Genel kurul kararlarının hükümsüzlük hâllerinden butlan, 6762 sayılı Kanun'da ayrıca düzenlenmemiştir. Ancak 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 20 nci maddesinde düzenlenen butlan yaptırımı, genel kurul kararlarının butlanı hakkında da uygulanmaktadır. Bu itibarla emredici hukuk kurallarına, ahlaka aykırı veya imkânsız olan genel kurul kararları da batıl sayılmaktadır. Öte yandan 6102 Kanun'un 447 nci maddesi ile genel kurul kararlarının butlanı açıkça düzenlenmiştir....
DAVANIN KONUSU: Genel Kurul Kararının Yokluğunun Tespiti Taraflar arasındaki genel kurul kararının yokluğunun tespiti davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen karara karşı, asıl ve birleşen davada davacılar tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Asıl davada davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ortağı olduğu davalı şirketin 05.01.2017 tarihinde yapılan genel kurulun hukuka aykırı olduğunu, davalı şirket yönetim kurulu üyeleri tarafından İstanbul 9....
yok hükmünde olduğunu ileri sürerek, davalı şirkette her biri 5 Krş nominal değerde 39 paya sahip olduğunun tespitini, genel kurulların yoklukla malul olduğunun tespitini ve şirkete kayyım atanmasını talep ve dava etmiştir....
kurulların yok hükmünde olduğunu ileri sürerek, davalı şirkete 1 TL nominal değerde 5.000 paya sahip olduğunun tespitini, genel kurulların yoklukla malul olduğunun tespitini, şirkete kayyım atanmasını talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Talep ;şirket genel kurul kararlarının yoklukla malul olduğunun tespiti yada iptali talepli olarak açılan davada davaya konu genel kurul kararlarının yürütülmesinin geri bırakılması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vakıfta Temsilciler Kurulu Kararının İptali İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün duruşma istemli olarak davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, duruşma isteğinin masraf yokluğundan reddine karar verilerek, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, davalı vakfın 09.04.2013 tarihli 4. Olağanüstü Temsilciler Kurulu Toplantısının ve alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespiti, olmadığı takdirde toplantıda alınan tüm kararların iptali istenmiş; mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dava, terditli olarak ilk önce davalı vakfın 09.04.2013 tarihli temsilciler kurulu toplantısının ve alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespiti, birinci talep kabul görmez ise iş bu toplantı da alınan kararların tamamının iptali istemine ilişkindir....
nin 2018/353 E-2019/2685 K sayılı ilamı ile mahkememiz kararının bozulması neticesi dava konusu genel kurul kararının yoklukla malül olduğuna dair verilen kararın kesinleştiğini, Mahkememizin 2021/31 Esas sayılı dosyasında 11/07/2014 tarihli olağanüstü genel kurulda alınan sermaye artışı ve diğer kararların yoklukla malül olduğunun tespiti/iptali davasının görüldüğünü, yukarıda açıkladığı gerekçelerle şirketin yönetim kurulu başkanının hukuka aykırı ve kötüniyetli davranışlarının bulunduğunu belirterek dava konusu genel kurul kararının yürütülmesinin durdurulmasına dair ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü yönünde karar verilmesini talep etmiştir....
in ölümü sonrasında şirket yönetim kurulunun 11.09.2007 tarih 14 sayılı kararı ile miras payları oranında hisselerin adlarına tescil edildiğini, davalı şirkete gönderilen ihtraname ile 2004 yılından itibaren finansal tablo ve eklerinin, yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu ile tüm bilanço örneklerinin incelenmesi ve kar paylarının davacılara ödenmesi istenmişse de davalı şirket tarafından verilen cevabı ihtarnamede kar payının dağıtılmadığı, şirket sermayesinin 5.000,00 TL'den 50.000,00 TL'ye çıkarılmasından doğan davacı borçlarının ödenmediğinden yasal işlem başlatılacağı bildirildiğini, oysa ki davacıların 2008 tarihinden 2015 yılına kadar yapılan genel kurul toplantılarına hiçbir zaman çağırılmadığını, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediği için alınan kararların yok hükmünde olduğunu ileri sürerek 2008 yılından itibaren alınan tüm genel kurul yararlarının kanun, şirket ana sözleşmesi ve hakkaniyete aykırı olması nedeniyle iptaline ve/veya yoklukla malul olduğunun tespitine...
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilince ilk derece mahkemesince aynı mahkemenin 2016/794 Esasında açılan davada aynı tarihli genel kurul kararlarının TTK 445. maddesi uyarınca iptallerinin talep edildiği, oysa eldeki davada genel kurul kararlarının TTK 447. maddesi kapsamında batıl olduklarının tespitinin talep edildiği, buna göre konularının ve talebin farklı olması nedeniyle derdestliğe konu edilemeyeceği ileri sürülmüşse de, açılan hukuk davalarında tarafların iddiaları kapsamında vakıa ve delillerini ibraz edecekleri, HMK 33. maddesi de dikkate alındığında hukuki vasıflandırmanın ise mahkemelere ait olacağı, derdestliğe konu olduğu anlaşılan ve yine davacı tarafından davalı şirketin 15.06.2016 tarihli genel kurul kararlarının iptali davasında da aynı iddia ve vakıalara dayalı olarak davanın açıldığı, TTK hükümlerinde belirtilen merasime uygun olarak yapılmayan genel kurul toplantılarında alınan kararların önce yoklukla malul ardından ise iptal...
Ş’nin gerçekte hangi tarihte yapıldığı dahi belirli olmayan e ... karar no.lu 13.02.2019 tarihli 2017-2018 yılı olağan genel kurul toplantısı gündemli yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespiti ve iptaline, İvedilikle, yoklukla malul olduğunun tespiti ve iptali talep edilen ... karar no.lu 13.02.2019 tarihli 2017-2018 yılı olağan genel kurul toplantısı gündemli yönetim kurulu kararının icrasının ve yürütmesinin geri bırakılmasına yani kararın uygulamasının durdurulmasına, karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hukuka aykırı ve haksız beyanlarını kabul etmediklerini, davacının şirketteki imza yetkisini sürekli şekilde kötüye kullandığını, ve yeri geldiğinde bunu tehdit ve şantaja vardırmaktan da çekinmediğini, 2018 yılı Ekim ayı başında davacının arkadaşı ... ın şirketi ......