-YTL. icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, ödemelerin ve giderlerin İcra Müdürlüğü’nce nazara alınmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı-alacaklı vekili, giriştiği icra takibinde 4.739.115.000.-TL. asıl alacak, 320.680.000.-TL. işlemiş faiz, 3.394.616.300.-TL. gecikme zammı olmak üzere toplam 8.454.411.415.-TL.nin tahsili ile asıl alacağa 6183 Sayılı Kanun’a göre % 84 oranında faiz uygulanması isteminde bulunmuş, takip talebinde ayrıca talep ettiği işlemiş faiz ve gecikme zammının dönemlerini de belirterek 6183 Sayılı Yasa gereği olan faiz oranlarının uygulanmasıyla bulunan tutarlar olduğunu açıklamıştır. Gecikme zammı da faiz niteliğindedir. Taraflar arasındaki abone sözleşmesinin dayanağı olan İzsu Tarifeler Yönetmeliği’nin 32. maddesinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’da belirtilen gecikme zammı oranında gecikme faizi talep edilebileceği öngörülmüştür....
-K A R A R- Davacılar vekili, arsa sahibi olan müvekkilleri ile yüklenici davalı arasında akdedilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince teslim edilmesi gereken konutların süresinde teslim edilmediğini, bu nedenle sözleşme kapsamında müvekkillerine ödenmesi gereken gecikme tazminatının tahsili için girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, kesinleşmiş bir alacağın bulunmadığını ve icra inkar tazminatı istenemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Davada, yukarıda hükümleri özetlenen sözleşme uyarınca yüklenilen işlerin eksik ve kusurlu yapıldığı ve teslimde gecikme olduğu ileri sürülerek eksik ve kusurlu işler bedeli ile gecikme tazminatının tahsili istenmiş, davalı yüklenici ise iş bedelinden kalan 5.680,00 TL'nin ödenmediğini ileri sürürek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece gerçekleştirilen yargılama sonucu, eksik ve hatalı imalâtlar bedelinin 12.500,00 TL olduğu saptanmış, bundan sözleşme dışı yapıldığı anlaşılan imalât bedeli 7.810,00 TL indirildikten sonra kalan 4.690,00 TL eksik ve kusurlu işler bedeli ile 7.500,00 TL gecikme tazminatı hüküm altına alınmış, ne var ki davalı yüklenicinin iş bedelinden 5.680,00 TL'nin ödenmediği yönündeki mahsup niteliğindeki savunması üzerinde durulmamıştır. Gerçekten de mahsup, itiraz niteğinde olup taraflarca yargılamanın her aşamasında ileri sürebileceği gibi mahkemece de re'sen dikkate alınmak zorundadır....
Sözleşmede gecikme tazminatı belirlenmemiş olsa dahi en az aylık rayiç kira seviyesinde gecikme tazminatının istenmesi mümkündür (818 Sayılı BK.96. madde). Sözleşmeye konulan maktu gecikme tazminatının amaçlarından birisi de (genellikle sözleşme yapılırken tatmin edici görülen) tazminat tehdidiyle yüklenicinin edimini süresinde ifaya zorlamaktır. Gecikme tazminatı sözleşmede hiç kararlaştırılmamış olsa bile teslimde gecikme halinde arsa sahibi en az piyasa rayiçlerine göre belirlenecek kirayı gecikme tazminatı olarak isteyebileceğinden, bu halde arsa sahibi daha iyi konumda olacaksa şartın amacına ulaştığından sözedilemez. Gecikme süresine bakılmaksızın arsa sahibinin maktu gecikme tazminatı ile bağlı tutulması hakkaniyete uygun olmadığı gibi yüklenicinin bu yöndeki savunmaları iyiniyet kuralları ile bağdaşmaz, hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir ve hukuk tarafından korunmaz (TMK’nın 2. maddesi)....
dava dilekçesinde eksik ve kusurlu işlerin giderilme bedeli ile gecikme tazminatının tahsilini istemiş, 03.12.2010 tarihinde harçlandırdığı ıslah dilekçesinde dosyada bulunan 03.12.2010 tarihli açıklama dilekçesine atıfta bulunarak istediği miktarı 60.042,90 TL daha arttırmıştır....
