Borçlunun icra takibinin kesinleşmesinden sonra icra dosya borcunu ödemiş olması, icra mahkemesinin borçlunun gecikmiş itiraz başvurusunu incelemesine engel teşkil etmez. Bu durumda mahkemece, borçlunun gecikmiş itiraz isteminin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, icra dosyasının infazen kapatıldığı gerekçesiyle "dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm tesisi isabetsiz olup (Yargıtay 12.HD 2014/13592 E, 2014/15857 K), davacı tarafın buna ilişkin istinaf başvurusu yerinde görülmüştür. (II)İİK’nın 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir....
İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." 2. 2004 sayılı Kanun'un "Gecikmiş itiraz" kenar başlıklı 65 inci maddesi şöyledir: "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde,mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye ve mütaakıp fıkra için yapılacak duruşmaya taallük eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur. İtiraz üzerine icra mahkemesi ancak gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre takibin tatilini tensip edebilir. İcra mahkemesi, tetkikatını evrak üzerinde yapar. Lüzumu halinde iki tarafı hemen davetle mazeretin kabule şayan olup olmadığına karar verir. Duruşmaya karar verilmemesi halinde borçludan alınan masraflar kendisine iade olunur. Mazeretin kabulü halinde icra takibi durur....
Ek karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, müvekkili aleyhine alacaklı tarafından icra takibi başlatıldığını, ve ödeme emrinin 01/02/2023 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, ancak borca itiraz süresi içerisinde 06/02/2023 tarihinde yaşanan deprem nedeniyle müvekkilinin borca itiraz edemediğini ve icra takibinin kesinleştiğini, mahkemece gecikmiş borca itirazlarının kabulü ve icra dosyası kapsamında konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesinin gerektiğini, 2004 sayılı İİK'nın 65.maddesinden de anlaşılacağı üzere borçlu kusuru olmadan bir mani nedeniyle süresinde borca itiraz edememiş ise dava açmak suretiyle borca itiraz edebilmekte olduğunu, müvekkilinin deprem nedeniyle süresinde borca itiraz edemediğini, Yargıtay kararlarında da deprem nedeniyle süresinde yapılmayan itirazların gecikmiş itiraz yoluyla yapılabileceğinin açıkça ifade edildiğini, ancak mahkemece huzurda usulsüz tebligata ilişkin bir şikayet dosyası varmış gibi hüküm kurduğunu, taraflarınca açılan...
Maddesi gereğince mahalle muhtarına tebliğ edildiğini, fakat müvekkilin bu tarihte İstanbul'da olması nedeniyle tebliğden haberdar olmadığını, İİK'nun 65. maddesine göre gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması fakat muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesini bildirmesinin gerektiğini, ekte sunulan otobüs bileti ve İstanbul Gündoğdu Ltd. Şti....
ın temyiz itirazlarına gelince; Genel haciz yolu ile yapılan takipte borçluların usulsüz tebligat şikayeti ve icra dairesinin yetkili olmadığını iddia ederek gecikmiş itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasını, ödeme emrinin iptalini talep ettikleri mahkemece borçluların takipten 09.07.2015 tarihli haciz tutanağıyla bu tarihte haberdar oldukları ve öğrenme tarihine göre usulsüz tebligat şikayetinin yedi günlük sürede ileri sürülmemiş olması gerekçesiyle diğer itirazların bu aşamada incelenmesine yer olmadığından bahisle istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olur....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki yetkiye itiraz ve gecikmiş itiraz talebi üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile, usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, davacı borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 11.10.2021 olarak düzeltilmesine, ilamsız takipte diğer itirazların takibin şekline göre icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden bahisle sair yöndeki istemin reddine karar verilmiştir. Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353 (1)-b/2 maddesi gereğince esastan reddine, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine, davacının gecikmiş itirazının süreden reddine karar verilmiştir....
Dosya içeresindeki ... 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2010/381 E. - 2010/478 K. sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından icra takibine gecikmiş itirazda bulunulduğu, mahkemece talebin kabulüyle İ.İ.K. 65. maddesine göre gecikmiş itirazın kabulüne karar verildiği, davalı (eldeki davanın davacısı) tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 17.03.2011 tarih ve 2010/23044 E. - 2011/3761 K. sayılı ilamı ile, mahkeme kararı eksik incelemeden bozulmuş, bozma üzerine yapılan yargılamada davanın HMK'nun 150/5 ve 320/4. maddeleri uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiş, söz konusu bu ilam taraflara tebliğ edilmiş, temyiz edilmemesi sonucunda kesinleşmiştir. İ.İ.K. 66.maddesine göre, müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. İtiraz süresinde değil ise, alacaklının talebi üzerine icra memuru takip muamelelerine alacağın tamamı ile devam eder. Bu hükme göre artık takip kesinleşir....
Somut olayda; borçluya ödeme emrinin 09/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 15/09/2015 havale tarihli itiraz dilekçesi ile borcun esasına ve borcunun olmadığına ilişkin bir takım beyanlarda bulunduğu, kendi kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edemediğine ilişkin herhangi bir beyana yer vermediği görülmüştür. Borçlunun söz konusu dilekçesinde, gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile takipten önceki ödeme itirazıdır. Bu itirazın, İİK.’nun 168/5. maddesine göre 5 günlük sürede yapılması gerekir. Borçlunun 15/09/2015 tarihinde yapmış olduğu itiraz, yasal 5 günlük süreden sonradır. Bu durumda istemin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle gecikmiş itiraz olarak kabul edilerek, takibin 2.000,00-TL. asıl alacak üzerinden devamına karar verilmesi isabetsizdir....
HMK'nun 33.maddesinde uyarınca, hukuki nitelendirme hakime ait olup, somut uyuşmazlığın öncelikle ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayet mi yoksa gecikmiş itiraz olarak mı nitelendirilmesi gerektiği çözümlenmelidir. İİK’nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatap tarafından bir engel nedeniyle süresinde itiraz edilememiş olması halinde mazereti gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazların ve dayanaklarınının, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. İcra hakimi, gecikmiş itiraz nedenlerini inceledikten sonra gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre, takibin tatilini tensip edebilir. Mazeretin kabulü halinde icra takibi durur. Usulsüz tebligatta ise, İİK'nun 65. maddesine göre yapılacak incelemeden farklı olarak, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamıştır....
İİK'nın 65. maddesinde, “borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir” hükmü yer almaktadır. İİK'nın 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, usulüne uygun olarak tebligatın yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla, gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....