Uyuşmazlık, gecikmiş itiraza ilişkindir. Takip dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu şirket hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçlu şirkete, 01.11.2022 tarihinde e-tebligat olarak tebliğ edildiği görülmüştür. İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965- 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maninin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, usulüne uygun olarak tebligatın yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacı/borçlu Dava Dilekçesinde Özetle; Ödeme emrinin tebliğ tarihinde tatilde bulunduğunu, şehir dışında bulunması nedeniyle itirazın Marmara Adası İcra müdürlüğüne yaptığı halde itiraz süresinin bir gün geçtiğini ve takibe devam edildiğini, takibin mesnetsiz olduğundan yetkiye, borca, işlemiş faiz ve ferilerine itiraz ettiğini, takibin durdurulması ve iptalini talep etmiştir. Davalı/alacaklı Vekili Cevap Delikçesinde Özetle; Davacı borçlunun dava dilekçesinde HMK 119. Maddesindeki unsuların eksik olduğunu, davacının şehir dışında yahut tatilde olmasının itiraz hakkını ortadan kaldırmayacağını, Marmara adası icra müdürlüğü aracılığıyla yapılan itirazın süresinde bulunmadığını, davacının usulsüz tebligat şikayeti ve gecikmiş itirazının bulunmadığını, gecikmiş itirazı bulunmuş olsa dahi süreyi kaçırdığını, davacının borçlarını ödemediğini, Anadolu icra müdürlüğünün yetkili olduğunu beyan etmiştir....
itiraz taleplerinin de kabul edilebilmesinin mümkün olmadığını, şehir dışında seyahatte olunmasının İİK'nın 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz bakımından bir mazeret olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir." hükmü yer almaktadır. Anılan hükmün uygulanabilmesi için borçluya tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. Usulüne uygun tebligat bulunmaması halinde HMK'nun 33. maddesi gereği, hukuki tavsif hakime ait olacağından borçlunun dilekçesinde gecikmiş itiraz isteminde bulunması ile bağlı kalınmaksızın tebligatın usulsüzlüğü ve Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereği, tebliğ tarihinin belirlenmesi yoluna gidilmelidir (HGK 5.6.1991 tarih ve 1991/12- 258E.-1991/344 K.)....
. maddesine uygun bir gecikmiş itiraz nedeni olmadığını da gerekçelendirmediğini, yerel mahkeme gecikmiş itirazı usule ve yasaya aykırı bir şekilde reddettiğinden, diğer itirazları incelemediğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2019 NUMARASI : 2019/323 ESAS, 2019/544 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle, Büyükçekmece 2.İcra Müdürlüğünün 2019/724 esas sayılı dosyası ile hakkında takip başlatıldığını, takip ile ilgili tebligatın işyerine yapıldığı tarihlerde İstanbul dışında bulunması nedeni ile geç tebellüğ aldığını ileri sürerek gecikmiş itirazı talebinin kabulünü talep etmiş, duruşmada ki beyanında ise babaannesinin vefat ettiğini bildirerek buna ilişkin belgeler sunulmuştur. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından davacının aynı dilekçe ile usulsüz tebligat, şikayeti ve gecikmiş itiraz sebeplerine dayanarak icra takibine itiraz davası açtığı ,dilekçe içeriği itibariyle usulsüz tebligat ve gecikmiş itiraz nedenleri ayrıntısı ile incelendiğinde tebligatın yönetmelik ve kanuna uygun olarak T.K.35’e göre tebliğ edildiğinin anlaşılmış olduğu ,gecikmiş itiraz kurumunun kanunda tahdidi olarak sayılmış olduğu ve somut olayda gecikmiş itiraz nedenlerinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
Anılan hükmün uygulanabilmesi için borçluya tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. Borçlunun dilekçesinde; gecikmiş itirazdan söz etmesi sonuca etkili değildir. Zira, 6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesi gereğince, hukuki sebebin ve uygulanacak yasa maddesinin tesbiti hakimin görevine giren bir konudur (HGK. 5.6.1991-1991/12-258 E-344 K.).7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi -KARAR- Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 6545 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile değişik 14/2-a bendinde, daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme de gözetilerek temyizin kapsamının esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; İİK'nın 65. maddesine dayalı gecikmiş itiraza ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 12. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 25.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık, genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti ve gecikmiş itiraz niteliğindedir. Yargıtay'ın müstakar içtihatlarına göre, gecikmiş itiraz şikayetlerinde, davacı tarafından ileri sürülmemiş olsa dahi tebligatın usulüne uygun şekilde yapılmış olup olmadığı öncelikli olarak incelenmelidir....