Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince asıl davaya ilişkin değerlendirmelerin yerinde olduğu, birleşen dava bakımından 6103 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 22 nci maddesinin birinci fıkrası ve 26 ncı maddesinin ikinci fıkrası nazara alındığında pay devrinin şirket pay defterine kaydı bakımından 6762 sayılı Kanun'un genel kurulun toplantı ve karar nisabı hakkındaki hükümlerinin uygulanması gerekmekte olup 6762 sayılı Kanun'un 520 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre ortakların ve esas sermayenin en az dörtte üçünün onayı gerektiği, dava konusu genel kurula şirketin iki ortağından biri olan davacı ile diğer ortak ... katıldığı, kararın davacının muhalefeti ve diğer ortak ...'...
Hisse devri oy birliğiyle kabul edilmiştir.' şeklindeki 06/07/2006 tarihli yönetim kurulu kararının davacı ile Yılmaz Kasırga arasında akdedilen herhangi bir pay devri sözleşmesine dayanmadan alındığı ve batıl olduğu kanaatine varılmıştır. Bu karara istinaden pay defterine yapılan kaydın da yolsuz bir kayıt olduğu sonucuna varılmaktadır. Kaldı ki, ortaklar pay defteri dava açıldıktan ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildikten sonra 24/10/2016 tarihinde tasdik ettirilmiş olduğundan usulüne uygun tutulmadığı ve lehe delil fonksiyonu bulunmadığı da sabittir. Yukarıda anılan Yargıtay 11.HD.'nin., 06.01.2014 tarih ve 2013/2480 E. 2014/72 K. Sayılı emsal kararında pay devrinin geçersizliğinin ileri sürülmesinin TMK m. 2 kapsamında dürüstlük kuralına aykırı olmadığı da göz önüne alındığında davacının, davalı şirkette 25/05/2006 tarihli genel kurul haziran cetveli uyarınca davalı şirketin 24 adet payının sahibi olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır....
Esasında bir dava ikame ettiğini, anılan davanın 19.04.2021 tarihinde müvekkili lehine sonuçlandığını ve davanın reddine karar verildiğini, belirterek davalı şirketin pay devri ve ortaklıktan azle ilişkin 20.05.2021 tarih ve 2021/01 sayılı genel kurul kararının iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, ortaklıktan azil ve pay devri işlemlerinin hukuki açıdan tam ve usuli açıdan tüm kurallara uygun olarak gerçekleştiğini, davacı tarafın , davalı şirkete karşı sermaye ödemesi taahüdünü yerine getirmediğini ve kendisine usule uygun şekilde tebliğ edilen ihtarname ve verilen süreye rağmen bu hukuki eksikliği tamamlamadığını, bunun neticesinde davacı şirket yetkilisi ... ... ve diğer şirket ortağı ... ...'ın oy birliği ile almış oldukları genel kurul kararı ile davacı ... ... 'ın ortaklıktan çıkartılmasına ve pay devrinin gerçekleşmesine karar verildiğini, ......
ASLİYE TİCARET ESAS NO : 2021/467 Esas KARAR NO : 2022/173 DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 26/08/2021 KARAR TARİHİ: 22/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı şirketin 22.400.000,00 TL sermayeli bir şirket olduğu, davacının 76/560 hisse sahibi olduğu, 22.27.05.2021 Tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan tüm kararların kanuna, esas sözleşmeye, afaki iyi niyet kurallarına aykırı olduğu ve iptali gerektiği, genel kurul toplantısının çağrısının kanun ve esas sözleşmeye uygun yapılmadığı, şirket ortakları ve yönetim kurulu üyeleri davacının yurt dışında yaşadığını bilmediği halde toplantı davet mektubunun üsülüne uygun şekilde yapılmadığı, daha önce de yapılan genel kurul toplantılarına ilişkin tebligatların usulsüz olduğu ve buna ilişkin davaların mevcut olduğu, davalı şirketin...
sahipleri veya temsilcilerinin hazır bulunmalarının ve pay sahiplerinin bu toplantı şekline itiraz etmemiş olmaları gerektiğinin düzenlendiği, buna göre davacınınkatılımı olmadan alınan genel kurul kararının yoklukla malul olduğu gerekçesiyle 25/06/2009 tarihli genel kurul kararının hükümsüz olduğunun tespitine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, davalıların davalı şirkette ki hisselerinin devrinin tespiti ve hisse devrinin ticaret sicil müdürlüğüne tescili ile ilanı istemine ilişkindir. Davacılar dava dilekçesi ile şirketteki hisselerini ...'ye devrettiklerini, söz konusu devrin şirket genel kurul kararı ile onandığını, fakat devrin ticaret sicil müdürlüğüne bildirilerek tescil ve ilanının yapılmadığını iddia ederek, devrin tespiti ile tescil ve ilanını talep etmişlerdir. Davalılar davaya cevap vermemiştir....
