-K A R A R- Davacılar vekili, müvekkillerin üyesi oldukları davalı kooperatiften tahsis edilen bağımsız bölümlerin tapularının verildiğini, borçları olmamasına rağmen müvekkillerinden para talep edildiğini, genel kurullara müvekkillerinin çağrılmadığını, genel kurul tutanaklarında ve hazirun cetvellerinde usulsüzlükler yapıldığını, gerekli toplantı nisapları sağlanmadan genel kurul toplantılarının yapıldığını ileri sürerek, müvekkilleri açısından kooperatifin münfesih olduğunun tespitine, müvekkillerinin kooperatif üyesi olmadığının tespitine ve 1997 yılından beri yapılmış olan genel kurulların usulsüzlükler nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıların iddialarının doğru olmadığını, genel kurullarda her hangi bir usulsüzlük olmadığını, genel kurul kararlarının iptali isteminin bir aylık hak düşürücü süreden sonra yapılmış olduğunu ve diğer taleplerinin de haklı olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında, kooperatif genel kurul kararının iptaline ilişkin dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin üyesi bulunduğu kooperatifin 10.06.2006 tarihli olağan genel kurul toplantısında kooperatif başkanının oyunu vekaleten kullandığı gibi üye olmayanların da oylamaya katıldığını, alınan kararların iyiniyet kuralları ile usul ve yasaya aykırı olduklarını ileri sürerek, genel kurul kararlarının yok hükmünde olması nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, davacıya çağrı tebliğ edildiğini ve kararların usul ve yasaya uygun olduğunu savunmuştur....
ve 8 no.lu kararlara karşı olumsuz oy kullanarak muhalefetini tutanağa geçirdiğini, genel kurul toplantısına katılarak alınan kararlara olumsuz oy kullanmış olan ve “muhalefet şerhi”ni genel kurul toplantı tutanağına geçiren müvekkilinin 29 haziran 2022 tarihinde yapılmış olan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptalini talep etme hakkı bulunduğunu, müvekkilinin genel kurul öncesinde ve genel kurul toplantısında gündemin 3, 4., 6. ve 8. maddeleri altında yapılan ve toplantı tutanağına da geçen müzakereler esnasında defaatle ileri sürdüğü bilgi alma ve inceleme taleplerinin red edilerek kanuna, esas sözleşmeye, dürüstlük kuralına alenen muhalefet edilerek alınan 3, 4, 6 ve 8 numaralı genel kurul kararlarının ttk madde 447 hükmü gereği batıl olduğunu, dava konusu genel kurulda düzenlenen yasaya ve usule aykırı hazirun cetveline karşı pay sahiplerinin itirazlarının dikkate alınmamamasının hukuka aykırı olduğunu, gündemin 2 numaralı maddesi kapsamında davalı şirket’in 2021...
ve 8 no.lu kararlara karşı olumsuz oy kullanarak muhalefetini tutanağa geçirdiğini, genel kurul toplantısına katılarak alınan kararlara olumsuz oy kullanmış olan ve “muhalefet şerhi”ni genel kurul toplantı tutanağına geçiren müvekkilinin 29 haziran 2022 tarihinde yapılmış olan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptalini talep etme hakkı bulunduğunu, müvekkilinin genel kurul öncesinde ve genel kurul toplantısında gündemin 3, 4., 6. ve 8. maddeleri altında yapılan ve toplantı tutanağına da geçen müzakereler esnasında defaatle ileri sürdüğü bilgi alma ve inceleme taleplerinin red edilerek kanuna, esas sözleşmeye, dürüstlük kuralına alenen muhalefet edilerek alınan 3, 4, 6 ve 8 numaralı genel kurul kararlarının ttk madde 447 hükmü gereği batıl olduğunu, dava konusu genel kurulda düzenlenen yasaya ve usule aykırı hazirun cetveline karşı pay sahiplerinin itirazlarının dikkate alınmamamasının hukuka aykırı olduğunu, gündemin 2 numaralı maddesi kapsamında davalı şirket’in 2021...
ve 8 no.lu kararlara karşı olumsuz oy kullanarak muhalefetini tutanağa geçirdiğini, genel kurul toplantısına katılarak alınan kararlara olumsuz oy kullanmış olan ve “muhalefet şerhi”ni genel kurul toplantı tutanağına geçiren müvekkilinin 29 haziran 2022 tarihinde yapılmış olan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptalini talep etme hakkı bulunduğunu, müvekkilinin genel kurul öncesinde ve genel kurul toplantısında gündemin 3, 4., 6. ve 8. maddeleri altında yapılan ve toplantı tutanağına da geçen müzakereler esnasında defaatle ileri sürdüğü bilgi alma ve inceleme taleplerinin red edilerek kanuna, esas sözleşmeye, dürüstlük kuralına alenen muhalefet edilerek alınan 3, 4, 6 ve 8 numaralı genel kurul kararlarının ttk madde 447 hükmü gereği batıl olduğunu, dava konusu genel kurulda düzenlenen yasaya ve usule aykırı hazirun cetveline karşı pay sahiplerinin itirazlarının dikkate alınmamamasının hukuka aykırı olduğunu, gündemin 2 numaralı maddesi kapsamında davalı şirket’in 2021...
