Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacının dava konusu yaptığı inşaat işleri ve yaptırılma yöntemleri ile ilgili 08.05.1996 tarihli genel kurul kararı haricinde ayrı bir genel kurul kararı bulunmadığı, yapılan işlerin kooperatifin amacı doğrultusunda olduğu, projede otoparkların bulunduğu, dava dosyasında yer alan belgelerden teklif alındığı ve anahtar teslim sureti ile işin otopark işini yapan dava dışı firmaya verildiği, 1996 yılında yapılan genel kurulda alınan kararların sonradan geri alındığı veya iptal edildiğine dair dosyada bir delil bulunmadığından ve otopark inşaatları projede bulunduğundan 1996 yılındaki genel kurul kararının otoparklar hakkında da geçerli olduğu, projede klima bulunmadığından bu konuda genel kurulca karar alınmasının gerekli olduğu, ancak yapılma yöntemi konusunda da 1996 yılındaki kararın uygulanacağı, boyama ve tamir işi adi bakım işlerinden olduğundan, işle ilgili bir yöntem tayini zorunluluğunun bulunmadığı, bu konuda yönetim kurulunun karar alabileceği, dava konusu kararların...

    Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 30/12/2014 gün ve 2014/736 - 2014/488 sayılı kararı onayan Daire'nin 20/03/2018 gün ve 2016/8451 - 2018/2117 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, davalı şirketin 24.07.2006, 16.07.2007, 05.09.2008, 08.07.2009 ve 23.10.2009 tarihli genel kurul toplantılarına çağrılmadığını, müvekkilinin toplantıda hazır gösterildiğini, hazirun cetvelindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek, TTK'nın 370. maddesine aykırı genel kurul toplantı ve genel kurul kararlarının yoklukla malul olduğunun tespitine, tüm kararların iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

      Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05/11/2012 gün ve 2011/452-2012/229 sayılı kararı bozan Daire’nin 05.11.2013 gün ve 2013/2104 - 2013/19627 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, davalı şirketin 24.07.2006, 16.07.2007, 05.09.2008, 08.07.2009 ve 23.10.2009 tarihli genel kurul toplantılarına çağrılmadığını, müvekkilinin toplantıda hazır gösterildiğini, hazirun cetvelindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek, ...'nun 370. maddesine aykırı genel kurul toplantı ve genel kurul kararlarının yoklukla malul olduğunun tespitine, tüm kararların iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

        Hukuk Dairesi 2016/12761 Esas, 2018/1791 Karar sayılı ilamının ilgili kısmında; Dava, limited şirket genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davalı şirketin dava konusu 18/06/2003 ve 10/09/2004 tarihli genel kurul kararlarının yokluğunun tespitine karar verilmiştir. Ancak, bir genel kurul toplantısından söz edebilmek için ana sözleşme ve yasanın öngördüğü yeter sayılarla alınmış bir kararın varlığı gereklidir. Eğer ortaklarca yasal bir genel kurul gerçekleştirilmemiş ise bu toplantıda alınan kararlar yok hükmündedir. Yine, toplantı veya karar yeter sayılarının sağlanamadığı toplantıda alınan kararlar da aynı şekilde yok hükmünde sayılmalıdır. Yokluğun tespiti hususunda dürüstlük kurallarına aykırı düşmedikçe olumlu oy vermiş paydaşlar da dahil olmak üzere menfaat sahibi tüm ilgililer herhangi bir süreye tabi olmaksızın dava açabilirler....

