Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ye tedbiren yönetim kayyumu atanması taleplerinin REDDİNE, 8-Davacı vekillerinin TTK uyarınca genel kurul kararlarının iptali davası açıldığının Ticaret Sicil Memurluğunda ilan ettirilmesine karar verilmesi taleplerinin kabulü ile; davacılar tarafından açılan genel kurul kararının iptaline ilişkin davaların yönetim kurulu tarafından ilanı gerektiğinden davalı şirkete, TTK 448/1 maddesi uyarınca iptal ve butlan davası açıldığını usulüne uygun şekilde ilan ettirmesi ve şirketin internet sitesinde yayınlaması hususunda ara kararın tebliği tarihinden itibaren 1 aylık kesin süre verilmesine, ilanın yapıldığı gazete ve belgelerin dosyamıza sunulmasının istenilmesine," şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır. TTK'nın 449. maddesine göre, genel kurul kararı hakkında iptal ya da butlan davası açıldığı takdirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilir. (Yargıtay 11....

    Dava, kooperatif yönetim kurulu kararı iptali ve bir önceki genel kurul şartları ile sıra satışı yapılması istemine ilişkindir. 30.03.2008 tarihli genel kurulda, 28.01.2008 tarihli yönetim kurulunun sıra satışlarını durdurmasına ilişkin kararındaki gerekçeleri haklı bulunarak sıra satışı bedelleri arttırılarak taksit sayısı değiştirilmiştir. Bu dava, yönetim kurulu kararını benimseyen genel kurul kararından sonra açılmış olmasına göre mahkemece, bu aşamada yönetim kurulu kararının iptali davası açılamayacağı gözönüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Dava, kooperatif yönetim kurulu kararı iptali ve bir önceki genel kurul şartları ile sıra satışı yapılması istemine ilişkindir. 30.03.2008 tarihli genel kurulda, 28.01.2008 tarihli yönetim kurulunun sıra satışlarını durdurmasına ilişkin kararındaki gerekçeleri haklı bulunarak sıra satışı bedelleri arttırılarak taksit sayısı değiştirilmiştir. Bu dava, yönetim kurulu kararını benimseyen genel kurul kararından sonra açılmış olmasına göre mahkemece, bu aşamada yönetim kurulu kararının iptali davası açılamayacağı gözönüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı kooperatif organlarının, konunun ilk genel kurul toplantısında ele alınmasını sağladığı ve genel kurulda anlaşmaya uygun biçimde karar çıktığı, ancak kooperatif üyelerinden ...'ın bu genel kurul kararı aleyhine iptali istemiyle dava açtığı, genel kurulun, herhangi bir şarta bağlı olmadan, davacı ...'a 92.000,00 TL ödenmesi ve devam eden davalardan vazgeçilmesi konusunda yönetim kuruluna yetki vermesine rağmen, yönetim kurulunun ödeme yapmadığı, iptal davası sürerken ve genel kurul kararı kesinleşmeden yapılacak ödemenin, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna neden olacağı, kooperatif genel kurulu tarafından alınan karar aleyhine açılan iptal davası reddedilip kesinleşmekle kooperatifin bu sözleşme sebebiyle ödeme yükümlülüğü doğacağı, davalılardan ...'...

          İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, iptali talep edilen 8 nolu genel kurul kararı Yönetim Kurulu üyelerine TTK'nın 395 ve 396. maddelerindeki yetkilerin bir arada verilmesine ilişkin olduğu, davalı şirketin önceki yıllarda yapılan genel kurul toplantılarında alınan yönetim kurulu üyelerine TTK'nın 395 ve 396. maddelerindeki yetkilerin bir arada verilmesine yönelik genel kurul kararları aleyhine iptali istemiyle davalar açıldığı, açılan davalar sonucu 2011 ve 2014 yılındaki genel kurul kararların iptaline karar verildiği, her iki iptal kararının da Dairemizce gerekçeli olarak onandığı ve kararların kesinleştiği, yönetim kurulu üyeleri aleyhine devam eden hukuk davalarının ve şirketin önceki genel kurulunda alınan aynı yöndeki kararın mahkemece iptal edilmiş bulunduğu hususlarının da gözönünde bulundurulduğu, kararın alındığı tarih olan 29/03/2017 tarihi itibariyle Yargıtay kararındaki belirtilen olguların halen geçerli olduğu, bir içtihat...

