Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının genel kredi sözleşmesine dayalı alacağının... dosyasından karşılanmış olduğu, ipotekli taşınmazın satış bedelinin satış tarihine kadar işlemiş faizi dahil olmak üzere tahsil edildiğini, iflas masasına bu kapsamda kaydı gereken alacak bulunmadığını, iflas öncesi takibe konulan çeklerin dava dışı ....ye kredi borçlarının temini ve tahsili için verilmiş olduğunu, çek fotokopilerine göre yapılan hesaplamada davacının iflas öncesi 7 icra dosyasından takibe konulmuş çeklerden dolayı 560.193,76-TL ve iflas öncesi takibe konulmamış çeklerden dolayı 208.750,00-TL olmak üzere toplam 768.943,76-TL alacağı bulunduğunu, 403.016,40-TL'lik kayıt talebinin kabul edildiğini bu miktarın mahsubu ile bakiye alacak tutarının 365.927,36-TL olduğunu, ....Müdürlüğü'nün ...sayılı dosyasındaki rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip sonucu davacının tahsil ettiği miktarın söz konusu alacaktan mahsubunun mümkün olmadığı, dava...

    KARARINYAZILDIĞI TARİH : 06/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Banka Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : 1.Davacı vekili iddiasında özetle; müvekkili banka ile davalı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine dayalı olarak bu şirkete kredi kullandırıldığını, diğer davalının kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, davalı borçluların yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebi ile noterden hesap kat ihtarı gönderilerek borcun yasal fer'ileri ile birlikte ödenmesinin talep edildiğini, borcun ödememesi üzerine davalılar hakkında yapılan icra takibinin, davalıların itirazı ile durduğunu, bu sebeple haksız itirazın iptali ile ... Müdürlüğünün ......

      Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı bankanın dava dışı asıl borçlu şirket ile imzaladığı genel kredi sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlattığı, davalının süresinde icra takibine itiraz ettiği, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında 4 adet genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu genel kredi sözleşmelerinden tarihsiz 100.000,00 TL bedelli ve 18/10/2006 tarihli 1.000.000,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmelerinde davalının müşterek ve müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu, 20/04/2009 tarihli 1.000.000,00 TL bedelli ve 05/09/2012 tarihli 500.000,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmelerinde davalının imzasının bulunmadığı, icra takibine konu kredi alacağının davalının imzasının bulunmadığı 05/09/2012 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklandığı, bu nedenle davalının sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine, icra takibi her ne kadar haksız ise de davacı bankanın kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından...

        - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı...’in davalı banka ile imzaladığı genel kredi sözleşmesine kefil olduğunu, bu sözleşmeden doğan borcun ödendiğini, ancak daha sonra... ile davalı banka arasında imzalanan Taşıt Kredisi Sözleşmesinden doğan borcun ödenmemesi üzerine başlatılan takiple müvekkilinin de sorumlu tutulduğunu, oysa müvekkilinin kefaletinin sadece Genel Kredi Sözleşmesine ilişkin olduğunu belirterek, müvekkilinin Taşıt Kredisinin ödenmemesinden dolayı başlatılan takibe konu borçtan dolayı sorumlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının ilk imzaladığı kredi sözleşmesindeki kefaletinin daha sonraki kredileri de kapsayacağını belirterek davanın reddini istemiştir....

          Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalının 28.03.2008 tarihinde davacı banka nezdinde 7.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalamış olduğu, 03.09.2009 tarihinde 325.160,52 TL miktarı ödemesi için hesabın kat edilerek davacıya 07.09.2009 tarihinde ihtar tebliğ edilmiş olduğu, verilen 5 günlük sürenin bitim tarihi olan 13.09.2009' da borçlunun temerrüde düştüğü, uzman bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada takip tarihine kadar 342.578,53 TL davacının alacağı olduğu, bu alacaktan 200.000,00 TL ipotek bedeli çıkarıldığında 142,578,53 TL asıl alacağın talep edilebileceği gerekçeleriyle, bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulü ile, ........

            in davalı banka ile imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesine kefil olduğunu, bu sözleşmeden doğan borcun ödendiğini, ancak daha sonra ... ile davalı banka arasında imzalanan Taşıt Kredisi Sözleşmesinden doğan borcun ödenmemesi üzerine başlatılan takiple müvekkilinin de sorumlu tutulduğunu, oysa müvekkilinin kefaletinin sadece Genel Kredi Sözleşmesine ilişkin olduğunu belirterek müvekkilinin taşıt kredisinin ödenmemesinden dolayı başlatılan takibe konu borçtan dolayı sorumlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davadışı ...'e kullandırılan Genel Kredi Sözleşmesine bağlı olarak Taşıt Kredi Sözleşmesinin düzenlendiği, davacının kefaleten sorumluluğunun devam ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacının mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ... yargılama sırasında öldüğünden mirasçıları dosyaya veraset ilamı ibrazı ile kendilerini vekille temsil ettirerek, yargılamaya katılmışlardır....

              Davacı yan, davalı tarafından aleyhine başlatılan icra takibine dayanak genel kredi sözleşmesindeki imzanın eli ürünü olmadığını, yazı incelemesi yapılması gerektiğini, kefaletin geçersiz olduğunu, takip nedeniyle borçlu olmadığını iddia etmiş, davalı yan ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda genel kredi sözleşmesindeki kefalet imzasının davacı eli ürünü olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık, davacının takip dayanağı genel kredi sözleşmesindeki kefalet imzasının eli ürünü olup olmadığı, eli ürünü ise kefaletin geçerli olup olmadığı, davacının takip nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır. Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde, davacı yan dava dilekçesinde ve aşamalarda takip dayanağı genel kredi sözleşmesine imza atmadığını düşündüğünü, sözleşmedeki kefalet yazılarının eli ürünü olmadığını ileri sürmüştür....

              - K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafından davacı hakkında kefil sıfatıyla icra takibi başlatıldığını, davacının 12.07.2013 tarihli kredi sözleşmesinde kefil sıfatıyla imzasının bulunduğunu, kredi sözleşmesine ekli kefalet sözleşmesinin kefalet miktarı ve tarihe ilişkin bölümlerinde yer alan "375.000" TL ve "12.07.2013" yazılarının müvekkilinin eli ürünü olmadığını, bu kısımların davalı banka çalışanlarınca sonradan yazıldığını belirterek, dava konusu genel kredi sözleşmesinin müteselsil kefil sıfatı ile müvekkili açısından kesin geçersiz ve hükümsüz olduğunun ve geçersiz sözleşmeye dayalı olarak başlatılan takip dosyasında müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalının çekilen ihtarnameye ve açılan icra takibine itiraz etmediğini, bu şekilde dava açmasının Medeni Kanunun 2. maddesi kapsamında dürüstlük kuralına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

                İcra Müdürlüğü ... sayılı icra takibi bedelinin alacalıya ödenmemesi yönünde tedbir konulmasını, ve 5.000,00 TL bedelli bononun dayanak yapıldığı takipten kaynaklı olaraka boçlu bulunmadığının tespiti ile ödeme tarihinden itibaren işletilecek merkez banasının kısa vadeli kredilere uyguladığı en yüksek faiz ile birlikte davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği herhangi bir cevapta bulunulmadığı anlaşıldı. DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, sözleşmeden kaynaklı menfi tespit ve istirdat davasıdır. Davalı ... vekili ... tarihli dilekçesi ile Antalya ... İcra Müdürlüğünün ... takip sayılı dosyasına yapmış olduğu alacaktan ve icra takibinden feragat ettiği anlaşılmıştr. Davacılar ... ve ... ... tarihli duruşmada davalı tarafın İcra Müdürlüğündeki alacaktan ve takiptan feragat edildiğini yeni öğrendiklerini ve davanın konusuz kaldığını beyan etmişlerdir....

                  Dava, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır. Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ... Bankası ... Şubesinin ... isimli müşterisine kredi kullandırdığı, davacının işbu kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla imzaladığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı banka ile dava dışı şahıs arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini davacının kefil olarak imza atmış olması sebebiyle söz konusu genel kredi sözleşmeleri sebebiyle davacı tarafça verilen kefaletin geçerli olup olmadığı, bu kapsamda davacının borçlu bulunup bulunmadığının tespiti noktasında toplandığı, kefaletin geçerli olup olmadığının tespiti için davacının imza ve yazı örnekleri celp edilmiş olup, mahkememizce yaptırılan imza ve yazı incelemesi sonucu tanzim olunan rapora göre; davalı bankanın ......

                    UYAP Entegrasyonu