ın konut kredisi hariç tüm nakit ödemelerinin tamamlandığı, bu durumda 11/07/2019 tarihinde 400.000 TL ipotek bedelinin ödendiği hususunda ihtilaf olmadığına göre her iki taşınmaz üzerindeki ipoteğin de fekkinin talep edilebileceği, -Öte yandan 31/03/2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin 10.maddesinde; davaya konu ipoteğin davacının asaleten veya kefaleten sorumlu olacağı diğer borçların da teminatı olacağının öngörüldüğü, bu düzenleme esas alındığında davacının kefil olarak sorumlu olduğu borcun mevcudiyeti sebebiyle davalı bankanın ipoteği fek etmekten kaçınabileceği sonucuna varılacak olup, bu düzenlemenin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 20. vd. maddelerinde öngörülen genel işlem şartları bakımından değerlendirilmesi gerektiği, -Mahkemece 31/03/2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin 10.maddesi hükmünün genel işlem koşulu ve TBK'nun 25.maddesi hükmü uyarınca haksız şart niteliğinde olduğu sonucuna varılacak olursa davacının ipoteğin fekkini talep edebileceği, ancak davacının kefil...
Somut olayda; 20/09/2013 tarih ve 29234 yevmiye nolu ipotek akit tablosu incelendiğinde, şikayete konu taşınmaz üzerinde alacaklı banka lehine 20/09/2013 tarihli ipotek kurulduğu, alacaklı bankanın 14/12/2015 tarihli cevabi yazısında, söz konusu ipoteğin "açılmış ve açılacak konut finansmanı kredileri, tüketici kredileri ve her türlü krediler nedeniyle doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatını teşkil etmek üzere" tesis edilmiş olduğu belirtildiğinden taşınmaz üzerindeki ipoteğin zorunlu ipotek olarak kabulüne imkan bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, ipoteğin borçlunun serbest iradesi ile her türlü kredi için tesis edildiğinden meskeniyet iddiasında bulunamayacağı dikkate alınarak şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
verilen krediden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, müvekkilinin ... şirketin kullandırılan krediden haberdar olmadığını, kredi miktarı, şartları, faiz oranları gibi kredi sözleşmesinin esaslı unsurlarından haberdar edilmediğini, satıcının genel kredi sözleşmesi kapsamında bankaya borcu bulunmadığına ilişkin banka yetkililerinin beyanına güvenilerek taşınmazın satın alındığını, bir çok Yargıtay kararında ilk kredi ilişkisinin sona ermesinden sonra yeniden imzalanan kredi sözleşmelerinde imzası bulunmayan kefilin yeni borçlardan sorumlu tutulamayacağının belirlendiğini, müvekkilinin satın alma tarihinden sonra imzası bulunmayan kredi sözleşmelerinden sorumlu tutulamayacağını, kredi sözleşmesinin kefilinin kefalet limiti ve kendi temerrüdünün sonuçlarıyla sorumlu olduğunu, genel kredi sözleşmelerinde yer alan kefilin doğmuş ve doğacak borçların kefili olduğuna ilişkin hükmünün geçersiz olduğunu, kefilin sadece imzaladığı genel kredi sözleşmesindeki borçtan sorumlu olduğunu, ayrıca sonradan...
Şti.arasında imzalanan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinde firmanın bankaya olan borçlarına 120.000,00 TL limitle müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, kefaletin yanı sıra asıl borçlu şirketin kredilerin teminat olarak Ankara ilinde bulanan taşınmazına 120.000,00 TL tutarında ipotek tesis ettirdiğini, işbu ipoteğin kefaletten bağımsız olarak asıl borçlu şirketin kredilerinin teminatını teşkil ettiğini, dolayısıyla ipotek ve kefaletin birbirinden birbirinden farklı teminatlar olduğunu, davacının imzalamış olduğu GNGKS'nin 70....
