HMK'nun 33. maddesi gereğince hukuki tavsif hakime aittir. Hakim, bir davada sadece tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve neticei taleplerle bağlı olup, dayandıkları kanun hükümleri ve onların tavsifleri ile bağlı değildir. Kanunları resen tatbik ederek, iddia ve müdafaadaki neticei talepleri karara bağlamakla mükelleftir (04.06.1958 ve 15/6 sayılı İBK). İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu maniin kaldığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delilerle birlikte itiraz ve sebeplerinin ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taalluk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, gecikmiş itiraz başvurusunda bulunabilmek için her şeyden önce usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir tebligat evrakının bulunması gerekir....
Mahkemenin 28.05.2013 tarih ve 2013/521 Esas-2013/544 Karar sayılı ilk kararı ile; yasal (5) günlük süreden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine hükmedilmiş, kararın temyizi üzerine, Dairemizin 21.10.2013 tarih ve 2013/23593 Esas- 2013/32691 Karar sayılı ilamı ile; itiraz dilekçesi içeriğinden borçlunun başvurusunun gecikmiş itiraz niteliğinde olduğu, ancak mahkemece bu konuda bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı, borçlunun ibraz ettiği deliller de değerlendirilmek suretiyle İİK.nun 65. maddesine dayalı gecikmiş itiraz başvurusunun incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği nedeniyle karar bozulmuştur.HMK'nun 26. maddesine göre; "Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir."...
İİK’nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatap tarafından bir engel nedeniyle süresinde itiraz edilememiş olması halinde mazereti gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazların ve dayanaklarınının, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. İcra hakimi, gecikmiş itiraz nedenlerini inceledikten sonra gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre, takibin tatilini tensip edebilir. Mazeretin kabulü halinde icra takibi durur. Usulsüz tebligatta ise, İİK'nun 65. maddesine göre yapılacak incelemeden farklı olarak, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamıştır. Bu durumda icra hakimi tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığını inceleyecek ve aynı Kanun'un 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebliğ tarihini düzeltecektir. Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 14/08/2020 tarihinde bizzat tebliğ edildiği görülmektedir....
Örnek 10 ödeme emri borçluya 07/07/2010 tarihinde tebliğ edilmiş borçlu tebligatın ikamet etmediği adrese yapıldığını takipten 03/05/2012 tarihinde yani yurtdışında olduğu tarihte muttali olduğunu Türkiye 'ye giriş tarihi olan 20/05/2013 tarihinden sonra 3 günlük yasal süre içinde itiraz ettiğini ileri sürerek gecikmiş itirazda bulunmuştur. Mahkeme her ne kadar öğrenme tarihinden sonra sürenin geçtiğini belirtmiş ise de hukuki nitelendirme hakime aittir. Somut olayda, itiraz dilekçesi içeriğinden borçlunun başvurusunun gecikmiş itiraz niteliğinde olduğu, ancak mahkemece bu konuda bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı görülmektedir....
Maddesi gereğince gecikmiş itirazın şartlarının tebligatın usulüne uygun olduğunun kabulü, geçerli bir mani nedeniyle itirazın süresinde yapılamaması ve maninin kalktığı günden itibaren üç gün içerisinde gecikmiş itirazın ve süresinde yapılsaydı, itiraz sebeplerinin ve gecikmiş itiraza maniye ait delillerin sunulmasının gerektiği ancak dava dilekçesinde takipten 30/06/2017 tarihinde ıttıla ettiklerinin bildirilip davanın 05/07/2017 tarihinde üç günlük süreden sonra açıldığı ve mani bildirilmediği, bu hali ile gecikmiş itirazın şartlarının oluşmadığı gibi süresinde yapılmadığı, dilekçe ve davanın tebligat usulsüzlüğünün ayrıca ve açıkça dile getirilmediği nedenle usulsüz tebligat şikayeti olarak da değerlendirilemeyeceği, bu nedenle kararın doğru olduğu ancak gecikmiş itirazla diğer dava sebeplerini ayırıp ayrı ayrı hükmedilmediği '' gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK'nun 353/1(b)-2. maddesi gereğince kaldırılmasına, gecikmiş itiraz şartları oluşmadığından...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde "Davacının gecikmiş itirazının KABULÜ ile, Ordu İcra Dairesinin 2022/23473 esas sayılı dosyasında davacı borçlu aleyhine başlatılan takibin DURDURULMASINA" şeklinde karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından; cevap dilekçesindeki nedenler tekrar edilerek, davalı alacaklının hakkında dava açılmasına sebebiyet vermemiş olmasına rağmen aleyhe vekalet ücretine hükmolunmasının yasaya aykırı olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; 2004 sayılı İİK'nın 65. maddesi gereği geçikmiş itiraza ilişkindir. 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu'nun 65....
Uyuşmazlığın, İİK'nun 89.maddesi gereğince gönderilen haciz ihbarnamelerinin tebligat usulsüzlüğü şikayeti, kabul edilmemesi halinde gecikmiş itiraza ilişkin olduğu görüldü. Takip dosyasının yapılan incelemesinde; Kayseri Genel İcra Dairesinin 2022/1260 Esas sayılı dosyası ile davalı alacaklı T3 tarafından dava dışı borçlu Kayseri Garanti Taahhüt Taşeronluk ... Ltd. Şti aleyhine 320.000,00 TL asıl alacak üzerinden 10/01/2022 tarihinde örnek 4- 5 ilamlı takibe geçildiği, takibin kesinleşmesi sonrasında şikayetçi 3.kişi T1 İİK'nun 89.maddesi gereğince haciz ihbarnamelerinin gönderildiği görülmüştür. İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir." hükmü yer almaktadır. Anılan hükmün uygulanabilmesi için borçluya tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir....
Maddesi gereğince gecikmiş itiraza konu hallerden biri olduğunu, yine takip dosyasından tebliğin yapıldığı adreste Shell A.Ş.nin kiracı olarak bulunduğunu ve o dönemde ödemeler sebebi ile aralarında anlaşmazlık bulunduğunu, zabıta araştırması yapılmış olsa adreste kiracı olduğu ve davacı şirket yetkilisinin cezaevinde olduğu hususunun anlaşılacağını beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti, İİK'nın 65. maddesi uyarınca gecikmiş itiraza ilişkindir. Manisa 3....
İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz, süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Mazereti kabul ederse icra takibi durur. Bu durumda alacaklı ancak itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna gidebilir. İİK'nun 65. Maddesi gereğince gecikmiş itirazda bulunabilmek için; tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın bir engel nedeniyle itiraz edememesi gerekir. HMK'nın 33. maddesi gereğince hukuki tavsif hakime aittir....
Somut olayda, davacı alacaklının davalı borçlu ... ve Mapfre Sigorta’ya karşı önceki davada hüküm harici kalan bakiye 148.634, 05 TL maddi tazminatın tahsili için ilamsız icra takibinde bulunduğu, davalı ...’nın İİK’nun 65.maddesi kapsamındaki gecikmiş itiraz talebinin İcra Mahkemesince kabulü üzerine iş bu temyize konu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmakta ise de; yargılamanın devamı sırasında, gecikmiş itiraz davasının reddine karar verilmesi ile beraber, icra takibi dosyasında takibin devamını engelleyen itirazın kalmadığı ve takibin kesinleştiği anlaşılmaktadır....