Davalı şirket 08/02/2021 tarihli genel kurul kararının 3 nolu maddesi ile şirket ana sözleşmesinin 6. maddesinin "Şirketin pay senetleri nama yazılıdır. Pay senetleri Türk Ticaret Kanunu'nun 487. maddesi hükümlerine uygun şekilde ihraç edilecek" şeklinde değiştirilmesine karar verildiği, davacıların bu genel kurul karının iptali için İstanbul 20. ATM'nin 2020/668 Esas-2022/93 Karar sayılı dosyası ile açtığı davanın 03/02/2022 tarihinde reddine karar verildiği yine davacılar tarafından davalı şirket aleyhine İstanbul 5. ATM. 2022/47 Esas sayılı dava dosyası ile açılan hissedarların pay sahipliği oranının tespiti ile tespit edilen paylarının pay defterine kaydedilmesi istemli derdest davada, şirket hisselerinin 3. kişilere teslimi veya ciro edilmesi yoluyla devrinin önlemesi amacıyla pay defteri ve hisse senetleri üzerine tedbir konulmasına ve bastırılmış olup da henüz dağıtılmayan hisse senetlerinin tedbiren mahkeme kasasına alınmasını talep ettiği görülmüştür....
dışında bu kararı onaylayacak bir Genel Kurul bulunmadığını, sıkça ihtilaf görülen konu da iki kişiden oluşan bir limited şirketin aldığı ortaklar kurulu kararının vasfı olduğunu, eğer ayrı bir organ oluşturulmadıysa iki kişiden oluşan limited şirketin hisse devrinde yine bu iki kişinin asaleten veya vekâleten bulunması da genel kurul onay vasfı taşıdığını, hisseleri alan ... şirketin aynı zamanda müdürü ve devir sonrası tek sahibi olduğu için ayrıca genel kurul onayına ihtiyaç olmadığını, Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan Seri A Sıra 5 No.lu Tebliğ: Ortaklık payının devri; tescil ve ilan edilmese de noter tasdikli devir sözleşmesi, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse ortaklar genel kurulunun onayı bu onayın bulunmadığı halde üç aylık sürenin geçmesi ile hüküm ifade etmektedir....
dışında bu kararı onaylayacak bir Genel Kurul bulunmadığını, sıkça ihtilaf görülen konu da iki kişiden oluşan bir limited şirketin aldığı ortaklar kurulu kararının vasfı olduğunu, eğer ayrı bir organ oluşturulmadıysa iki kişiden oluşan limited şirketin hisse devrinde yine bu iki kişinin asaleten veya vekâleten bulunması da genel kurul onay vasfı taşıdığını, hisseleri alan ... şirketin aynı zamanda müdürü ve devir sonrası tek sahibi olduğu için ayrıca genel kurul onayına ihtiyaç olmadığını, Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan Seri A Sıra 5 No.lu Tebliğ: Ortaklık payının devri; tescil ve ilan edilmese de noter tasdikli devir sözleşmesi, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse ortaklar genel kurulunun onayı bu onayın bulunmadığı halde üç aylık sürenin geçmesi ile hüküm ifade etmektedir....
ın ve %0,1 ... olacak şekilde muhafaza edildiğini ancak sermaye artışına ilişkin genel kurul toplantısından önce davalı şirketin pay oranlarında değişiklik yapıldığını, bu bağlamda ... ..., 3.420.000,00 TL'ye karşılık gelen 3.420.000 paya sahip iken, sahibi olduğu payların 2.970.000,00 TL'ye karşılık gelen 2.970.000 adedinin, 18/12/2017 tarihinde bir pay devir sözleşmesi varmış gibi ... ...'...