Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

e ait 122 ada 14 parsel sayılı taşınmaz lehine 122 ada 10 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda gösterilen 46,66 metrekare alan üzerinde daimi, bedelsiz, zorunlu kadim geçit irtifak hakkının bulunduğunun tespitine, kadim geçit irtifak hakkının 122 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tutanağının ve tapu sicilinin beyanlar hanesine şerhine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile davacı adına kayıtlı taşınmaz lehine dava konusu taşınmaz üzerinde geçit hakkı bulunduğunun tespiti ve geçit hakkının dava konusu taşınmaza ait tutanağın ve tapu sicilinin beyanlar hanesine şerhine dair hüküm kurulmuş ise de; işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm oluşturulması yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir....

    Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu" ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" yada "geçit yetersizliği" denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEP : Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Bilindiği gibi bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Öte yandan, zorunlu geçit hakkı, mülkiyet hakkının kanundan doğan dolaylı bir sınırlaması olduğundan bu tür sınırlamalar ancak mülkiyet hakkına konu taşınmazlar için söz konusu olabilir. Taşınmaz mallarda mülkiyet hakkı, kural olarak o taşınmazın tapu siciline tescil edilmesi ile doğar....

      Dava tarihi 02.10.2014 itibari ile Geçit hakkının asgari ücret üzerinden 1994 yılından 2013 yılına kadar ödenmesi gereken toplam bedelin 1.344,52 TL (Bin Üç Yüz Kırk Dört Türk Lirası Elli İki Kuruş) hesap edilmiştir. Dava tarihi 02.10.2014 itibari ile Geçit hakkının Cumhuriyet altın üzerinden 1994 yılından 2013 yılına kadar ödenmesi gereken toplam bedelin 1.311,98 TL(Bin Üç Yüz On Bir Türk Lirası Doksan Sekiz Kuruş) hesap edilmiştir. Dava tarihi 02.10.2014 itibari ile Geçit hakkının dolar üzerinden 1994 yılından 2013 yılına kadar ödenmesi gereken toplam bedelin 459,43 TL ( Dört Yüz Elli Dokuz Türk Lirası Kırk Üç Kuruş) hesap edilmiştir. Dava tarihi itibari 02.10.2014 ile Geçit hakkının memur maaş katsayısı 1994 yılından 2013 yılına kadar ödenmesi gereken toplam bedelin 1627,63 TL ( Bin Altı Yüz Yirmi Yedi Türk Lirası Altmış Üç Kuruş) hesap edilmiştir....

        Geçit hakkı davaları genel yola çıkmak için yeterli bir yolu bulunmayan gayrimenkul sahibinin tam bir bedel mukabilinde komşularından kendisine geçmek için uygun bir yerin terkini istemesi amacı ile açılabilir. Davalı ...'e ait 19 parsel sayılı taşınmaz yönünden de ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/266 Esas, 2010/480 sayılı Kararı güçlü delil teşkil etmektedir. Ayrıca mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen krokide ve paftasında lehine geçit hakkı kurulması istenen davacıya ait taşınmazın yola cephesi bulunması nedeniyle geçit hakkı istemekte haklı bir nedene dayanmadığı anlaşıldığından, bu davalı yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....

          dar A harfi ile işaretli alanın ise geniş bir alana sahip olduğu, bilirkişiler tarafından geçit hakkı tesisi için en uygun alternatifin A harfi ile işaretli 1.alternatif olarak belirlendiği, ancak geçit hakkının amacının yola sınırı olmayan taşınmaz maliklerinin yola ulaşımını sağlamak olduğu, lehine geçit hakkı istenilen taşınmazın tarım amacıyla kullanılmadığı, dolayısıyla tarım amaçlı araç geçişi sağlanacak genişlikte geçit hakkı kurulmasına gerek bulunmadığı, ayrıca taşınmazın yola yakınlığı nazara alındığında lehine geçit hakkı talep edilen taşınmaz maliklerinin özel araçları ile geçişleri için de geçit hakkı tesisine gerek bulunmadığı, aksinin kabulünde aleyhine geçit hakkı istenilen taşınmazın araç park alanı olarak kullanımı amacıyla geçit hakkı tesis edilmiş olacağı, bu hususunun da davalıların menfaatine büyük oranda aykırı olacağı, bununla birlikte geçit hakkının da amacını aşacağı, yalnızca yaya yolunun yeterli olacağı kanaatine varılmakla bilirkişi raporunda geçit hakkı için...

          Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “zorunlu geçit” başlıklı 747’nci maddesi “Taşınmazından genel yola çıkmak için yeterli geçidi bulunmayan malik, tam bir bedel karşılığında bir geçit hakkı tanınmasını komşularından isteyebilir” hükmünü içermektedir. Bu itibarla geçit hakkı kurulabilmesi için geçit ihtiyacı duyulan taşınmazın genel yola hiç veya yeteri kadar bağlantısının bulunmaması gerekmektedir. İlk hâlde mutlak, ikinci hâlde nisbi geçit ihtiyacı söz konusudur. Geçit ihtiyacı baştan itibaren olabileceği gibi sonradan gerçekleştirilen kadastro, imar uygulamaları veya kamulaştırma işlemi sonucu da doğabilir....

          Kararı davalılar istinaf etmiş, istinaf sebebi olarak; Geçit hakkı Tesisine Karar verilen güzergahta sulama kuyularının bulunduğunu ayrıca su çıkan bir pınar da bulunduğunu, bu kısma yol inşaa edilmesi, pınarı Kurutacağı gibi, yolun zemini açısından da pek sıhhatli bir durum yaratılmayacağını, 739 parselin ters istikametinde komşuları olan 736 ve 738 parsellerin de yola çıkışının bulunmadığını, bu yönde tesis edilecek bir geçit hakkının hem davacının hem de diğer parsel sahiplerinin yararına olacağını, 740 parselden tesis edilen geçit hakkının zikzaklı oluşu keskin kıvrımlarının bulunması nedeniyle olası bir itfaiye ve ambulans ihtiyacı durumunda sıkıntı yaratacağını, 739 parsel üzerinde davacının geçici saklama için kullandığı bir yapı bulunduğunu ileri sürmüştür. Dava, geçit hakkı tesisine ilişkindir....

          Bütün bu parsellerin tapu kayıtları getirtilerek bu taşınmazların malikleri hakkında usulünce dava açılıp eldeki dava ile birleştirilmeli, bunlar üzerinde üretilen alternatiflerden en uygun üzerinden geçit hakkı kurulmalıdır. Bu şekilde yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulması doğru olmamıştır. Mahkemenin kabulüne göre de, zorunlu geçit hakkının genel .yola kadar kesintisiz kurulması şarttır. Mahkemece, 16 parsel sayılı taşınmaz yararına kurulan geçit hakkı genel yola bağlanmamış, 12, 17 ve 18 parsellerden geçirilerek orman sınırında bırakılmıştır. Böylece geçit hakkının kesintisiz şekilde kurulması gerekirken yanlış değerlendirme ile hüküm kurulması doğru olmamıştır....

            Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 maddesi uyarınca tapu kaydının beyanlar hanesine şerhi de gereklidir. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; davacılara ait 138 ada 12 ve 11 parsel sayılı taşınmazlar lehine davalılardan ... ...'e ait 138 ada 9 parsel sayılı taşınmaz aleyhine kurulan geçit ile bu taşınmazın ikiye bölünmesi nedeniyle taşınmazın ekonomik kullanım bütünlüğü bozulmuştur....

              UYAP Entegrasyonu