Uyuşmazlık eserin tesliminde gecikme olup olmadığı, varsa gecikme tazminatının miktarına ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde; gecikme tazminatının sözleşmeye yazılması veya teslimde çekince konulması zorunlu olmayıp, 14.11.2011 tarihli sözleşmede inşaatın bitmesi gereken tarih 30.04.2012 olarak belirlenmiş, 09.10.2009 tarihli ilk sözleşmede ise ruhsat tarihinden itibaren 24 aylık bir süre öngörülmüştür. Ruhsat 06.10.2010 da alındığına göre; inşaatın bitim tarihinin 06.10.2012 olması gerekmektedir. Yapı kullanma izninin (iskân ruhsatının) ise 04.03.2014 tarihinde alındığı anlaşılmaktadır. Mahkemece her iki sözleşmeye göre teslimin gerektiği tarihler dikkate alınarak, yapı kullanma izni tarihine kadar gecikme tazminatının tahsiline karar verilmiş ise de; davalı savunmasında, davacının dairelerin bazılarını 3. kişilere sattığını iddia etmiştir....
Mahkemece, alınan birkişi raporuna göre; davanın kabulüne; davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, alacağa reeskont faizinin uygulanmasına takip konusu alacağın %40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu icra takibinde 2,148,80 TL asıl alacak, 168,201 TL gecikme cezası (gecikme zammı) 30.29 TL KDV olmak üzere toplam 2.347.38 TL tutarındaki alacağın takip tarihinden itibaren %24'ten az olmamak kaydıyla reeskont-avans faizi ve faizin KDV'si ile birlikte tahsili talebinde bulunulmuş, mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, davacının davalıdan faturalarda yazılı miktar toplamı olan 2.148.80 TL tutarında alacaklı olduğu yolunda gerekçe yazılmak suretiyle hüküm kısmında davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair hüküm oluşturulmuştur....
İcra Müdürlüğünün 2012/5803 Esas sayılı dosyasına vaki itirazın kısmen iptali ile, takibin 5.082,00 TL asıl alacak 1.722,90 TL işlemiş gecikme tazminatı olmak üzere toplam 6.854,90 TL üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren %5 gecikme tazminatı işletilmek suretiyle takibin devamına, fazlaya dair talebin reddine, Asıl alacak olan 5.082,00 TL'nin %40 oranında inkar tazminatının da davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava ortak gider alacağına yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/165 esas sayılı dava dosyasında, inşaatın teslimindeki gecikme nedeniyle 12.08.2005 ile 12.12.2008 tarihleri arasındaki dönem için gecikme tazminatının tahsili istendiği, bu istemin hüküm altına alındığı ve kesinleştiği anlaşılmıştır. Eldeki davada ise, 12.08.2008 ile 01.04.2013 tarihleri arası tazminat talep edilmiştir. Bu durumda, yukarıda anılan dava dosyası getirilip incelenerek, hüküm altına alınan dönemler yönünden mükerrerlik bulunup bulunmadığı değerlendirilip sonucuna uygun bir hüküm kurulması gerekir. Bunun yanında, dava dosyasında mevcut tapu kayıtlarında ve sözleşmede, davacılar dışında ... isimli paydaş bulunmasına rağmen, bu arsa sahibine düşen payın, belirlenen gecikme tazminatı miktarından mahsup edilmemesi de doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının da aralarında bulunduğu arsa maliklerince davalı yükleniciye karşı, ....08.1997 tarihine kadar oluşmuş gecikme tazminatının tahsili istemiyle açılan davanın kabulüne karar verildiği ve kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, dava konusu bağımsız bölümün iskânı alınmadığından teslim olgusunun halen gerçekleşmediği, bu nedenle davalı yüklenicinin ....08.1997 tarihinden dava tarihine kadar gecikme tazminatı ödemekle yükümlü olduğu gereçesiyle, davanın kabulü ile ....490,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....