DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık, gecikmiş itiraz şikayetidir. Gebze İcra Dairesinin 2022/4271 E. sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 tarafından borçlu T1 hakkında toplam 200.000,00 TL alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluya ödeme emrinin TK'nın 21/2 maddesine göre 11.03.2022 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965- 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir.Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir....
Davacının ortada gecikmiş itiraz konu olayla ilgili inandırıcı delil ortaya konulmuş olsa idi, soruşturma dosyasının akıbetinin beklenmesi mahkememizce uygun görülecek olsa da böyle bir delil sunulamamıştır. Aksi durumda her dava açma süresini kaçıran borçlunun "inandırıcı olmayan - şüpheden uzak olmayan "bir şekilde gecikmiş itiraz talebinde bulunması karşısında mahkemece soruşturma dosyasının sonucunun beklenmesi yargılamayı uzatıcı bir hal almasına sebebiyet verir. Kaldı ki imzaya itiraz menfi tespit davasına da konu olabilmekte, salt beyana dayalı gecikmiş itirazın soruşturmasını beklemekte usul ekonomisi bakımından taraflar ve mahkememizce de yarar görülmemektedir. Yukarıda izah edilen nedenlerden dolayı İİK 168/4 maddesi gereğince hak düşürücü sürede dava açılmadığından davanın süre yönünden reddine" şeklinde karar verilmiştir....
Buna göre; her ne kadar Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davalı tarafın istinaf talebine konu 26/10/2022 tarihli gerekçeli kararda, hem usulsüz tebliğ şikayeti hem de gecikmiş itiraz hakkında karar verilmiş ise de; İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu maniin kaldığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delilerle birlikte itiraz ve sebeplerinin ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taalluk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur." hükmüne yer verilmiştir....
Mahkeme; ödeme emrinin davacı borçluya TK'nın 21. maddesine göre 25/12/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı borçlu vekili tarafından 08.01.2019 tarihinde icra dairesine yapılan itiraz sonucu icra müdürlüğünce aynı tarihte itirazın yasal süre içerisinde yapılmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği, davacı borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası ile yasal yedi günlük süreden sonra 22/08/2019 tarihinde bu davayı açtığı anlaşıldığından, usulsüz tebligat şikayetinin süre yönünden reddine, davacının İİK'nın 65.maddesi gereğince geçikmiş itirazını ispatlar belgeleri sunmadığı anlaşıldığından, gecikmiş itirazın reddine karar vermiştir....
İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz, süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Mazereti kabul ederse icra takibi durur. Bu durumda alacaklı ancak itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna gidebilir....
posta memuru tarafından gönderilen ilk tebligatın muhatabın AKS adresi olmadığından bahisle iade edilmiş ise de, yapılan bu işleminin tebligatın çocuklarına velayeten davacı adına çıkarıldığı anlaşıldığından yasaya aykırı olduğu, yine muhatabın adreste bulunmama sebebinin tam olarak araştırılmadığı, söz konusu adresin muhatabın mernis adresi olduğu, aynı adrese gönderilen 2. tebligatın mernis şerhli olarak gönderildiği, buna göre bu dosyadan yapılan tebligatın da usulsüz olduğu, İİK'nun gecikmiş itiraz müessesini düzenleyen 65. maddesinde'' Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir....
nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir....
Borçlunun mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, ...'...
İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965- 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....
nun 226.maddesi) yazılı sebepler de dahil olmak üzere yedi gündür. Anılan süre hak düşürücü nitelikte olup, icra mahkemesi tarafından re'sen nazara alınmalıdır. Somut olayda, ihalenin feshi isteminin, 28.01.2014 tarihinde, yani 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra yapıldığı borçlunun vekilinin de kabulündedir. Borçlu vekili, 05.02.2014 tarihli dilekçesinde “eski hale getirme” talebinde bulunduğu, bu takip mahkemece kabul edildikten sonra işin esasına girilerek karar verildiği görülmektedir. Eski hale getirme HMK'nun 95. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak İcra ve İflas Kanunu'nda böyle bir düzenleme yoktur. Kanun koyucu İİK'nun 65. maddesinde itiraz süresi yönünden gecikmiş itirazı kabul etmiş, diğer süreler yönünden bir hüküm koymamıştır. Gecikmiş itiraz hakkındaki hükümler kıyas yolu ile şikayet süresi ve diğer süreler hakkında uygulanamaz....