WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti, gecikmiş itiraz, ödeme emri ekinde dayanak belgenin gönderilmediği ve ödeme emrinin imzasız ve mühürsüz olduğu iddialarına dayalı ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve ödeme emri iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk HMK'nın 114/1-ı, 115/1. maddeleri, İİK’nın 16, 18, 58, 60, 61 ve 65. maddeleri, Tebligat Kanunu'nun 32 ve 35. maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

    . maddesine göre maninin kalktığı tarihin 13/01/2020 olduğunu bildirerek usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin tebliğ tarihinin 13/01/2020 olarak düzeltilmesine, aksi kanaat halinde gecikmiş itirazlarının kabulü ile borca ve yetkiye itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, gecikmiş itiraz ile borca itiraz nedeniyle takibin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK'nın 65. maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı-borçlu asil temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

      Usulüne uygun tebligat bulunmaması halinde HMK'nun 33. maddesi gereği, hukuki tavsif hakime ait olacağından borçlunun dilekçesinde gecikmiş itiraz isteminde bulunması ile bağlı kalınmaksızın tebligatın usulsüzlüğü ve Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereği, tebliğ tarihinin belirlenmesi yoluna gidilmelidir (HGK 5.6.1991 tarih ve 1991/12- 258E.-1991/344 K.). Yapılan tebligatın usulüne uygun yapıldığının kabulü halinde ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Mazereti kabul ederse icra takibi durdurulur. Artık alacaklı itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna gidebilir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda tebliğ tarihinde ve halen yurtdışında olması nedeniyle takibe itiraz edemediğini ileri sürmüş olup, tebligatın usulüne uygun olduğunun kabulü halinde, İİK'nun 65.maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekir....

      Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; gecikmiş itiraz yoluna başvuran davacının söz konusu dosyada taraf sıfatı bulunmadığını öncelikle davanın husumetten reddine ayrıca borçlunun geçikmiş itiraz sebebinin gösterilmediğini bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; ''.. ; davalı alacaklı tarafından borçlu Milli Eğitim Bakanlığı hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 18/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Şikayete konu icra takip dosyasında borçlunun Milli Eğitim Bakanlığı gösterildiği, ödeme emrinin Milli Eğitim Bakanlığına tebliğ edildiği, gecikmiş itiraz ve borca itiraz davasının ise Çorum Valiliği (Çorum İl Milli Eğitim Müdürlüğü) tarafından açıldığı anlaşılmakla davacının taraf ehliyeti bulunmadığından davasının aktif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerektiği.' ' şeklindeki gerekçe ile "Davanın usulden reddine" karar verilmiştir....

      Sulh Hukuk Mahkemesine vasilik talebinde bulunduğunu ve 05/04/2021 tarihinde vasi olarak atandığını, vasinin icra takibinden 13/04/2021 tarihinde harici olarak haberdar olduğunu, vasiye davaya açabilmesi için 19/04/2021 tarihinde izin verildiğini ve gecikmiş itiraz başvurusunda bulunduğunu, vasinin davacı açması için verilen 3 günlük süreyi geçirmediğini, mahkemenin yetki vermesini beklediğini, mahkemenin yetkisinden sonra aynı gün itiraz davasını açtığını, vasiye usulüne uygun tebligat yapılmasının gerektiğini ve tebliğden itibaren itiraz süresinin dikkate alınmasının gerektiğini, itiraz süresinin başlamadığını, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İİK 65.maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süreler ile derdestlik itirazları açısından usule ve hukuka aykırı olduğunu, davacı borçlu tarafın daha önce Fethiye İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/90 esas sayılı dava dosyasında yine benzer iddia ve beyanlar ile icra dosya borcundan kurtulmak amacıyla dava açtığını, davanın reddine karar verildiğini, takip dosyasından yapılan tebligatların tamamen usul ve hukuka uygun olduğunu, davacı borçlunun yasal süre çerçevesinde haciz ihbarnamelerine itiraz etmediğini ve ayrıca yasal süre çerçevesinde menfi tespit davası açmadığının sabit olduğunu, davacının ileri sürdüğü iddialarını kısmen değiştirmek suretiyle, 12.01.2022 tarihinde şehir dışında olduğu ve bu sebeple menfi tespit davası açamadığı iddiasıyla tekrar dava açtığını, İ.İ.K.65 maddesine göre borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebileceği, ancak borçlunun, maninin kalktığı...

      Gecikmiş itiraz başlığını taşıyan İİK.nun 65.maddesinde; "Borçlu, kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" düzenlenmesine yer verilmiştir. İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazdan söz edilebilmesi için, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, borçlunun bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi ve mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir....

      göre ve gerekli şerhi içererek ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı, 31.10.2018 tarihinde muhtara teslim edildiği ve 2 nolu haber kağıdının muhatabın kapısına yapıştırıldığı ve bu şekilde usulüne uygun olarak ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiği, yine sadece mavi renkte tebliğ zarfı olmamasına ilişkin yönetmeliğe aykırılığın tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmayacağı, İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması ancak muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olacağı, davacının gecikmiş itiraz başvurusu için engelinin olduğuna dair gereken belgeleri sunmadığı ve engelini ispat edemediği anlaşıldığından dosya kapsamı, delil durumu, gerekçe değerlendirildiğinde, mahkeme kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı görülmekle, istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine...

      İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olur. Borçlunun, dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili değildir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır....

        UYAP Entegrasyonu