ...'nun müdür ...'nın davalı şirkete girişini engellemesi nedeniyle müdür ...'...
Davalı vekili, davanın Kooperatifler Kanunu'nun 53. maddesinde düzenlenen bir aylık süre içinde açılmadığını, davacının genel kurul toplantısı sırasında muhalefet şerhinin bulunmadığını, davacının yönetimde çalıştığı döneme ait çalışma raporunu kendilerinin hazırlaması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve kısmen benimsenen bilirkişi raporuna göre; iptali istenilen genel kurul toplantısında davacının iptalini istediği kararlar için muhalefet şerhinin bulunmadığından Kooperatifler Kanunu'nun 53. maddesinde öngörülen dava açma şartının gerçekleşmediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir....