Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

. - K A R A R - Davacı ... vekili, müvekkilinin davalı bankadan kredi almak için maliki olduğu taşınmaz üzerinde banka lehine ipotek tesis ettiği halde kredi almadığını, ipoteğin karşılıksız kaldığını, ancak bankanın ...’den olan alacağını tahsil için giriştiği icra takibinde davacının taşınmazında mevcut ipoteğin paraya çevrilmesi talebinde bulunduğunu belirterek, icra dosyasından dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile takibin iptaline, taşınmaz kaydındaki ipoteğin fekkine karar verilmesi talep ve dava etmiştir....

    Tic ltd Şti'nin kullanıma açıldığı, sözleşmede iş bu genel kredi sözleşmesinin bundan önce doğmuş tüm kredi borçlarını kapsadığı ve kefaletin de önceki borçları kapsadığı belirtilmek suretiyle imza altına alındığı anlaşılmaktadır. Öte yandan davacı tarafça 08.04.2019 tarihli dilekçe ile, davacı banka ile dava dışı borçlu şirket ve davalı borçlu kefil arasındaki ticari ilişkinin 2006 yılına dayandığı ve kredi borçlusu şirkete çeşitli tarihlerde kredi kullandırıldığı ileri sürülmüştür. Bu nedenlerle, borcun 31.01.2017 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan bir kredi mi, yoksa öncesine dayalı, devam eden bir kredi sözleşmesinden (ilişkisinden) mi kaynaklandığıın usulüne uygun şekilde araştırılıp duraksama oluşmayacak şekilde tespit edilmesi gerekir....

    Birleşen davada davacılar vekili, davalı banka tarafından davacılar hakkında takip konusu yapılan bononun 2014 yılında kullanılan kredinin teminatı olarak verildiğini ve bu kredinin ödenerek kapandığını, banka tarafından temel borç ilişkisinden yoksun ve haksız olarak elinde bulundurduğu bononun takibe konulduğunu, davacıların davaya konu bono nedeniyle davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti ile tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl ve birleşen davada davalı vekili, davacılardan kooperatif ile davalı banka arasında 10/01/2014 tarihli genel kredi sözleşmesinin imzalandığını, davacılar tarafından ödendiğinde kredi borcuna mahsup edilmek üzere davaya konu senedin verildiğini, senedin teminat senedi olmadığını, davacıların senedin bedelsizliğini ispat etmesi gerektiğini, bononun sebepten mücerretliği ve bankanın kötüniyeti ispat edilemediğini savunarak davanın reddi ile %20 tazminata karar verilmesini istemiştir....

      Zira dava konusu borcu doğuran kredinin davacının müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı 19.04.2005 tarihli genel kredi sözleşmesine dayalı olarak kullanıldığının saptanması halinde davacının kefalet limiti ve kendi temerrütlerinin hukuki sonuçlarıyla sınırlı olarak sorumlu olacağının kabulü gerekir. Aksi takdirde ise, yani dava konusu borcu doğuran kredinin davacının imzasının bulunmadığı sonraki genel kredi sözleşmeleri kapsamında kullandırıldığının belirlenmesi durumunda davacının sorumlu tutulamayacağı kuşkusuzdur....

        Dava; genel kredi sözleşmesine ve rehin sözleşmesine dayalı olarak davacı bankanın yapmış olduğu takibe itirazın iptali davasıdır. Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir İzmir 13. İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası, Genel kredi sözleşmeleri, bilirkişi incelemesi, davalı bankanın kayıtları incelenmiş ve değerlendirilmiştir. İzmir 13. İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası incelenmesinde; takip alacaklısı ... Bankası Anonim Şirketinin, takip borçlusu ......