            Genel kurulda alınan kararların da yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kuralarına aykırı olması, ortak olan davacının genel kurula alınmaması, ortak sıfatı taşımayan kişilerin genel kurula katılması, yönetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullanması, bilançonun usulüne uygun hazırlanmaması gibi nedenlerle iptalini talep etmiştir. Yönetim kurulunun karar nisabı TTK’nın 330. maddesinde, genel kurul kararlarının iptali ise TTK’nın 381. maddesinde düzenlenmiştir. Dairemizin yerleşmiş içtihatları gereğince, genel kurulun toplantıya çağrılması usulsüz olsa bile salt bu nedenle genel kurul kararlarının iptali gerekmeyip, TTK’nın 381. maddesi gereğince aynı zamanda, alınan kararların yasaya, anasözleşmeye veya objektif iyiniyet kurallarına aykırı olduğunun da iddia ve ispat edilmesi gerekmektedir....

              ın gözetiminde şirket merkezinde toplandığını, Genel Kurul (6) sayılı kararının yönetim kurulu seçimine ilişkin olduğunu, müvekkili şirketin 06.05.2015 tarihinde tasfiyeye girdiğini ve 01.12.2015 günü genel kurul kararıyla ...'nın tasfiye memuru olarak atandığını, şirket tasfiyeye girmiş olmakla TTK 535....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/485 Esas KARAR NO : 2023/718 DAVA : Ticari Şirket (Yönetim Kurulu Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 05/03/2020 KARAR TARİHİ : 02/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan Yönetim Kurul Kararının İptali İstemli davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %44 ortağı aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olduğunu, hali hazırda şirketin yönetim kurulu üyelerinin ..., ... ve ... olduğunu, ...'in aynı zamanda davalı şirketin yönetim kurulu başkanı olduğunu, davalı şirketin yönetim kurulu başkanlığının hileli bir şekilde ... tarafından ele geçirildiğini, tüm bu hususlar ve davalı şirket hakkında ... 19.Atm'NİN ... Esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını iş bu davanın halen derdest olduğunu, davalı şirketin ana sözleşme değişikliği, usulsüz işlemlerle gerçekleştirilerek ... in münferit imza yetkilisi olduğunu, şirket yönetim kurulu başkanı ...'...

                  Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davacılar tarafından daha önce aynı yönetim kurulu kararının iptali için açılan davanın reddedilmiş olması ve bu kararın da Yargıtay incelemesinden geçerek onaylanmasına rağmen mevcut dava dosyamızda da aynı davacılar tarafından aynı davalıya karşı aynı yönetim kurulu kararının iptali istemi ile tekrar dava açılmakla HMK 303....

                    Somut olayda; davacılar vekili, davacıların yönetim kurulu üyeliklerinin sona erdirilmesine dair davalı Federasyonun 12.11.2010 tarihli yönetim kurulu kararının iptalini istemiştir. Davalı Federasyona ait ana statüye göre; yönetim kurulu kararları kesin mahiyette olmayıp bunlara karşı genel kurul nezdinde itiraz imkanı bulunduğundan bu kurulun onayından geçmeyen dernek yönetim kurulu kararları yönünden, derneğin iç denetim yolları tüketilmiş sayılamaz. Yukarıda açıklanan düzenlemeler gözönüne alındığında, davacıların yönetim kurulu üyeliklerinin sona erdirilmesine dair genel kurul tarafından alınmış bir kararın olmaması ve dernek içi denetim yolları tüketilmeden davalı Federasyonun yönetim kurulu kararının iptali için dava açılması karşısında, dava şartı oluşmadığından davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu