Mahkemece, Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi resmi şekilde düzenlenmediğinden, cezai şartın geçerli olmadığı, ayrıca, sözleşmenin düzenlendiği tarihte yürürlükte olan 4077 sayılı Kanunun 6. maddesi dikkate alındığında, cezai şarta ilişkin düzenlemenin haksız şart niteliğinde olduğu gerekçe gösterilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre; taraflar arasında 30.6.2011 tarihinde Gayrimenkul Satış ve İnşaat Yapım Sözleşmesi düzenlenmiş olup, bilahare taraflar aralarında bir fesih sözleşmesi düzenlenerek, Gayrimenkul Satış ve İnşaat Yapım Sözleşmesinin 19.9.2013 tarihinde feshedildiği, davacının ödemiş olduğu 105.994,00 TL tutarındaki bedelden toplam satış bedelinin %5’i olan 9.500,00 TL cezai şartın kesilerek bakiye bedelin dava dışı 3. kişinin senet ödemelerine sayılacağı belirtildikten sonra davacı, davalı satıcıyı ibra etmiştir....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava; davacı ile davalı T3 A.Ş. arasında imzalanan gayrimenkul satış sözleşmelerinin taşınmazın süresinde teslim edilmediği iddiasıyla feshi, davalı bankayla düzenlenen kredi sözleşmesinin feshi, ödenen bedellerin tahsili isteğine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede; Davacı şirket yetkilisi süresinde vermiş olduğu istinaf başvuru dilekçesinden sonra istinaf incelemesi için dava dosyası Bölge Adliye Mahkemesine gönderildikten sonra 10/04/2023 tarihli dilekçe ile davalı şirket aleyhine açtıkları davadan feragat ettiklerini, davalı...
Somut olayda davacı, davalı şirket arasında düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, inşaatın tamamlanıp bitirilme süresinin 01/06/2012 olduğunu, bu tarihten itibaren davalı - yüklenici şirketin temerrüt halinde olduğunu, halihazırda inşaatın atıl vaziyette olduğunu, davalının akde kül halinde temerrüt halinde olduğunun sabit olduğunundan taraflar arasındaki düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile davalı şirketin müdahalesinin menine karar verilmesini talep etmiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanunun 3. maddesi birinci bendinde "Gerçek veya tüzel kişilerle tüketiciler arasında kurulan eser sözleşmelerini tüketici işlemi kapsamına almıştır....
İlk derece mahkemesince; "....DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, 1- Davacı ile T3 A.Ş arasında akdedilen 18.05.2015 tarihli 06989 yevmiye nolu Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin feshine2- Davacı ile davalı banka arasında 18.05.2015 tarihli Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi çerçevesinde akdedilen ve bağlı kredi olduğu anlaşılan 18.05.2015 tarihli Konut Finansmanı sözleşmesinin feshine , 3- Feshedilen 18.05.2015 tarihli Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ve 18.05.2015 tarihli Konut Finansmanı sözleşmesi çerçevesinde davacı tarafça dava tarihi itibariyle yapılan ödeme toplam 180.699,28 TL ödemenin davalılardan birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile dava tarihinden itibaren avans faiz işletilmek suretiyle davacıya verilmesine, 4- Davacının feshedilen bağlı kredi yönünden davalı Kuveyttür Bankası A.Ş'ye borçlu olmadığının tespitine..." karar verilmiş olup, bu karara karşı davacı ve davalı vekili süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur...