          Dava; İİK'nun 72 maddesine dayalı açılmış olup, genel kredi ve kefalet sözleşmesine dayalı olarak davacılar aleyhine başlatılmış ve kesinleşmiş takipten ötürü davalıya borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekili; dava dışı kredi lehdarı şirket ile bağıtlanan 07/05/2015 tarihli genel kredi sözleşmesine kefil sıfatıyla imza atan davacıların eşlerinin muvafakatlerinin alınmaması nedeniyle kefaletlerin geçerli olmadığını, bu sözleşmenin esasında 2013 tarihinde yapıldığını; ancak davalı tarafça genel kredi sözleşmesi tarihinin sonradan doldurulduğunu ileri sürmüş, davalı vekili, davacıların kefalet sözleşmesini imzaladıkları tarihte şirket ortağı olduklarını, TBK'nun sözleşme tarihinde yürürlükte olan 584 maddesi uyarınca eş rızasının gerekli olmadığını savunmuştur. Dava konusu takip dosyası kapsamından, davalı bankanın dava dışı ......

            Dava, genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan ticari kredi ve kredi kart bedellerinden kaynaklanan borcun ödenmemesi nedeniyle yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosyadaki kanıt ve belgelere, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı banka ile davalı ......

              in davalı bankadan almış olduğu krediye kefil olduklarını, kredinin asıl borçlu tarafından ödendiğini, asıl borçlunun kullandığı diğer kredilere müvekkilinin kefil olmadığını, sonradan verilen kredi ve kredi kartı borçlarından dolayı müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek kredi sözleşmesinden ve teminat senedinden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili banka ile dava dışı ... arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesini davalının kefil sıfatıyla imzaladığını, takibe konu bonoda davacının da imzasının bulunduğunu, davacının borçtan sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

                HD Esas no:2013/5654, Karar no:2013/6256 sayılı 05/06/2013 tarihli içtihadına rağmen yerel mahkemenin 2019/997 esas sayılı dosyası üzerinden tarafımızca harç ve gider avansı ödenmesine dair hukuka aykırı 24/09/2020 tarihli celsenin 4 nolu ara kararından rücu edilmesi talepleri hakkında menfi – müspet bir karar verilmeden taraflarına haksız ve mükerrer harç tahsilinin de ayrıca istinaf sebebi olduğunu, istinaf başvurularına konu kararın davalı aleyhinde kaldırılmasını talep ettiklerini, yerel mahkemece ayrı alacak gibi değerlendirilmek suretiyle tefrik edilen dava konusu bono ve genel kredi sözleşmesi aynı bedelli olduğunu ve düzenleme tarihleri arasında sadece 2 gün olduğunu, yerel mahkemenin hukuka aykırı kabulü ve nihayetinde davanın reddi kararının gerekçesine göre davalı bankanın genel kredi sözleşmesine dayalı olarak kredi kullandırmasının hemen ardından 2 gün sonra tekrar bonoya dayalı olarak davacıların murisine 25.000,00 TL borç vermesi hususu söz konusu olacağını, bu hususun banka...

                Tarım Kredi Kooperatifi'nin 2006/36, 370, 371, 372 ve 386 sayılı müşterek ve müteselsil borç senetlerinde 367 sayılı senet dışındaki senetler altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, senetlerin zamanaşımına uğradığını, ayrıca takipte istenen asıl alacak miktarları ile işletilen faiz oranlarına itiraz ettiğini belirterek takiplerin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme’ce 09/07/2013 tarihli kısa kararda “ Açılan davanın KABULÜ ile, .... İcra Müdürlüğü'nün 2006/371, 367, 368, 370, 372, 386 esas sayılı icra dosyaları ile başlatılan icra takibinin davacı yönünden iptaline” şeklinde hüküm kurulduktan sonra, gerekçeli kararın hüküm bölümünün 1. fıkrasında “Açılan Davanın Kabulü ile, .... İcra Müdürlüğü'nün 2008/194 esas sayılı dosyası (toplamda 7843,00 TL) ve 2008/195 esas sayılı dosyası ile (toplamda 1376,00 TL) başlatılan icra takiplerinde davacı ...'nın davalı ... Koop.'ne boçlu olmadığının tespitine,” şeklinde karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu