İcra) Dairesinin 2007/4363 Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde, ödeme emrinin davalıya usulüne uygun olarak 14/05/2007 tarihinde tebliğ edilmesine karşın, davalının İİK'nun 62. maddesinde öngörülen, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 7 günlük itiraz süresi geçirildikten sonra, 09/04/2008 tarihinde takibe itiraz ettiği, İcra Müdürlüğü tarafından da 09/04/2008 tarihli karar ile icra takibine itirazın süresinde yapılmadığı belirtilerek reddine karar verildiği, gecikmiş itirazın İcra Mahkemesine yapılması gerektiğinin bildirildiği anlaşılmış olup, Mahkemece davalı tarafından İİK’nun 65 ve devamı maddelerine göre gecikmiş itiraza ilişkin İcra Mahkemesi’ne yapılmış bir başvuru ve icra mahkemesince itirazın durdurulmasına dair verilmiş bir karar olup olmadığı araştırılarak, bulunmaması halinde duran bir takipten de söz edilemeyeceğinden, davanın hukuki yarar bulunmaması nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi...
gün faizinin 10.057,82TL ve faizin KDV’ sinin 1.810,41TL olduğu, davacının, 428.600,46 TL enerji bedeli, 10.057,82 TL gecikmiş gün faizi ve 1.810,41 TL temerrüt faizin %18 gider vergisi olmak üzere toplam 440.468,69 TL davalıdan alacaklı olduğu " gerekçeleriyle; Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı tarafından İstanbul ......
- K A R A R - Davacı vekili, kredi sözleşmesine dayanılarak müvekkili aleyhine icra takibine girişildiğini, sözleşmedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, muhtara tebliğ edilen ödeme emrinden haberdar olununca icra takibine itiraz edildiğini ayrıca icra mahkemesine de gecikmiş itiraz olduğu için şikayet yoluna başvurulduğunu, kesinleştirilen takip neticesinde müvekkili aleyhine haciz talebinde bulunulduğu için bu davanın açıldığını ileri sürmüş ve müvekkilinin borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili, dosya borcunun 17.6.2003 tarihinde sona erdiğini ödeme yapmayan davacının borç sona erdikten sonra bu davayı açmakta hukuki menfeatinin bulunmadığını davanın konusuz kaldığını , %40 tazminatın davacıdan tahsili gerektiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak kendisine yapılan (10) örnek ödeme emri tebligatından il dışında olması sebebiyle geç haberdar olduğunu belirterek gecikmiş itirazla birlikte imzaya itiraz sebeplerini ileri sürdüğü, mahkemece istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 168/4. maddesine göre borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde imzanın kendisine ait olmadığına yönelik icra mahkemesinde itirazda bulunabilir....
İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965- 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maninin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, usulüne uygun olarak tebligatın yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....
ödeme emrinde belirtildiği şekilde borcunun olmadığı ileri sürülerek borca ve ferilerine itiraz edildiği, davacı tarafından açılan iş bu davaya ise cevap verilmediği, herhangi bir delil ve belge sunulmadığı; Alınan bilirkişi ek raporuna göre, davacının davalıdan icra takip tarihi itibarıyla 14.390,35 TL enerji bedeli- anapara, 541,57 TL gecikmiş gün faizi, 97,48 TL faizin KDV'si olmak üzere 15.029,40 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır....
GEREKÇE: Üç adet çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte borçlu (keşideci) vekili tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayette bulunularak sair itiraz ve şikayetler ileri sürülmüş olup ilk derece mahkemesince ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiği belirtilerek şikayetçinin usulsüz tebligatın iptali, gecikmiş itiraz ve memur muamelesinin iptaline ilişkin açmış olduğu davanın reddine,Borca, fer'ilerine itirazı ile mükerrerlik itirazının süre yönünden reddine,Tazminat talebinin reddine karar verilmesi üzerine borçlu vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olur. Borçlunun, dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili değildir....
Esas sayılı dosyasından girişilen takibe itiraz ettiğini, bu nedenle itirazın iptali ile %20'den aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP:Davalı tarafından yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap verilmemiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dosyamız arasına celp edilen İstanbul .... İcra Müdürlüğü'nün .... Esas sayılı dosyanın incelenmesinde; davacı alacaklının 15/05/2018 tarihinde 1.384,23 TL asıl alacak 38,46 TL işlemiş faiz, 31/01/2018-15/05/2018 tarihleri arası gecikme bedeli 23,61 TL olmak üzere toplam 1.446,30 TL üzerinden icra takibi yaptığı, ödeme emrinin 09/07/2018 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, davalının vekili aracılığıyla aynı tarihte borca itiraz ettiği görüldü....
Davacı borçlunun mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, şikayetçi borçlunun başvurusu tebligat usulsüzlüğü şikayetidir. Zira, takibin niteliği itibariyle davacı borçlunun icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesi sonuca etkili değildir. Somut olayda, Nazilli İcra Müdürlüğü'nün 2019/16446 E. sayılı dosyası ile davacı borçlu ve dava dışı borçlular hakkında 192.065,77 TL asıl alacak üzerinden başlatılan ilamsız takipte, 7 örnek ödeme emrinin davacıya 06/12/2019 tarihinde, 103 davetiyesinin de 18/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2020/2638 Esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını, ödeme emrinin 14/02/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin itiraz süresi içerisinde raporlu olduğuna dair sağlık raporunu dilekçe ekinde sunduğunu, müvekkilinin takip alacaklısına herhangi bir borcunun bulunmadığını, borca açık ve kesin bir şekilde itiraz ettiğini, bu nedenlerle şikayetlerinin kabulünü, gecikmiş itirazlarının dilekçe ekinde sunulan sağlık raporu doğrultusunda kabulünü, icra takibinin dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasını, imzaya itirazlarının kabulü ile Ankara 6....