nın 407. maddesinde genel kurul; 408. maddesinde genel kurulun görev ve yetkileri; 409. maddesinde olağan ve olağanüstü genel kurul toplantıları; 445. maddesinde genel kurul kararlarının iptal sebepleri; 446. maddesinde iptal davasını açabilecek kişiler; 449. maddesinde ise genel kurul kararlarının iptali düzenlenmiştir....
Davalı ... vekili, genel kurul tarafından alınan ibra kararına karşı iptal davası açılması veya yönetim kurulu üyelerinin sorumluluklarına gidilmesi gibi pek çok yasal imkanın bulunduğunu hatta davacı tarafından genel kurulda alınan ibra kararının iptalinin talep ve dava edildiğini, müvekkilinin hisselerini ...'den geri aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ... duruşmada, hisse karşılığı davalı abisi ...'a ödeme yapmadığını, abisinin avukatının genel kurula abisi adına katıldığını ve kendi adına da ibra yoluyla vekaleten oy kullandığını beyan etmiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm kanıtlara göre, 06.02.2009 tarihinde davalı ... tarafından diğer davalı ...'e dava dışı şirketteki 50 milyon adet hissenin devir ve temlik edildiği, bu devir sonucunda ...'...
Ancak ortak olunan şirket iki ortaklı olup, bir ortak diğer ortağa pay devri yaptığından, şirkette başka ortak olmadığından sözleşme ile ortaya konulan iradelerin genel kurul kararı olarak kabul edilmesinde de bir engel olmamalı, çünkü iki ortak dışında pay devrini onaylayacak genel kurulda bulunması gereken başkaca bir ortak yoktur. Bu durumda, pay devir sözleşmesi içeriğinde bulunan "...genel kurulun iznine bağlı olmaksızın pay devrinin şirkete karşı hüküm ifade edip geçerli olduğunu..." şeklindeki ifade de diğer hususlar yanında göz önüne alındığında iki ortaklı olan söz konusu şirkette alınan bu kararın genel kurul kararı niteliğinde olduğunun kabul edilmesini gerektirmiştir....
e hisse devir sözleşmesi ile devretmesine rağmen bu pay devrinin şirket pay defterine kaydedilmediği gibi ticaret siciline tescil ve ilan da ettirilmediğini, halen ortak görünmesi nedeniyle müvekkili şirket hakkında 6183 sayılı Yasa uyarınca mali yükümlülük doğduğunu, müvekkili şirketin tescil işleminin yapılması hususunda davalı şirkete yaptığı ihtarın da sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, davacının davalı şirketteki 300 hissesini tamamıyla devrettiğinin tespiti ile devir işleminin şirket pay defterine ve ticaret siciline kayıt ve tescilini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir....
ATM'nin 2023/321 E. sayılı dosyasında müvekkilinin genel kurul toplantısına katılabilmesi için ihtiyati tedbir kararı verildiğini, kararın davalı şirkete tebliğ edildiğini ve 7 günlük yasal süresi içinde herhangi bir şekilde itiraz edilmemiş olmakla kesinleştiğini, toplantıda ...Ltd Şti şirketini temsil eden vekilin müvekkiline devredilen payları bildirdiğini,kararın şirket yetkilileri ve avukatlarına sunulduğunu, 45 adet nama yazılı pay senedi aslının incelenmek üzere genel kurulda divan başkanlığına sunulduğunu, ancak toplantıda mahkeme ara kararına rağmen müvekkilinin toplantıda oy kullanmasının kanuna aykırı şekilde engellendiğini, bu sebeple genel kurulda taraflarına oy kullandırılmadan alınan tüm kararların usulsüz olduğunu belirterek, 20.06.2023 tarihli genel kurulda alınan 1, 4, 5, 6, 7 ve 8 numaralı kararların butlanının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, açılan dava, 6102 sayılı TTK hükümlerine tabi olduğunu, TTK 595 madde " Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse esas sermaye payının devri için ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur " hükmüne yer verildiğini, somut davada sadece noterlikte Limited Şirket hisse devir sözleşmesinin yapılması yeterli olmadığını, TTK 595 maddeye göre pay devrinin tamamlanabilmesi için genel kurul onayı gerekmekte olduğunu, bu icazet açılan davada mevcut olmadığından pay devrinin sicile tescili işlemlerinin kabulü mümkün olmayıp açılan davanın reddine karar verilmiştir....
na yapılan devir işleminin yok hükmünde olduğunun tespitine, şirket pay defterine müvekkili adına tesciline, 10/07/2006 tarihli genel kuruldan sonraki tüm genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
menfaatleri de gözetildiğinde genel kurul kararlarının yürütülmesinin geri bırakılması ve davalı şirket taşınmazları üzerine ihtiyati tedbir konulması koşullarının oluşmadığı;ara kararda bir isabetsizlik bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olup, ihtiyati tedbir isteyen/davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 595 inci maddesine göre pay devrinin geçerli olabilmesi için yazılı şekilde yapılması, tarafların imzalarının noterce onaylanmış olması ve pay devrine ortaklar kurulunun onay vermesi gerektiği, somut olayda, pay devrine onay veren genel kurul tarihinin 23.12.2018 olup bu tarih itibariyle taraflar arasında imzalanmış yazılı pay devir sözleşmesi bulunmadığı, devir sözleşmesinin genel kurul toplantısından bir gün sonra 24.12.2018 tarihinde yapıldığı, bilirkişi raporunda karar tarihi itibariyle imzaları noterce onaylanmış yazılı bir sözleşme bulunmadığı başka bir anlatımla kanuna uygun şekilde gerçekleşmiş pay devri bulunmadığından genel kurul toplantısında alınan 3-a maddesinin iptal edilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, 595 inci madde hükmüne göre pay devrine onay veren ortaklar kurulu kararının mutlaka hisse devir sözleşmesinden sonra...
talep ettiklerini, bunun kabul görmemesi halinde ise; 24.05.2016 tarihinde yapılmış ve müdürlüklerinden 10.11.2021 tarihli dilekçe ile tescili talep edilen hisse devirlerinin görüşüldüğü genel kurul kararının bulunduğunu, bu genel kurul tescili talebinin, tüm ortakların katılmamış olması ve genel kurul çağrının usulüne uyulmadığından dolayı müdürlükleri tarafından reddedildiğini, bir genel kurulun, gerçekten yapılıp yapılmadığını, atılan imzaların gerçekliğini yada sahteliğini inceleme yetkisinin Ticaret Sicili Müdürlüğü'nde olmadığını, her ne kadar tüm ortakların katılmadığı ve çağrı usulüne de uyulmadığı için tescil talebi reddedilen bir genel kurul var ise de; davacının dava dilekçesinde de belirtmiş olduğu üzere ortada gerçek olan bir pay devrinin söz konusu olduğunu, bu pay devirlerinin noterden düzenlenmesinin üzerinden 3 aydan çok fazla süre geçmiş olması nedeniyle payların, devir alan tüzel kişilik namına TTK 596/7 gereği onaylanmış sayılabileceği ve dolayısıyla davaya konu geçici...