Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu duruma göre dâva konusu genel kurul kararlarının alındığı toplantıda Bakanlık temsilcisinin hazır bulunması zorunluluğu yoktur. Bu durumda yerel mahkemece davacının dâva dilekçesinde bildirdiği diğer butlan ve iptal sebepleri üzerinde durulup sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, TTK’nun 422.maddesindeki toplantı tutanağında Bakanlık temsilcisinin imzasının bulunmaması hâlinde genel kurul tutanağının geçersiz olacağına ilişkin hükmünü, aynı kanunun yukarıda açıklanan 407/3 ve yönetmelik hükümlerini dikkate almadan, bütün anonim şirket genel kurul toplantılarında Bakanlık temsilcisinin bulanmasının zorunlu olduğu şeklinde, mutlak olarak anlayıp genel kurul kararlarının bu nedenle yok hükmünde olduğuna karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....

    Çimento ve Yapı Malzemeleri Yatırım Ticaret Sanayi A.Ş.’nin 02.04.2021 tarihli 2018, 2019, 2020 yıllarına ait olağan genel kurul kararlarının 3-4-6 nolu maddelerine ilişkin kararlarının öncelikle TTK 449 uyarınca tedbiren yürütülmelerinin geriye bırakılmasına, Davalı ....... Çimento ve Yapı Malzemeleri Yatırım Ticaret Sanayi A.Ş.’nin 02.04.2021 tarihli 2018, 2019, 2020 yıllarına ait olağan genel kurulun 3-4-6 nolu maddelerine ilişkin butlanla yok hükmünde olduğunun tespitine veya işbu genel kurul kararlarının 3-4-6 nolu maddelerinin iptaline, davalı şirkete özel denetçi atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: davalı vekili özetle: Olağan genel kurul toplantısı ve alınan kararların yasal mevzuata uygun olarak yapıldığını, davaya konu Olağan Genel Kurul toplantısı ve alınan kararların, Anonim Şirket Genel Kurulu ile ilgili hükümler içeren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 407-451....

      Davacı tarafından açılan bu davada 14.01.2023 günlü genel kurulda alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptali ile genel kurul kararlarının uygulanmasının tedbiren durdurulması talep edilmiştir. Mahkemece 14.01.2023 tarihli genel kurul tutanağı dosyaya getirtilmeden ve alınan kararların neler olduğu tespit edilmeden ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği görülmektedir. Ancak, dava dilekçesinde genel kurulda 20 numaralı bağımsız bölüm arkasındaki yeşil alanın düzenlenmesine, sosyal tesisin iyileştirilmesine, su arıtma projesi yapılması, otopark gölgeliği yapılması gibi kararlar alındığı ve bu kararların mimari projeye aykırı olduğunun öne sürüldüğü görülmektedir....

      ve bu toplantılarda alınan yönetim kurulu ve denetçi seçimine ilişkin kararların yok hükmünde bulunduğunu, dolayısıyla şirketin organsız kaldığını ileri sürerek müvekkilinin davalı şirkette 10 TL nominal değerde 2.500 payı olduğunun tespiti ile hükmün pay defterine yazılmasını, 04.05.2009 ve 03.05.2010 tarihli toplantıların yok hükmünde olduğunun saptanmasını, organ seçimlerinin de geçersiz olmasından dolayı şirkete yönetim kayyımı tayinini talep ve dava etmiştir....

        genel kurul kararının yokluk hükmünde olduğunun tespiti ve kararın iptali talebine ilişkindir....

          usulüne ve başka prosedürlere uyulmadığından yok hükmünde olduğunun tespitini, bu talepleri kabul edilmez ise icrasının tehirini ve iptalini talep ve dava etmiş; birleşen davada ise, şirket yönetim kurulu görevde iken denetçinin olağanüstü genel kurulu toplantıya çağırma yetkisinin bulunmadığını ileri sürerek, yapılan çağrının kesin hükümsüzlüğünün ve çağrı prosedürünün kanuna aykırılığının tespiti ile genel kurul toplantısının tedbiren durdurulmasını talep ve dava etmiştir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 23/05/2019 NUMARASI : 2012/486 ESAS, 2019/622 KARAR DAVA KONUSU : Genel Kurul Kararının İptali KARAR : 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 23/05/2019 NUMARASI : 2012/486 ESAS, 2019/622 KARAR DAVA KONUSU : Genel Kurul Kararının İptali KARAR : 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

            A.Ş.’nin 30.06.2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan yönetim kurulu seçimine ilişkin 4. maddesinin öncelikle genel kurul kararının yürütülmesinin tedbiren geri bırakılmasına, tedbir kararının Ticaret Siciline tescil ve ilanına, genel kurul kararının yok hükmünde – batıl olduğunun tespitine, kararın yok hükmünde - batıl olduğunun tespiti talebi kabul edilmemesi halinde genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı taraf 30/06/2022 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 4 sayılı genel kurul kararının yasaya aykırı olduğundan genel kurul kararının iptalini talep etmiş, ayrıca genel kurul toplantısına temsilcisi vasıtasıyla katılmış ve karara karşı muhalefet şerhini genel kurul toplantı tutanağına ekletmiştir. Aynı zamanda dava dilekçesi kapsamında genel kurul kararının yürütmesinin durdurulmasını talep etmiştir....

              Bu durumda, peşin ödemeli ortakların durumunu ağırlaştırabilecek ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 23. maddesinde yer alan eşitlik kuralına aykırı olabilecek şekilde alınan dava konusu karar, daha önce genel kurul kararına dayalı olarak oluşan üyelik statüsünün davacı yararına olan sonuçlarını olumsuz olarak etkilediğinden, yok hükmündedir. Yok hükmünde olan kararlar baştan beri hükümsüz olan, sonradan geçerlik olanağı bulunmayan kararlardır. Bu nitelikteki kararların yokluğunun tespiti davası açabilmek için kararlara muhalif olmak gerekmediği gibi, açılacak dava da herhangi bir süreye tabi değildir. Dava konusu 25.10.2003 tarihli genel kurulun aidat belirleyen 21. maddesinin adı geçen davacının kazanılmış haklarını ihlâl eder nitelikte olması nedeniyle yok hükmünde olduğu anlaşıldığından mahkemece, kararın adı geçen davacı yönünden yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....

                UYAP Entegrasyonu