          nun çoğunluk hisse sahibi olduğunun kabul edilmesi halinde de sonuç değişmemektedir.Diğer taraftan davalı tarafça sonradan 15/08/2011 tarihinde alınan kararla davalı ...'nun şirketi temsil ve ilzama yetkili müdür atandığı ileri sürülmekte ise de şirkete yeni müdür atanıncaya kadar yoklukla malul bulunan karara istinaden işlem yapılması mümkün bulunduğundan, sonradan aynı ortağın şirkete müdür seçilmesi yoklukla malul olan kararı geçerli hale getirmeyecektir. Genel kurul kararının yok hükmünde olması, hukuki yararı bulunan herkes tarafından, herhangi bir süreye bağlı olmadan ileri sürülebilir. Davacılar, muris ...'nun vefatı ile şirkette miras hisselerine binaen ortak sıfatı kazanmışlardır. Şirketteki ortaklık sıfatlarını kararın alındığı tarihten sonra kazanmaları, kararın yoklukla malul olduğunun tespitini istemeye engel değildir....

            olduğunu, davalı şirketin 22/07/2017 tarihli genel kurul toplantısı için hiçbir çağrı yapmadığını, müvekkilini önceki genel kurul toplantılarına çağıran davalı şirketin 22/07/2017 tarihli toplantıya çağırmamasının hiçbir hukuki sebebinin olmadığını, müvekkilinin toplantıya katılma ve oy kullanma haklarının engellendiğini, oy hakkının pay sahibi olmayan diğer hissedarlar tarafından kullanıldığını, müvekkilinin TTK'nın 440. maddesi uyarınca iş bu davayı açmaya yetkili olduğunu, davalı şirketin 20/02/2017 tarihinde yapılan 2014, 2015 ve 2016 yılları olağan genel kurul toplantısının yoklukla malul olduğu nazara alındığında davalı şirketin 2016 yılından bu yana organsız olduğunu, genel kurulu toplayamadığını, bu nedenle davalı şirkete kayyım atanması gerektiğini beyanla 20/02/2017 tarihli genel kurul toplantısının yok hükmünde olduğunun tespitine, yoklukla malul 20/02/2017 tarihli genel kurul kararlarının yürütülmesinin verilecek ihtiyati tedbir kararı ile geri bırakılmasına, organsız kalan...

              Şti.) ortaklığından çıkarılmasına ilişkin, 03/03/2014 tarihli (02) sayılı ortaklar kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilmiştir....

                Anılan hükümler karşısında somut uyuşmazlığa gelindiğinde, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitine, mümkün olmaması halinde genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep etmiş, dava dilekçesinde ayrıca dava konusu genel kurul kararlarının yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Dava genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkin olduğundan mahkemece usul ve yasaya uygun olarak, TTK'nun 449. maddesi uyarınca yönetim kurulunun görüşünü aldıktan sonra davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi hakkında karar verilmiştir....

                  Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava, limited şirket genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davalı şirketin dava konusu 18/06/2003 ve 10/09/2004 tarihli genel kurul kararlarının yokluğunun tespitine karar verilmiştir. Ancak, bir genel kurul toplantısından söz edebilmek için ana sözleşme ve yasanın öngördüğü yeter sayılarla alınmış bir kararın varlığı gereklidir. Eğer ortaklarca yasal bir genel kurul gerçekleştirilmemiş ise bu toplantıda alınan kararlar yok hükmündedir. Yine, toplantı veya karar yeter sayılarının sağlanamadığı toplantıda alınan kararlar da aynı şekilde yok hükmünde sayılmalıdır....

                    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/433 Esas KARAR NO : 2022/142 DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 22/06/2021 KARAR TARİHİ : 16/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin---- davalı şirkette pay sahibi olup,vefatı üzerine --- hisseler --- ilamı uyarınca --- intikal ettiğini, şirket genel kurulunda hissedar ve aynı zamanda --- mirasçısı------ etmemesi gereken kişi tarafından temsil edildiğini, davalı şirketin hisselerinin %27,9,------- mirasçılar olarak ----hisselerine sahip olduklarını,---- kendisine ait %2,6 ve eşinden miras yolu ile intikal eden (0,695/2=) %34,75 oranında hisse ile birlikte şirkette %37,35 oranında pay sahibi olduğunu,---- sayılı ilamı ile vesayet altına alınmış, kendisine yeğeni------ dolaylı olarak ortaktır-----hem de...

                      UYAP Entegrasyonu