-KARAR- Davacı vekili, davalının müvekkili hakkında kredi sözleşmesine dayalı olarak icra takibi başlattığını, ancak kredi sözleşmesinin kefil kısmındaki müvekkiline atfen atılan imzanın müvekkili eli ürünü olmadığını ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; davacının şikayeti üzerine dava dışı kredi asıl borçlusu ve davalı kooperatifin yetkilileri ile çalışanları hakkında başlatılan ceza soruşturması sırasında savcılıkça alınan ekspertiz raporu ile takibe konu kredi sözleşmesindeki imzanın davacı eli ürünü olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Ş. vekili cevap dilekçesi ile; icra takibine konu rehin belgesinin hukuka aykırı olduğunu, gerekli şekil şartlarını taşımadığını, gerekli şekil şartlarına uyulmayan rehin belgesine dayalı alacak hakkından bahsedilemeyeceğini, müvekkili ve davacı şirket defter ve kayıtları incelendiğinde davaya konu icra takibine dayalı borcun olmadığının tespit edileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. bu nedenle açılan davanın reddi ile ^20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalılar ... ve ... adına usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya cevap vermemişlerdir. Dava, davacı tarafça .... İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin bulunmaktadır. Mahkememizce taraflar arasında düzenlenen Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi, Hisse Senedi Rehni Sözleşmesi, Hisse Rehni Sözleşmesi ve ek sözlemeler, ... 28....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, Genel Kredi Sözleşmesindeki davacıya ait kefaletin şekil şartlarına aykırı olduğundan geçersiz olduğu iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır. Yerel mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacı Banka ile dava dışı İsmail Hakkı Uslu arasında imzalanan 16/03/2010 tarihli Genel Kredi Sözleşmesindeki davacıya ait kefaletteki imzanın davacıya ait olduğu, ancak el yazısının davacı eli ürünü olmadığının anlaşıldığı, kefalete ilişkin davacı imzasının açığa ve boş olarak atıldığı, davalı banka tarafından kefalet limitinin sonradan doldurulduğu, kefalet limitlerinin kazınıp silinerek değiştirildiğinin kanıtlandığı gerekçesiyle kredi sözleşmesindeki davacıya atfedilen kefaletin geçersiz olduğundan bahisle Genel Kredi Sözleşmesinden ötürü davacının borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmiştir....
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; Müvekkili bankanın ödenmeyen kredi borçlarının tahsili için yasadan doğan hakkını kullanarak borçlular aleyhine icra takibi başlattığını, alacağın dayanağını teşkil eden 26.11.2014 tarihli genel kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla imzalayan davacının anılan kredi sözleşmesine istinaden açılan kredi hesaplarından doğan tüm borçtan sorumlu olduğunu, eş rızasına gerek olmadığını, davacı tarafın kefil olduğu şirket nezdindeki hisselerini devretmesinin kefaletin sona ermesi sonucunu doğurmayacağını, icra takibine konu alacak kalemlerinin genel kredi ve teminat sözleşmelerine istinaden açılan kredi hesaplarına ilişkin olduğunu, hesap kat ihtarının davacının genel kredi sözleşmesinde belirtilen adresine gönderildiğini ve böylece alacağın muaccel hale geldiğini, talep edilen faizin yasa ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu, yasadan kaynaklanan haklarını kullanan müvekkili bankanın bu sebeple kötü niyetli olduğundan söz edilemeyeceğini, açıklanan...
nin genel kredi ve teminat sözleşmesine istinaden davalı bankadan kullandığı kredinin ödenmemesi üzerine, davalı bankanın dava dışı borçlu ve müteselsil kefiller aleyhine 05/01/2012 tarihinde genel haciz yolu ile takip yaptığı, bu tarihten 6 gün sonra davacı tarafından dava dışı ... A.Ş.'ne keşide edilerek verilen ve onun tarafından ciro edilerek davalı bankaya verilen dava konusu bonoya dayanılarak davacı aleyhine 11/01/2012 tarihinde Antalya 15. İcra Müdürlüğü'nün 2012/1730 esas sayılı dosyası ile dava dışı ... A.Ş.'nin kredi borcu nedeniyle kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığı, her iki takibin dayanağının dava dışı ... A.Ş.'nin davalı bankadan genel kredi ve teminat sözleşmesine istinaden kullanılan kredi borcu olduğu, davalı banka vekilince 22/12/2014 tarihli dilekçe ile, kredi borcunun asıl takip dosyası olan İstanbul 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, banka kredi sözleşmesine dayalı borçlu olmadığının tesbiti istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 19.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyasının anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 29.1.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı olarak yapılan icra takibinden dolayı kefillerin kısmen borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle takibe dayanak borcun dava dışı şirket tarafından kullanılan ve davacıların kefil oldukları genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmasına, uyuşmazlığın tüketici kredisinden değil genel kredi sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle TBK.'...
İDDİA VE TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı bankanın davacı aleyhinde kefil sıfatı ile takip başlattığı, kredi sözleşmesine eş rızasının olmaması ve kefalet limitinin gösterilmemesi nedeniyle kefaletin geçersiz olduğu, haricen yapılan tahsilatlar ile ipotek dosyaları ve tahsil amacıyla alınan çeklerin icra dosyasına bildirilmediğini belirterek müvekkilinin İzmir ...... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP VE SAVUNMA: Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir. DAVA: Dava, genel kredi sözleşmesine istinaden başlatılan icra takibi sonrası kefaletin geçersiz olduğu iddiasına dayalı menfi tespit isteğine ilişkindir....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkili aleyhine kredi sözleşmesine kefillikten kaynaklandığı belirtilerek ilamsız ... takibi başlatıldığını, müvekkilinin kefil olarak böyle bir sözleşme imzalamadığını, kredi borçlusu.... ile müvekkili arasında kefillik konusunda bir mutabakat olmadığını, kimlik bilgileri ve memurluk bilgileri kendisinden habersiz olarak kullanılıp kredi sözleşmesine ismi yazılarak başkası tarafından imzalandığını ileri sürerek, takip konusu bedelin borçlusu olmadığının tespiti ile %40 kötüniyet tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Davalı banka tarafından 03/11/2016 tarihli vade tarihli 375.000 EURO bedelli senede dayalı olarak 274.428,00 EURO asıl alacak, 315.78 EURO işlemiş faiz olmak üzere toplam 274.743,78 EURO üzerinden davacı aleyhine icra takibi yapıldığı, davacı tarafından da senedin genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiği, kredi sözleşmesine ilişkin borcun tamamının kapatıldığı, kredilerin ödenmiş olması sebebiyle kefaletlerinin ve senetlerin iptal edilerek kaldırılmasına ilişkin dilekçelerin bankaya verildiği, borçtan sorumlu olmadığı iddia edilmiştir....