Dava, davalılardan T7 ile davacı arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince vadesinde teslimi yapılmadığında sözleşmenin feshi ve bu sözleşmeye bağlı diğer davalı T8 tarafından kullandırılan kredi nedeniyle 322.500 TL peşinat ve 77 400 TL kredi bedelinin tahsiline ilişkindir. Davacı ile davalı yüklenici firma arasında imzalanan İstanbul 10. Noterliği'nin 24/10/2016 tarihli 12789 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi'ne göre davalı T7 konusu İstanbul İli, Kağıthane İlçesi, Merkez Mah., 6087 Ada, 13 Parselde, Blok, 4. Kat, 36 nolu dairenin 645.000,00TL karşılığında satışına ilişkindir. Davacı ile davalı banka arasında 24/10/2016 tarihli Konut Finansman sözleşmesi imzalanmış, bu kapsamda davacıya 77.400,00TL tutarlı konut kredisi açıldığı ve kullandırıldığı anlaşılmıştır....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi ve ön ödemeli konut kredisi sözleşmesine dayalı borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen kredi bedellerinin iadesi istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı T. Halk Bankası A.Ş. Vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının İstanbul 17.Noterliği'nin 37529 Y.Nolu satış vaadi sözleşmesi İle zemin kal 1 nolu bağımsız bölümü, 37530 Y.Nolu satış vaadi sözleşmesiyle de 6.kat 49 nolu bağımsız bölümü satın aldığım, ancak ödemelerini vadesinde yapamadığından ve teslim tarihinde hazır olan dairelerini teslim almadığından müvekkili tarafından defalarca yazılı ve sözlü olarak geciken ödemeleri tamamlayarak dairelerini teslim alması gereğinin hatırlatıldığını, buna rağmen ödeme yapmayan ve dairelerini teslim almayan davacıya her iki sözleşmeden kaynaklı borçlan sebebiyle Beyoğlu 37.NoteriiğTnin 21.12.2011 tarihli ihtannın gönderildiğini, ihtara rağmen temerrütte olan davacı île görüşmelere devam edilerek sözleşmelerden birinin feshi ile bir daireyi teslim ve satın alabileceği yönünde teklif sunulduğunu, bunun üzerine davacı tarafından gönderilen Bakırköy 29.Noterliği'nin 23/01/2012 tarihli İhtan ile 37529 Y.Nolu satış vaadi sözleşmesinin feshi ve fesih işlemi...
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında düzenlenen 22.01.2019 tarihli "Taşınmazın Satılması Hakkında Aracılık Sözleşmesi" kapsamında davalı şirketin/aracının, davacı şirket ile nihai alıcı... arasında imzalanan 22.01.2019 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine aracılık yapması ve akabinde nihai alıcının satın almayı taahhüt ettiği bağımsız bölüm için öngörülen 115.000,00-USD satış bedelinin yalnızca 33.200,00-USD'lık kısmını ödemesi kalan kısmını ödememesi ve ... 13.Tüketici Mahkemesi'nin ... E sayılı dosyasıyla sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi için dava açması üzerine davacı şirket tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin bildirilerek söz konusu satışa aracılık yapması nedeniyle davalıya ödenen komisyon bedelinin iadesi için İst ...İcra Müdürlüğü'nün ... E sayılı dosyasıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır. .......
açıkça belirtildiğini, davalı şirketin sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin sözleşme kapsamında peşinat bedelini muhataba ödediğini, kalan kısımla ilgili senet verdiğini ve davalı bankadan kredi kullanarak ödemelerini gerçekleştirdiğini, inşaatın süresinde tamamlanmadığını belirterek, 28/04/2017 tarihli Düzenleme Şeklinde Ön Ödemeli Konut Satış Sözleşmesinin feshi ile oluşan tüm zararların davalılardan tazminine, konutun dava tarihi itibariyle rayiç bedelinin gecikmeden kaynaklı zararları ile birlikte ödenmesine, bunun mümkün olmaması halinde müvekkili tarafından ödenen bedellerin uyarlanarak iadesine, alacağın garanti altına alınabilmesi için davalı şirket adına tespit edilecek gayrimenkul kaydına tedbir konulmasına, garantör banka ile yapılan kredi sözleşmesinin feshine, bu sözleşmeden dolayı bankaya borçlu olmadıklarının tespitine, devam eden kredi ödemelerinin tedbiren durdurulmasına, satın alınan konutun rayiç bedelinin tazminine karar verilmesi...
Dosya içeriği incelendiğinde davacı tarafından davalılar aleyhine gayrimenkul satış sözleşmesi ile kredi sözleşmesinin feshi ve ödenen bedellerin iadesi ve menfi tespit istemlerine ilişkin olarak eldeki davanın açıldığı, davacı vekili tarafından bu kez banka tarafından davacıya kullandırılan kredi sözleşmesinin taksitlerinin ödenmesinin durdurulmasının talep edildiği, dosya kapsamındaki belgeler ve bankanında eldeki davada taraf olması ve kredi sözleşmesinde yargılamaya konu edilmesi nazara alındığında kredi sözleşmesinin uyuşmazlık konusu olduğu, davacının taksit ödemelerine devam etmesi ve ileride haklı çıkması halinde mevcut durumda meydana gelecek değişme nedeni ile davacının hakkını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşması veya imkansız hale gelmesi ihtimallerinin olduğu sabit olmakla; dosya istinaf sebepleri ile birlikte HMK nun 355....