ve 8 no.lu kararlara karşı olumsuz oy kullanarak muhalefetini tutanağa geçirdiğini, genel kurul toplantısına katılarak alınan kararlara olumsuz oy kullanmış olan ve “muhalefet şerhi”ni genel kurul toplantı tutanağına geçiren müvekkilinin 29 haziran 2022 tarihinde yapılmış olan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptalini talep etme hakkı bulunduğunu, müvekkilinin genel kurul öncesinde ve genel kurul toplantısında gündemin 3, 4., 6. ve 8. maddeleri altında yapılan ve toplantı tutanağına da geçen müzakereler esnasında defaatle ileri sürdüğü bilgi alma ve inceleme taleplerinin red edilerek kanuna, esas sözleşmeye, dürüstlük kuralına alenen muhalefet edilerek alınan 3, 4, 6 ve 8 numaralı genel kurul kararlarının ttk madde 447 hükmü gereği batıl olduğunu, dava konusu genel kurulda düzenlenen yasaya ve usule aykırı hazirun cetveline karşı pay sahiplerinin itirazlarının dikkate alınmamamasının hukuka aykırı olduğunu, gündemin 2 numaralı maddesi kapsamında davalı şirket’in 2021...
Böyle olduğu saptanan bir toplantıda alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespitini ise, 1163 Sayılı Kanun'un 53. maddesindeki koşullar aranmaksızın genel kurul kararlarının mutlak butlanla sakat olduğunu öne süren her ortak isteyebilir. Batıl olan genel kurul kararları kooperatif ortakları ve üçüncü kişiler için hiçbir hak ve borç doğurmaz. Bu gibi kararların iptali bir aylık hak düşürücü süreye tabi olmayıp her zaman istenebilir. Bu nedenle, genel kurul kararlarının mutlak butlanla sakat olduğunu ileri süren ortakların, genel kurul toplantılarında hazır bulunması ve itirazını tutanağa yazdırması da şart değildir. Dolayısıyla, genel kurul toplantılarına katılmayan artakların bile böyle bir iddia ile dava açmaları mümkündür....
Buna karşılık, mutlak veya nisbi emredici hükümleri ilerisi için kaldıran veya değiştiren kararlar ise, m. 437/6 örneğinde görüldüğü gibi batıldır. (MOROĞLU, s. 57, 196 vd; M. BAHTİYAR, Ortaklıklar Hukuku, s. 201-202). Yargıtay uygulaması da benzer şekildedir: Bir genel kurul kararının yokluğu (Nicht- oder Scheinbeschlüsse), başlangıçtan itibaren bir genel kurul kararının mevcut olmadığını ifade eder.Bir işlemin ve bu arada genel kurul kararının kurucu unsurlarının mevcut olmaması halinde, hukukî işlemin veya genel kurul kararının yokluğu, eski deyimle “keenlemyekûn” veya mutlak butlan ile malûl olduğundan bahsedilmektedir. Örneğin bir genel kurul kararının alınabilmesi için,mutlaka usulüne uygun davet ve buna uygun toplantı yapılması şarttır,toplantı yapılmadan “elden dolaştırma usulü” veya “mektup” ile GK kararı alınmışsa, bu GK kararı kurucu ve şeklî noksanlıklar nedeniyle hukukî anlamda hiç bir etki ve sonuç doğurmaz ve dolayısıyla “yok” sayılır....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, iptali istenen genel kurul toplantısına, ortaklık koşullarını taşımadıkları halde yönetim kurulunca şeklen ortak yapılan kişilerin katılarak oy kullandıkları, bu kişilerin toplantıya katılma hakları bulunmadığı, kullanılan kabul ve ret oylarının sayısı dikkate alındığında gerçek ortak olmayan kişilerin toplantıya katılmaması halinde farklı kararlar alınabileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı kooperatifin 25.09.2005 tarihli genel kurul toplantısının ve alınan genel kurul kararlarının iptaline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun toplantı yeter sayısına ilişkin 45 nci maddesindeki hüküm emredici nitelikte olduğundan, bu hükme aykırılık teşkil eden genel kurul kararları, BK’nun 19 ncu ve 20 nci maddeleri hükümleri gereğince, mutlak butlanla batıldır....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacıya yapılan genel kurul çağrısının usulsüz olduğu, buna göre de davanın süresinde açıldığı, sırf davacıya yapılan çağrının usulsüz olmasının genel kurulda alınan kararların iptalini gerektirmeyeceği, kararların kanuna, ana sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olmaması nedeniyle davanın reddine karar verildiği, davacı temyiz istemi üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 13.04.2009 tarih, 2008/229 E. 2009/4422 K. sayılı ilamı ile “....çağrı usulsüzlüğüne ilişkin davanın dahi 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53. maddesinde yazılı bir ay içinde açılması zorunlu olup, kişisel nitelikli kararlar dışında kalan genel kurul kararlarının tebliği gerekmemekte, genel kurul toplantı tarihini izleyen günden itibaren dava açma süresi başlamaktadır. Dava konusu 11 nolu kararın davacının değil, dava dışı Ayşe’nin durumunun görüşülmesi üzerine alınmış bir karar olup, davacıya tebliği gereken bir karar değildir....