"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kaydındaki doğum tarihi ile anne ve baba adının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili ...'ün nüfus kütüğünde 1978 olan doğum yılının 1974 ve ... olan anne adının ..., ... (...) olan baba adının da ... olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının gerçek babası olduğunu ileri sürdüğü ... ...'...
Dava Türk Medeni Kanunun 1027. maddesi uyarınca açılan tapuda kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. “Mülkiyet hakkının tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı ve soyadı, baba adı ile edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki; bunların arasında malikin doğum tarihi ve anne adı yer almamıştır. Dolayısıyla, tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgilerinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R- Dava, davacının babasının anne baba adının ve davacının anne adının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın nesebin düzeltilmesi talebini içerdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi, davanın yanlış nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur . Somut olayda davacı, babası ...in gerçekte... ve ...den dünyaya geldiği halde ... ve ...'dan olma şeklinde nüfusa kaydedildiği, diğer yandan kendisinin anne adının ise ... olarak kaydedildiği ancak anne adının gerçekte Aslı olduğu iddiasıyla nüfus kaydının düzeltilmesini talep etmiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması, 6136 sayılı Kanuna aykırılık Hüküm : 1-TCK'nın 267/1, 53, 58/7. maddeleri gereğince mahkumiyet 2- 6136 sayılı Kanunun 13/1, 52/2-4, 53, 58/7, 54. maddeleri gereğince mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Gerekçeli karar başlığında suç adının "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" yerine "iftira" olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiştir. Sanığın kimlik bilgilerini kullanması sonucu mağdur ... hakkında başlatılan yargılama sırasında, yakalama koruma tedbirinin uygulanması ve mağdurun yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı verilmiş olması nedeniyle sanık hakkında tayin olunan cezanın TCK'nın 267/3. maddesi uyarınca artırılması gerektiği gözetilmeden eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/328 Esas, 2016/408 Karar sayılı dosyasında 07/12/2016 tarihli kararına karşı davacı vekili 24/02/2017 tarihli istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize tevzi edilmekle dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin anne adının düzeltilmesi talebi ile Manavgat Asliye Hukuk Mahkemesine başvurduğunu ve ilgili mahkemenin 1976/96 Esas ve 1977/26 Karar sayılı ilamı ile anne adı "Emine" olarak düzeltildiğini, 18/03/1977 tarihinde kararın kesinleştiğini, Manavgat Kadastro Mahkemesinin 2010/126 Esas sayılı dosyasından verilen kararda anne Emine Uluçay'ın nüfus kaydında mirasçısı gözükmediğinde müvekkilinin haberdar olduğunu, daha sonra yapılan araştırmalarda Manavgat Asliye Hukuk Mahkemesinin kararında anne adının Emine olarak düzeltilmesine yönelik karar verildiğini, anne Emine Uluçay ile bağ kurulmadığını, müvekkilinin nüfus kaydında anne adı Emine olarak gözükse de Aile kütüklerinde anne...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar, arasındaki tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 04.07.2011 gün ve 2011/7568-8697 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 24.01.2007 tarihli kararla 832 sayılı parsel malikinin “... kızı ...” olarak geçen tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin “... kızı ... ...” olarak düzeltilmesine karar verilmiş ise de, dairemizce, muris ...'...
nın nüfustaki anne adının düzeltilmesini, çocukların velayetinin kendisine verilerek değiştirilmesi ile iştirak nafakası talep ve dava etmiştir. ... 2. Aile Mahkemesince çocuk Meliha'nın nüfustaki anne adının düzeltilmesi yönündeki talebi tefrik edilerek görevsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır. Türk Aile Hukukunda tüp bebek ve kiralık anne olguları dışında anne açısından soy sorunu söz konusu olamaz. Bu nedenle işbu dava bir soy davası olmayıp, anne yönünden hatalı yazılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medenî Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 3....
Şti. çalışanlarından olan Sabri’nin SGK’dan varsa işe giriş bildirgesi istenilerek kimlik numarasının tespit edilmeli, bu kapsamda nüfus bilgilerinin istenilmesi yoluna gidilmeli, gelecek bilgiler ışığında adres araştırılması yapılmalıdır. Davalı ...’un kayıtlarının nüfus müdürlüğünden araştırılması suretiyle 17.03.2006 da vefatı sonucu mirasçılarına tebligat çıkartılması ise isabetli bulunmuştur. ... yönünden ise nüfus müdürlüğünden TC. Kimlik numarası olmadığından kayıtlara ulaşılamadığından bahisle gelen cevabi yazı sonrası herhangi bir işlem yapılmadığı tespit edilmiş olup, iş bu dosya kapsamında Kurum zararına dayanak olan iş kazası çerçevesinde yer alan ceza dosyasının getirtilip , ceza dosyasında ...’ın adresinin yer alıp almadığı yer almıyorsa anne- baba adının TC kimlik numarasının tespit edilerek nüfus müdürlüğünden adresinin saptanması yoluna gidilmeli; keza aynı şekilde ... İnş. Taah. Tic. ve Paz. Ltd....
görünen anne adının iptali ile Ayşe'nin annesinin nüfus kayıtlarına Kamile olarak tescilini talep ve dava etmiştir....
T..’un baba adının Hüseyin, Hüseyin’in anne adının Emine olduğu, böylece tutanaktaki baba ve babaanne isimlerinin nüfus kaydı ile örtüştüğü, yine nüfus kayıtlarına göre Emine, Hatice ve Ahmet Refik’in kardeş oldukları, anne adlarının Gülizar baba isimlerinin Aziz olduğu, özellikle duruşmada dinlenen davacı tanığı 1928 doğumlu A.. E..’in de nüfus kaydı ile örtüşen tesbit tutanağını doğrular mahiyette beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca, birleşen dosyadaki istemler yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....