Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/08/2020 NUMARASI : 2019/279 ESAS 2020/194 KARAR DAVA KONUSU : Dernek (Genel Kurul Kararlarının İptali İstemli) KARAR : Taraflar arasında görülen dernek genel kurul kararının iptaline ilişkin davada, davanın kabulüne dair karar davacılar vekili tarafından istinaf edilmekle dosya üzerinden yapılan incelemede; TARAF İDDİA VE SAVUNMALARI ÖZET : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin T5 yönetim kurulu üyesi olduklarını, T5 23.06.2019 tarihli Olağanüstü Seçimli Genel Kurul Toplantısında alınan, ''Yönetim Kurulunun ibra edilmemesine'' ilişkin Genel Kurul kararının iptaline karar verilmesi ve Yönetim Kurulunca daha önce alınmış olan '' Yönetim Kurulu kararının geçerliliğine/iptaline genel kurulun karar vermesine ilişkin'' genel kurul kararının yok hükmünde sayılmasına, ancak bu karara ilişkin Mahkeme, yok hükmünde olduğunun aksi kanaatinde ise kararın her halükarda iptaline karar verilerek, müvekkillerinin aleyhine alınan genel kurul...

GENEL KURUL KARARININ İPTALİKOOPERATİF 1163 S....

    ; TTK 449.maddesi uyarınca genel kurul kararının yürütülmesinin geri bırakılmasına ve genel kurul kararının yokluğunun tespiti ile alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    DAVA : Genel Kurul Kararının İptali İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 18/01/2023 YAZIM TARİHİ : 24/01/2023 Taraflar arasında görülen davada Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas - ......

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/267 Esas KARAR NO : 2021/699 DAVA : Genel Kurul Kararının İptali/ Butlanı DAVA TARİHİ : 30/06/2020 KARAR TARİHİ : 30/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali/ butlanı davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ......

        Emsal HGK kararının gerekçesi dikkate alınarak somut olay değerlendirildiğinde; 08 Temmuz 2021 tarihli 31535 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan, Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07.07.2021 tarihli 608 numaralı kararı ile “İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri yargı çevresi İzmir ilinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç)” şeklinde belirlendiği, anılan bu kararda, derdest davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine ilişkin bir düzenlemenin mevcut olmadığı, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14.Hukuk Dairesi'nin 16.12.2021 tarihli 2021/1750 Esas 2021/1641 Karar sayılı emsal kararında; "Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel kurulu kararında yargı çevresinin belirlenmesine ilişkin kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği, HSK kararında görülmekte olan davaların devri ile ilgili bir düzenlemenin bulunmadığı, söz konusu genel kurul kararının görülmekte olan davaların da devredilmesi gerektiği şeklinde yorumlanarak kapsamının genişletilemeyeceğinden...

          Maddesi uyarınca açılmış ve davalı şirketin 2019 yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısına çağrılması ve bu amaçla kayyım tayini isteğine ilişkindir. Mahkememizin---- Esas sayılı dava dosyası incelendiğinde; dava taraflarının aynı olduğu, davacı tarafın dava dilekçesi ile 2019 mali yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısı gerçekleştirmek üzere TTK.412 maddesi uyarınca davalı şirketin genel kurul toplantısına çağrılmasını ve gündemi düzenlemek ve çağrıyı yapmak üzere kayyım atanmasının talep edildiği, dava dosyasının derdest olduğu anlaşmıştır. HMK 166. Maddesi; "Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar..." hükmü düzenlenmiştir....

            İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; TTK'nın 598/2 hükmünün somut olayda uygulanmasının mümkün olmadığını, zira TTK 598/2 hükmünün, genel kurulca esas sermaye paylarının geçişine yönelik kararın halihazırda alınmış olması, ancak alınan bu karar ile tescil işleminin müdür tarafından yerine getirilmemesi, sürüncemede bırakılmasına ilişkin olduğunu, oysa somut olayda bu hükmün uygulanma olanağının bulunmadığını, çünkü alınmış ve tescile hazır bir genel kurul kararı bulunmadığını, işbu davanın da böyle bir kararın olmaması nedeniyle açıldığını, şirket ortaklığından ayrılmak isteyen müvekkilinin, pay devrine onay için bir genel kurul kararı alınmasını istediğini, bu nedenle davacının işbu davada hukuki yararının bulunduğunu, genel kurul kararı olmaksızın TTK 598/2 uyarınca müvekkili tarafından ticaret siciline başvuru yapılmasının da mümkün olmadığını, kaldı ki mahkeme kararı sonrasında ticaret sicil müdürlüğüne yaptıkları başvuruda, genel kurul kararı olmadığından ilgili...

              maddesinde öngörülen iki şart gerçekleşmeden yapılan genel kurulun hukuken yok olacağı ve alınan kararların da yoklukla malul olacağı, mahkemece de bu hususlar tespit edilerek genel kurul kararının yoklukla malul olduğu gerekçede belirtilmiş olmasına rağmen hükümde genel kurul kararının iptaline karar verilmiş olmasının hükümle gerekçe arasında çelişki oluşturduğu gibi, dava konusu genel kurul kararının yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken iptal kararı verilmesinin de doğru görülmediği gerekçesiyle davalı şirket vekilinin istinafının esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın şirket yönünden kabulüne, 01.08.2017 tarihli genel kurul kararının yoklukla malul olduğunun tespitine, davalı ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....

                Dava, kooperatifin eski yönetim kurulu üyesi olan davalının sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı vekiline dava açılması hususunda karar ve yetki alındığına dair genel kurul kararını sunmak üzere, 18.09.2015 tarihinde bir daha ki celseye kadar, yaklaşık 2,5 aylık kesin süre verilmiş ise de, verilen süre kooperatif genel kurulunun toplanması için makul nitelikte değildir. Bu durumda mahkemece, davacı vekilinin temyiz dilekçesi ekinde sunmuş olduğu 14.02.2016 tarihli genel kurul kararında sorumluluk davası açmak için karar alındığı dikkate alınıp taraf delilleri toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....

                  UYAP Entegrasyonu