Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün "İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Geçit hakkının kurulması istemli bu davada fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereği hüküm altına alınacak geçit bedelinin karar tarihine en yakın rayiç bedele göre belirlenmesi gerekmektedir....
Mahkemece, davanın kabulüne 1352 ve 1350 parsel sayılı taşınmazlar lehine, 1331, 1332, 1328 ,1338 ve 1352 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur....
Bu konuda bilirkişiden rapor alınmadan 20 sayılı parsele de bağlantısı olacak şekilde geçit kurulması kesintisizlik ilkesine aykırıdır. Ayrıca, mahkemece 122 ada 24 ve 25 sayılı parsellerden "davacı lehine" geçit hakkı kurulduğu görülmektedir. Geçit hakkı "taşınmaz leh ve aleyhine" kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmazların maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Davacıya ait taşınmazın lehine değil de davacı lehine geçit hakkı kurulması ayrıca aleyhine geçit hakkı kurulan 25 parsel sayılı taşınmazın malikinin de davada taraf olarak yer almaması doğru değildir. Öte yandan, TMK’nun 748/3 ve 1012. maddeleri ile Tapu Sicil Tüzüğünün 60. maddesi uyarınca geçit hakkının tapu kaydının beyanlar hanesine yazılması da gerekeceğinden hüküm sonucunda lehine ve aleyhine geçit hakkı kurulan taşınmazların ada ve parsel numaralarının gösterilmemesi de doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....
Mahkemece, davalılardan ...’a ait 948 parsel numaralı taşınmaz üzerinden 05.02.2009 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde B harfi ve kırmızı renk ile gösterilen toplam 1182,01 m2’lik kısımdan davacı yararına geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 747. maddesine geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı ya da geçit yetersizliği denilmektedir....
Kabule göre de; 1721 sayılı parsel yararına, 1712 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasına rağmen geçit bedelinin 633 sayılı parselin maliklerine ödenmesine karar verilmesi ve kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün 30. maddesi uyarınca "kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline" şeklinde hüküm kurulması gerekirken geçit hakkının tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi de doğru değildir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 28.11.2013tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 3.12.2004 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkına müdahalenin önlenmesi ve ka, karşılık davada geçit hakkının iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, karşılık davanın kabulüne dair verilen 29.9.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve karşı davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, geçit hakkına elatmanın önlenmesi, karşı dava ise geçit hakkının kaldırılması istemleriyle açılmıştır. Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü asıl davanın davacısı temyiz etmiştir. Düzenlenen 21.4.2005 tarihli krokide 2610 parsel malikinin geçit yeri olarak 687 parselden yeşil ile boyalı kısmı kullandığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece, aleyhine geçit hakkı kurulmasına karar verilen 40 parsel sayılı taşınmazdan kurulacak geçit hakkının en kısa ve en az zarar verecek alternatif olduğu belirtilmek suretiyle aleyhine geçit hakkı tesis edilmiş ise de yukarıda açıklandığı gibi geçit hakkı kurulurken tarafların sübjektif arzularına göre değil fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesi prensibi esas alınmak suretiyle tesis edilmelidir. Somut olayda; aleyhine geçit hakkı kurulan 40 parsel sayılı taşınmaz 596,30 metrekare, alternatif olarak belirlenen 29 parsel sayılı taşınmaz ise 4436,30 metrekare yüzölçümündedir. Teknik bilirkişiler tarafından düzenlenen 28.05.2012 tarihli rapor ve ekindeki krokide iki numaralı alternatif olarak belirlenen ve 29 parsel sayılı taşınmazdan geçen güzergâh fedakârlığın denkleştirilmesi ve taşınmazların ekonomik kullanımı ilkesine daha uygundur....
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 maddesi uyarınca tapu siciline kaydı da gereklidir. Somut olaya gelince; davacının maliki olduğu 98 sayılı parselin güneyinde 96 parsel sayılı taşınmaz bulunmaktadır....
Mahkeme keşfen yapılan inceleme sonunda davanın kabulüne, 209 sayılı parsel lehine 23.3.2006 tarihli keşif krokisinde belirtilen şekilde 3 metre genişliğinde davalı 710 ve 711 parsel sayılı taşınmazlar sınırından geçit hakkı tesisine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Geçit bedeli karardan sonra 9.2.2007 tarihinde mahkeme veznesine depo edilmiştir. Davalılar ... ve ... ayrı ayrı kararı temyiz etmişlerdir. Dava Medeni Kanunun 747.maddesi gereğince geçit hakkı tesisi isteğine ilişkindir. Dairemizin 7.5.2007 tarihli iade ilamı ile getirtilen dava konusu taşınmaza komşu yola cepheli dava dışı 970 parsel sayılı taşınmazın 49180 metrekare tarla cinsi ile şahıs adına kayıtlı olduğu, bu parsel aleyhine 205 parsel sayılı taşınmaz lehine tapu kaydında geçit hakkı bulunduğunun yazılı olduğu görülmüştür.Geçit hakkı tesisine ilişkin 747.maddede öngörülmüş olduğu üzere geçit hakkının en az zarar görecek yerden verilmesi gerekir....
Hükmü, davalı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Mahkemece, kurulan geçit hakkının TMK'nın 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmesi ve bilirkişi vasıtası ile belirlenerek depo edilen geçit bedelinin aleyhine geçit kurulan taşınmaz malikine ödenmesi gerekirken bu konularda hüküm kurulmaması doğru olmadığı gibi geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerekirken davalıdan tahsiline karar verilmesi isabetli değil ise de bu hususların kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek...