nun davalı bankadan kredi kullandığını, bu krediden dolayı davacılara ait taşınmaz kaydına ipotek konulduğunu, borcun ödendiği halde davalının ipoteğin fekki isteminin davacının kefili olduğu belirtilen kişilerin bankaya borçları olduğundan bahisle reddedildiğini, ancak müvekkilinin kefaleti bulunmadığı gibi, bir istemde de bulunulmadığını belirterek, davacılara ait taşınmaz kaydı üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ipotek sözleşmesinin davacı ...'nun veya kefillerinin asaleten veya kefaleten tüm kredi borçlarının teminatını oluşturmak üzere müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile tesis edildiğini, davacının sözleşme kefili ...'ın bankaya borcu olduğunu, ipoteğin bu borcu da kapsadığından ipotek limiti dahilindeki banka alacağı nedeniyle ipoteğin fek edilmemesinde hukuka aykırılık bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, ipotek senedinde ...'...
Hukuk Dairesi Taraflar arasında görülmekte olan ipoteğin fekki davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14.Hukuk Dairesi tarafından verilen davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine ilişkin hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davacı banka tarafından dava dışı ...adına kullandırılan kredinin teminatını teşkil etmek üzere ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde ... Mevkinde kain ... ada, 32 parsel, 32/1010 arsa paylı ......
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile davalı arasında konut kredisi kapsamında tesis edilen ipoteğin davacının asli ve kefaletten doğan tüm borçlarının teminatını teşkil etmek üzere düzenlendiği, ancak somut olayda davacının dava dışı şirketle davalı arasındaki 06.08.2008 tarihli genel kredi sözleşmesine kefil olmadığı, davalı ile dava dışı şirket arasında 06.08.2008 tarihinde yeni bir borç ilişkisi kurulduğu, davacının taşınmazındaki ipoteğin davacının kefil olarak imzası bulunmayan 06.08.2008 tarihli kredi sözleşmesinden doğan borçların teminatı olarak kabul edilemeyeceği, davacının konut kredisi sözleşmesinden kaynaklı borcunun sona erdiği, davacının borcu olmayan 40.000,00 TL'yi icra takibi sırasında taşınmazın satış tehdidi altında ödediği gerekçesiyle, davanın kabulüne, 40.000,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....
in kredi kartı borcundan dolayı ipoteğin kaldırılmadığını, müvekkilinin oyuna getirildiğini ileri sürerek davalı lehine konulan 23.000TL ipotek şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava dışı ...'in adına açılmış ve açılacak olan her türlü kredilerin teminatını teşkil etmek üzere 23.000TL karşılığında 1. derecede müvekkili bankaya ipotek verildiğini, başka bir ifade ile ipoteğin Muharrem Meriç'in tüm borçlarının teminatını oluşturduğunu banka yetkililerinin ipoteğin kaldırılması yönünde söz verdiği iddiasının yerinde olmadığını belirterek davanın reddini istemiştr....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı banka vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin kendisine ait taşınmaz üzerinde davalı ...'ın kullanmış olduğu krediye karşılık olmak üzere davalı banka lehine ipotek tesis ettiğini, ipoteğin verilmesine neden olan kredi borcunun ödendiğini, ancak davalı bankanın ipoteği talep edilmesine rağmen kaldırmadığını ve davalı ...'ın kefil olduğu başka bir kredi borcundan dolayı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, ipoteğin sonraki kredinin teminatını teşkil etmediğini belirterek ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili; davalı ...'...
ilişkisi bulunacağını ve bu durumda ilişkide iki taraf bulunduğunu, konut satış sözleşmesinin kredi veren tarafından finanse edildiği ve kredi verenin satıcının hizmetlerinden yararlandığı hallerde bağlı kredi ilişkisi bulunduğunun kabul edileceğini, tüketici ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde belirli mal veya hizmetin adının açıkça anılması durumunda da ekonomik birlik ve bağlı kredi bulunduğunun kabul edileceğini, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacının adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı Garanti Koza'ya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli, 1987/2 esas, 1988/2 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu (YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemeyeceğini, adi yazılı satış sözleşmesinin imza tarihinde taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğunu, ipoteğin tesisi esnasında taşınmazın davacıya satıldığının müvekkili tarafından bilinmediğini, davacının kötüniyetli...
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ne davacıya ne de kredi müşterisi olan Barış Gıda Ltd. Şti.'ne, belli bir tutar ödenmek kaydıyla ipoteğin fek edileceğine ilişkin olarak verdiği bir taahhüdün bulunmadığını, davacının müvekkili bankanın kredi müşterisi olan Barış Ltd. Şti.'ye ait olan kullandığı ve kullanacağı kredilerin teminatını teşkil etmek üzere banka lehine 1.520.000,00 TL bedelle ipotekli bulunan dükkan vasfındaki taşınmazı 30/10/2016 tarihinde 250.000,00 TL bedelle ve üzerindeki banka ipoteğinin tüm hukuki vecibelerini de kabul etmek suretiyle tapuda satın alındığını, ipoteğin fekkinin talep edilebilmesi için ya ipoteğin temin ettiği borcun tümüyle ödenmesinin ya da borç tümüyle tasfiye edilmese bile bankanın bu konuda muvafakatinin şart olduğunu, davacının Barış Gıda Ltd....
DAİREMİZİN KARARI: Dairemizin .... tarihli kararıyla; "...Dava konusu ipoteğin dava dışı ...... davalı bankaya olan kredi borçlarının teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiği anlaşılmaktadır Buna göre dava, genel kredi sözleşmesinin teminatını teşkil etmek üzere verilen ipoteğin fekki istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın çözümünde ticari nitelikteki genel kredi sözleşmesi tartışma konusu yapılacağından ... maddesi uyarınca görevli mahkeme..... Görev kamu düzeninden olup, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmelidir. Mahkemece davanın.....görevine girdiği gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....
TİC LTD ŞTİ arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden, kredi açılarak kullandırıldığı, davacı ...'ın ise, işbu kredi sözleşmesi kapsamında kredi müşterisine kullandırılan ve kullandırılacak krediler sebebiyle imzalanmış olan sözleşmeler nedeni ile firma teminatında bulunan gayrimenkule ilişkin ipotek maliki 3. şahıs olarak ipotek limiti ile sınırlı olmak üzere sorumlu bulunduğu, Dilekçe ekinde sunulmuş olan Genel Kredi sözleşmesinin 6. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, ''iş bu sözleşme gereğince verilen ya da verilecek olan her türlü teminatların hak ve alacakların.... bankanın herhangi bir ihbara gerek kalmaksızın takas ve hapis hakkı ile her türlü işlem yapma yetkisi olduğu, mevcut ve ilerie doğabilecek banka alcaklarına karşı teminat teşkil ettiğini ve bu nedenle rehinli olduğunu müşteri kabul eder hükmünün yer aldığı''. Bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir....
/Adana Şubesinden keşide edilen iki ihtarnameye konu borcu faizi ile birlikte ödediğini, sonra da banka şubesinden ipoteğin fekki talebinde bulunduğunu, ancak ...’ın başka şubeden almış olduğu kredi kart borcu nedeniyle bu istemin reddedildiğini, keşide edilen ihtardan da sonuç alınmadığını, ipoteğe konu borcun ödendiğini belirterek taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının müvekkili bankaya vermiş olduğu ipoteğin 120.000.00 YTL limitli teminat ipoteği olup, ...’ın ... TAŞ....