GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı bankadan kredi kullandığını, kredinin teminatı olarak davalı bankaya ipotek verildiğini, kredi borcunun ödenmediği gerekçesiyle davalı banka tarafından hesabın kat edilerek aleyhine ... İcra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı dosyası ile 1.200.00,00-TL bedel üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, davalı banka tarafından talep edilen faizin fahiş olduğunu, kendisinin davalı bankaya bu miktarda borcunun bulunmadığını, kredi sözleşmesinin teminatı olarak ipotek konulan taşınmazın maliki olan ...'nin kredi sözleşmesinde imzasının olmamasına rağmen taşınmazların kredi sözleşmesine dayalı olarak satışa çıkarıldığını belirterek, ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası kapsamında 1.200.00,00-TL bedelli ipotek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, başlatılan icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesindeki şartları taşımadığı ve müteselsil kefalet koşullarının yerine getirilmediğinin benimsenmesi halinde, davalının davacı bankaya karşı kefaleten sorumlu olmadığının değerlendirilmesi konusunda takdirin mahkemeye ait olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile dava dışı ...Tic Ltd. Şti arasında 10/01/2014 tarihli 1.000.000.000,00 TL limitli Genel kredi sözleşmesinin ve 21/11/2012 tarihli 400.000,00 TL limitli Genel Kredi sözleşmelerinin imzalandığı, davalının ve dava dışı ...'un genel kredi sözleşmelerini müteselsil kefil sıfatıyla ayrı ayrı imzaladıkları, genel kredi sözleşmesine ilişkin taksitlerin kısmen ödenmemesi nedeniyle davacı banka tarafından davalı aleyhine ... 36....
CEVAP 1.Asıl davada davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacıların genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, kredi sözleşmesinin süresiz olup, kefalet limiti dahilinde kullanılan kredilerden sorumlu olduklarını savunarak davanın reddini istemiştir. 2.Birleşen davada davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerince açılan menfi tespit davası mevcut iken karşılık dava açmadan, ayrıca alacak davası açılmasının usule aykırı olduğunu, bu nedenle derdestlik itirazında bulunduklarını, esas yönünden ise kredi kullanan şirketteki paylarını devrettikten sonra müvekkillerinin bankaya bildirimde bulunarak kefili oldukları genel kredi sözleşmesine istinaden yeni kredi kullandırılmamasını talep etmelerine rağmen bankanın kredi kullandırmaya devam ettiğini, ayrıca dava dışı ... İnşaat Taahhüt ve Ticaret Ltd. Şti.'...
Şirketi ile müvekkil banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını ve davalı ...'...
- KARAR- Davacı asil, davalı bankanın tarımsal ikraz sözleşmesine dayalı olarak hakkında icra takibi yaptığını, sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını, bankadan kredi kullanmadığını belirterek, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve Adli Tıp Raporuna göre, sözleşmedeki imzanın davacıya ait olmaması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacının 21.10.1999 tarihli sözleşmedeki imzaya itirazı üzerine alınan raporda imza davacıya ait çıkmamıştır. Ancak, anılan sözleşmede davacının kefaleten mi, yoksa asaleten mi borçlu olduğu anlaşılamamakta olup, mahkemece bu yön davalıya veya davacıya açıklattırılmamıştır. Şayet davacı, asıl borçlu ise sözleşmedeki imzanın ona ait olmaması, kredi davacıya ödenmiş ise önem taşımaz....
- K A R A R - Davacı asil, davalı bankanın tarımsal ikraz sözleşmesine dayalı olarak hakkında icra takibi yaptığını, sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını, bankadan kredi kullanmadığını belirterek, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve Adli Tıp Raporuna göre, sözleşmedeki imzanın davacıya ait olmaması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacının 15.10.1999 tarihli sözleşmedeki imzaya itirazı üzerine alınan raporda imza davacıya ait çıkmamıştır. Ancak, anılan sözleşmede davacının kefaleten mi, yoksa asaleten mi borçlu olduğu anlaşılamamakta olup, mahkemece bu yön davalıya veya davacıya açıklattırılmamıştır. Şayet davacı, asıl borçlu ise sözleşmedeki imzanın ona ait olmaması, kredi davacıya ödenmiş ise önem taşımaz....
- K A R A R - Davacı asil, davalı bankanın tarımsal ikraz sözleşmesine dayalı olarak hakkında icra takibi yaptığını, sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını, bankadan kredi kullanmadığını belirterek, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve Adli Tıp Raporuna göre, sözleşmedeki imzanın davacıya ait olmaması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacının 28.10.1999 tarihli sözleşmedeki imzaya itirazı üzerine alınan raporda imza davacıya ait çıkmamıştır. Ancak, anılan sözleşmede davacının kefaleten mi, yoksa asaleten mi borçlu olduğu anlaşılamamakta olup, mahkemece bu yön davalıya veya davacıya açıklattırılmamıştır. Şayet davacı, asıl borçlu ise sözleşmedeki imzanın ona ait olmaması, kredi davacıya ödenmiş ise önem taşımaz....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davalının takibe koyduğu 03.11.1995 tarihli kredi kartı sözleşmesindeki imzanın davacı ...’a ait olmadığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca yapılan inceleme neticesinde sabit olduğu ve söz konusu kredi kartı sözleşmesi kapsamında yapılan işlemlerden davacının sorumlu olmadığı, davalı bankanın genel kredi sözleşmesini huzurda imzalatması ve bu konuda basiretli davranması gerekirken bu yöndeki yükümlülüklerine uymayarak basiretsiz davranıp davacının imzasını taşımayan genel kredi sözleşmesine dayanarak davacı aleyhine icra takibi yapmasında kötü niyetli olduğu gerekçesiyle davanın ve kötü niyet tazminatının kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, usulsüz kredi kullandırılması iddiasına dayalı olarak açılan tazminat davasıdır. Dosya kapsamından, Milli ... Bankasının özel banka olduğu, T.M.S.F.'na devredildiği, ... ile diğer davalılar aleyhine usulsüz kredi kullandırılması nedeniyle bankanın zararına neden olmaları nedeniyle tazminat davası açıldığı, ... 'in banka genel müdürü olduğu, diğer davalıların hizmet sözleşmesine dayalı olarak bankada çalıştıkları, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesince Banka Genel Müdürü ... hakkındaki dava elde tutularak diğer davalılar hakkında da hizmet ilişkisi bulunması nedeniyle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda; uyuşmazlık, banka ile kendi personeli arasındaki haksız fiile dayalı iç ilişkiden kaynaklanmaktadır....
taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesi ve sözleşmeye dayalı olarak başlatılan icra takipleri nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, varsa fazla ödemelerin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....