Ltd.Şti’nin doğmuş ve doğacak bütün borçlarının teminatını teşkil etmek üzere 400.000,00 TL kredi için ipotek tesis ettiği, davacının satışın vekalet yetkisinin kötüye kullanılması suretiyle yapıldığı iddiasına dayanarak 29.12.2006 tarihinde Sincan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/605 esasında kayıtlı tapu iptali ve tescil davasını açtığı, mahkemece tapu kaydına 16.01.2007 tarihinde tedbir konulduğu, 14.02.2007 tarihinde de davanın davalı bankaya ihbar edildiği anlaşılmaktadır. Görülüyor ki, banka lehine ipoteğin tesis edildiği 20.11.2006 tarihinde kayıt maliki davalılardan ...’dır. Mülkiyet, açılan dava sonucu 10.06.2008 tarihinde hükmen davacı adına geçmiştir. Davacının, davalı bankanın ipotek tesis tarihinden sonra borçluya kullandırdığı kredilerden sorumlu tutulabilmesi için, davalıların davacıyı zararlandırmak amacıyla el ve işbirliği içinde hareket etmemiş olmaları, başka bir deyişle davalı bankanın iyiniyetli olması gereklidir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin yetkilisi ve ortağı olduğu ...Telekom Ltd.Şti.nin davalı bankadan kullanacağı kredilerin teminatı olarak müvekkilinin maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, krediden de sadece şirketin yararlandığını, şirketin tüm borçları kapatılarak ipoteğin fekki için bankaya yapılan başvurunun müvekkilinin vadesi gelmeyen şahsi kredi kartı borcundan dolayı reddedildiğini, çekilen ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını belirterek, taşınmaz üzerindeki ipoteğin terkini ile fazlaya dair haklar saklı tutularak gayrimenkulün satılamamasından doğan 10.000.000.000.-TL. maddi ve 10.000.000.000.-TL. manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir....
ın davalı bankaya olan sorumluluğunun çeklerden kaynaklandığı, ipoteğin çeklerin teminatını teşkil etmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasındaki resmi ipotek senedinin incelenmesinden, ipoteğin teminat altına aldığı alacağın, dava dışı ...'ın davalı bankadan aldığı 12/08/2008 tarihli krediden ibaret olmadığı, kredi sözleşmesi dışında borçlunun bankaya sair bankacılık ve borç işlemlerinden dolayı doğmuş ve doğacak asalet ve kefalet borçlarının teminatını teşkil etmek üzere verildiği ve davalı bankanın borçlu ...'ın keşidecisi olduğu ... ... Şubesi'ne ait toplam 81.712,00 TL bedelli çeklerden dolayı alacaklı olduğu ve bu alacak ödenmediği için borçlu ve davacı hakkında icra takibi başlatıldığı, dava konusu ipoteğin bu alacağın da teminatını teşkil ettiği, dava dışı borçlu ...'...
Bir başka deyişle, ipotek akit tablosunda söz konusu ipoteğin sadece 09.05.2006 tarihli kredi sözleşmesi gereği kullanılan kredinin teminatını teşkil ettiğine ilişkin bir kayıt bulunmamaktadır. İpotek 1. derecede, FBK (fekki bildirilinceye kadar) geçerlidir. Bu nedenle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmasında ve bu takibe yönelik açılan menfi tespit davasının reddinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak mahkemece dava konusu edilen ... 7....
Şti. ile davalı arasındaki genel kredi sözleşmesine dayandığını ipoteğe konu krediye ilişkin borcun tüm ferileri ile birlikte dava dışı ... Ltd. Şti. davalı bankaya ödendiğini davalı bankanın hiç bir alacağı olmadığı halde söz konusu ipoteği haksız olarak kaldırmadığını, İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2015/401 sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçtiğini belirterek ileride telafisi imkansız sonuçların ortaya çıkmaması için icra takip dosyasında satış işlemlerinin tedbiren durdurulmasına, dava konusu taşınmaz kaydındaki 28.06.2004 tarih, ... yevmiye No'lu 225.000TL bedelli 1. derece ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, müvekkili bankanın ... Tic. Ltd. Şti. tarafından keşide edilen 295.000TL bedelli üç adet çekten dolayı adı geçen şirketten alacaklı olduğunu, fekki talep edilen ipoteğe ilişkin 28.06.2004 tarih, ......
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı adına kayıtlı taşınmaz üzerinde, davalı ve dava dışı ... arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan borca istinaden alacaklıya karşı doğmuş ve doğacak olan borçlarının teminatını teşkil etmek üzere 04.12.2007 tarihinde 100.000,00 Euro bedelli % 50,00 faizli, 1.derecede birinci sırada, fekki davalı alacaklı tarafından bildirilinceye kadar müddetli ipotek tesis edildiğini, dava dışı ...'...