İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılamada, davacının genel nakdi kredi sözleşmesine göre dava dışı borçlu ...’ın kullandığı krediden hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen miktar kadar sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının dava tarihi itibariyle takip nedeniyle 113.959,23 TL borçlu olmadığının tespitine, tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
nin genel kredi sözleşmesine davacının müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imza attığını, davacının aynı zamanda aynı borcun teminatı olarak taşınmazını ipotek olarak verdiğini, ayrıca kredi borcundan mahsup edilmek üzere verilen bonoda davacının aval veren sıfatı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Birleşen davada davalı vekili, davacı tarafından boş senet alındığını ve sonradan doldurulduğunu, mükerrer takip yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, takip dayanağı bonolarda asıl dava davacısı-birleşen dava davalısı ...'ün aval sıfatıyla imzasının bulunduğu, bononun boş ve anlaşmaya aykırı olarak sonradan doldurulduğu iddiasının yazılı delille kanıtlanması gerektiği, bu yönde belge sunulamadığı, kredi sözleşmesine dayanarak banka tarafından yapılan takipte ...'ün borcunun toplam 151.575,00 TL olduğu, kredi sözleşmesinin her sayfasında ...'...
mahkemenin 2018/501 D.İş sayılı dosyasından 861.568 TL üzerinden ihtiyati haciz kararı aldığını, davalının yeni alınan ihtiyati haciz kararı ile birlikte tarafları ve borçluları farklı olan 27/04/2017 tarihli genel kredi sözleşmesini icra dosyasına sunduğunu, her iki ihtiyati haciz kararının da 21/04/2014 tarihli genel kredi sözleşmesine dayandığını, aynı genel kredi sözleşmesine dayanılarak açılan takibin Adana 7....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/24 Esas sayılı dosyasıyla aleyhine 28.463,34-TL tutarında genel ticari kredi sözleşmesine istinaden ilamsız takip başlatıldığını, icra takibine konu genel ticari kredi sözleşmesinde kefil olarak yer almadığını, takip dayanağı genel ticari kredi sözleşmesinin kendisi adına vekaleten imzalandığını, vekaletname kapsamında özel olarak kefalet yetkisi bulunmadığını, genel ticari kredi sözleşmesinde şahsen herhangi bir imzası olmadığını, kefil sıfatıyla yerine atılan imzaların diğer dosya borçlusu ve babası ... tarafından vekaleten atıldığını, tarafınca verilen vekaletin ......
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili bankanın kredi sözleşmesine dayalı olarak davalılardan alacaklı olduğunu, bu alacağın tahsili için girişilen takibe davalıların itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar davaya cevap vermemiş, yargılamaya da katılmamışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı bankanın kredi sözleşmesi nedeni ile davalılardan alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, % 40 tazminata karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Genel Ticari Kredi Sözleşmesinden kaynaklanmaktadır....
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır. --- ile davacı --- arasında imzalanan--- bedelli genel kredi sözleşmesine istinaden davacıya --- olmak üzere toplam --- kredi kullandırıldığı, bu kredi borcunun teminatı olarak --- adına kayıtlı taşınmaz üzerine birinci derecede --- bedelli ipotek verildiği ,aynı zamanda --- bedelli bononun da kredi borcuna karşılık verildiği, bankanın kredi hesaplarını kat ettiği --- poliçe masraf bedeli olmak üzere toplam --- nakit kredi borcunun , ihtarnamenin tebliği tarihi itibaren ---çerisinde ödenmesinin --- talep edildiği anlaşılmaktadır. ---banka tarafından --- tarihli ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte ipotek borçlusu -----alacağın tahsili istemiyle , tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla icra takibi başlatılmıştır. ----- bankadan kullandığı kredinin teminatını teşkil etmek üzere ---- bedelli ipoteğin kaldırılması bildirilmiştir....
a kefilliği nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra takip dosyasına dayanak olan bononun iptaline, asıl alacağın % 40'ı oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş hüküm davalı-temlik alan vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kredi sözleşmesinin müşterek borçlu ve müteselsil kefili olan davalıya karşı kredi sözleşmesinden doğan alacağın bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü takip nedeniyle İİK'nın 72. maddesi hükmüne göre borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık temlik eden .... Bankası ile dava dışı .... arasında düzenlenen ve davacının müteselsil kefil olarak imzaladığı 30.05.2006 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bu sözleşme gereğince teminat olarak düzenlenen dava konusu bononun da davacı tarafından aval veren sıfatıyla imzaladığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır....
Büyük Genel Kurulu'nun ....01.2013 tarih ve 2013/... sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı ... Yasası'nın .... maddesini değiştiren 6110 sayılı Yasa'nın .... maddesinde, daireler arası ... bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirmenin esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; taraflar arasındaki eser sözleşmesine dayalı olarak verilen bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek .... Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; davacı ile davalı banka arasındaki dava konusu kredilerin kullanım amacı bakımından tüketiciyi finanse eder nitelikte olmayıp ticari amaç taşıdığı, o halde bankacılık işlemlerine dayalı uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.MK.’nun 22 ve 23. maddeleri gereğince Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 25.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine davalıların kefil olduklarını, borcunun ödenmemesi nedeniyle girişilen icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili davanın reddini istemiştir....