Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafça bonoya dayalı olarak davacı aleyhine takip başlatıldığını, davalı ile aralarında husumet bulunduğundan davalıya senet vermesinin mümkün olmadığını, davalı ile başkaca ilişkilerinin bulunmadığını belirterek, takibe konu senet nedeniyle boçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takibe konu senedin tüm unsurları taşıdığını, bononun sebepten mücerret olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    nin davalı banka ile imzaladığı genel kredi sözleşmesine müvekkilinin kefil olduğunu, teminat bonosu verdiğini ve ayrıca ipotek tesis ettiğini, ancak gördüğü lüzum üzerine teminat vermekten vazgeçtiğini bankaya bildirdiğini, bankanın ancak tüm borçların ödenmesi halinde teminatların iade edilebileceğini belirtmesi nedeniyle müvekkilinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan tüm borçları ödediği, ancak bankanın ....Şti.'ne yeniden kredi kullandırdığını ve bonoyu tahsile çalıştığını belirterek müvekkilinin bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, bononun teminat bonosu olarak verilmediğini, bu yönde bir kayıt veya belge olmadığını, davacının tek taraflı iradesi ile kefaletten rücu edemeyeceğini, bononun illetten mücerret olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

      Genel kredi sözleşmesi, kredi kullandırıldığına dair sunulan belgeler, dosya içeriği ve şube kayıtlarında bulunan belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Yapılan inceleme ile kullandırılan kredi miktarı ve her bir kredi yönünden davacının alacaklı olduğu miktar ayrı ayrı tespit edilmiştir. Bundan sonra kullanılan kredinin ödendiğinin ispat yükü davalı üzerindedir. Davalı ödenmemiş kredi borcunu ödendiğine dair delil sözleşmeleri ve HMK hükümleri uyarınca ödemeye dair herhangi bir yazılı (makbuz ve dekont örnekleri vb) delil sunamamıştır. Sözleşmenin 11. Maddesi uyarınca davalılar 12.060,00 TL gayrinakdi alacaktan sorumlu tutulmuştur....

        Davalı, davacı banka ile dava dışı borçlu şirket arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesini kefil sıfatı ile imzalamış, ayrıca davalı mülkiyetinde bulunan taşınmazı da kredi borcunun teminatı olarak davacı banka lehine ipotek vermiştir. 21.02.2007 tarihli ipotek akit tablosu incelendiğinde ipoteğin davalı kefilin kefaletinin teminatı olarak değil, kredi borcunun teminatı olarak verildiği tespit edilmiştir.Hal böyle olunca davacı bankanın, hem ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile hem de Genel Kredi Sözleşmesine dayalı olarak kefalet limiti kapsamında davalı kefil hakkında takip yapmasında hukuken bir engel bulunmamaktadır....

          İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılamada, davacının genel nakdi kredi sözleşmesine göre dava dışı borçlu ...’ın kullandığı krediden hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen miktar kadar sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının dava tarihi itibariyle takip nedeniyle 113.959,23 TL borçlu olmadığının tespitine, tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

            Büyük Genel Kurulu'nun ....01.2013 tarih ve 2013/... sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı ... Yasası'nın .... maddesini değiştiren 6110 sayılı Yasa'nın .... maddesinde, daireler arası ... bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirmenin esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; taraflar arasındaki eser sözleşmesine dayalı olarak verilen bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek .... Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; menfi tespit istemine konu alacağın dayanağının genel kredi sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin davalı banka ile akdedildiğini, bankacılık işleminden kaynaklanan uyuşmazlıklarda asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava; genel kredi sözleşmesinde yer alan kefaletin geçersiz olması sebebiyle genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcu ödeyen kefilin kefile rücu talebiyle başlatılan icra takipleri nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı yan, geçersiz kefaletinin bulunduğu genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmesi üzerine kefilin kefile rücu hakkı kapsamında başlatılan icra takipleri nedeniyle borçlu olmadığını iddia etmiş, davalı yan ise davanın reddini savunmuştur....

              Uluslararası Taşımacılık Turz San Ve Tic Ltd Şti arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kredi kullandırılığı, Diğer davalıların sözleşmeyi müşterek boçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi sebebiyle hesapların kat edilerek İzmir ...Noterliği nin 24.12.2018 tarih ve ... yevmiye nolu ihtarname ile talep edildiği, herhangi bir ödeme yapılmadığı, alacağın tahsili için İzmir ....İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile takip başlattığı, borçlu şirketlerin ve şahısların konkordato başvurusunun red edildiği, itirazlarının mesnetsiz olduğu, borçlunun itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunun iddia edilerek itirazın iptal ile takibin devamına, davalı aleyhine % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, masraf ve avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                . - 2020/508 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davacı ... ile davalı-borçlu ... arasında imzalanan 21.7.2006 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine, diğer davalı-borçlu ...'nin müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, davalıların kredi borçlarını gönderilen ihtarnameye rağmen ödemediklerini, bu nedenle takip başlatıldığını, davalıların icra takibine itiraz ettiklerini belirterek itirazın iptalini talep etmiştir....

                  İcra Müdürlüğü'nün 2014/24 Esas sayılı dosyasıyla aleyhine 28.463,34-TL tutarında genel ticari kredi sözleşmesine istinaden ilamsız takip başlatıldığını, icra takibine konu genel ticari kredi sözleşmesinde kefil olarak yer almadığını, takip dayanağı genel ticari kredi sözleşmesinin kendisi adına vekaleten imzalandığını, vekaletname kapsamında özel olarak kefalet yetkisi bulunmadığını, genel ticari kredi sözleşmesinde şahsen herhangi bir imzası olmadığını, kefil sıfatıyla yerine atılan imzaların diğer dosya borçlusu ve babası ... tarafından vekaleten atıldığını, tarafınca verilen vekaletin ......

                    UYAP Entegrasyonu